Güney Pasifik’teki ada ülkesi Tonga’da 15 Ocak’ta meydana gelen su altı yanardağı patlaması sonrası ortaya çıkan duman bulutunun yeryüzünden …
Güney Pasifik’teki ada ülkesi Tonga’da 15 Ocak’ta meydana gelen su altı yanardağı patlaması sonrası ortaya çıkan duman bulutunun yeryüzünden kilometrelerce yüksekliğe çıktığı bildirildi. Yanardağ patlamasını araştıran İngiliz bilim adamları, uydu verilerini inceleyerek duman bulutunun yeryüzünden yaklaşık 55 kilometre yükseğe çıktığını ifade ederek, bu yüksekliğin atmosferdeki stratosfer ve mezosfer katmanlarının sınırında olduğunu belirtti.
İngiltere Ulusal Dünya Gözlem Merkezi’nden Dr. Simon Proud yaptığı açıklamada, bunların volkanik bir bulut için “daha önce duyulmamış yükseklikler” olduğunu ifade etti. Proud, Hunga-Ha’apai Yanardağından gelen duman bulutunun gökyüzündeki konumunu belirlemek için, Japonya’dan Himawari-8, ABD’den Goes-17 ve Kore’den GK2A olmak üzere üç hava durumu uydusundan verilerin kullanıldığını açıkladı.
Proud, “Hepsi farklı boylamlarda oldukları için, yüksekliği belirlemek adına patlama görüşleri arasındaki paralaksı kullanabiliriz. Bu, fırtına bulutu yükseklikleri için oldukça iyi kurulmuş bir tekniktir. Burada yükseklik ve dolayısıyla paralaks daha büyük olduğu için teknik daha iyi çalışmalıdır” dedi.
Araştırmaya göre, duman bulutunun sadece küçük bir bölümünün atmosferin 55 kilometrelik yüksekliğine ulaştığı belirtilerek, bunun büyük ihitmalle, yükselen hava akımının başında yukarı doğru itilen külden ziyade su buharı olduğu, duman bulutunun ana şemsiyesinin ise yeryüzünden 35 kilometre yükseklikte olduğu belirtildi.
DUMANLAR UZAY YOLUNUN YARISINA KADAR ULAŞTI
Araştırmada, atmosferin dış uzayla yeryüzü sınırı olarak anılan karman çizgisinin 100 kilometre olduğuna dayanarak, Tonga’daki yanardağ patlamasından çıkan dumanların 55 kilometre yüksekliğe çıkmasıyla, dumanların atmosferden uzaya giden yolun yarısına kadar ulaştığı sonucuna varıldı.
NÜKLEER BOMBADAN 500 KAT DAHA GÜÇLÜ
ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’nden (NASA) bilim adamları, Tonga’daki patlamanın kuvvetinin 10 megaton TNT’ye eşdeğer olarak hesapladıklarını belirterek, bunun İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda Japonya’nın Hiroşima kentine atılan nükleer bombadan 500 kat daha güçlü olduğu aktarıldı.BÜYÜK PATLAMAYA SU ALTI YANARDAĞI NEDEN OLDU
Yeni Zelanda’daki Auckland Üniversitesi’nden Prof. Shane Cronin, su altı yanardağında özel bir dizi koşulun bir araya gelmesiyle büyük patlamanın tetiklendiğine inandığını söyledi. Gaz bakımından zengin magmanın deniz suyuyla temas ettiği okyanus yüzeyinin altındaki derinliğin sadece 150 ila 250 metre olduğunu söyleyen Cronin, “Magma çıktığında fazla bir baskı yoktu. Gazlar genişledi ve magmayı parçalara ayırdı. Daha sonra, bin 100 derecede sıcak magmanın bu küçük parçaları, 20 derecede soğuk deniz suyuyla karşılaştığında, bu parçacıkların etrafındaki deniz suyunu buhara dönüştürdü. Bunu yaptığınızda, suyu buhara dönüştürürseniz, hacmi temelde 70 kat genişletirsiniz. Böylece püskürmenizi güçlendirirsiniz” dedi.
“KÜRESEL BİR SOĞUTMA ETKİSİ OLUŞTURMASINI BEKLEMİYORUZ”
Daha önce bu kadar güçlü bir patlamanın, 1991’de Filipinler’deki Pinatubo Dağı’nda meydana geldiği ve bu patlamanın Dünya’nın ortalama küresel sıcaklığını birkaç yıl boyunca yarım derece düşürdüğü belirtildi. Patlamanın, atmosfere 15 milyon ton kükürt dioksit (SO2) enjekte ederek yaptığı aktarılarak, Pinatubo’daki patlama nedeniyle ortaya çıkan duman bulutunun ise yeryüzünden yaklaşık 40 kilometre yüksekliğe ulaştığı düşünülüyor.
İngiltere Meteoroloji Ofisin’den İklim Etkileri Başkanı Dr. Richard Betts, Hunga-Ha’apai’nin Pinatubo ile aynı etkiye sahip olmayacağını söyledi. Berrs, “Pinatubo gözle görülür bir etkiye sahipti, ancak Hunga-Ha’apai Yanardağının emisyonları yarım milyon tondan daha az kükürt dioksit ile 30 kattan daha küçüktü, bu yüzden küresel bir soğutma etkisi oluşturmasını beklemiyoruz” dedi.