Mikis Theodorakis hem radyolarda hem de konser salonlarında çalınabilecek kadar popüler, ancak bir o kadar da sanatsal ve popüler bir müzik …
Mikis Theodorakis hem radyolarda hem de konser salonlarında çalınabilecek kadar popüler, ancak bir o kadar da sanatsal ve popüler bir müzik yaratmayı başarmıştı. Bu, neredeyse müzik tarihinde o güne değin benzeri görülmemiş bir simyaydı. Yunanistan’ın geleneksel halk müziği ile yola çıkmış, kervana dünyanın en iyi şairlerinin satırlarını dahil etmiş, ulusal bir pop müzik yaratmıştı. Neşeli, trajik, duygusal ve politik…
Aynı zamanda 60’lı yılların ikinci yarısında ülkesinin en tanınmış komünist politikacısı olan Theodorakis’i, Yunan solunun simgesi haline getirmişti bu müzik. Bu zaman diliminde hapiste olmasına rağmen aktivitesini sürdürmüş, -sahte değil- gerçek bir mağdur olduğu için pop müzik dünyasının da çok ötesine açılan bir evrenin kapılarını açmıştı.
Theodorakis’in politik hikâyesi İkinci Dünya Savaşı’nda vatansever olmaktan komünist olmaya geçişle başlamıştı. Almanlara karşı silahlanan azınlık içinde yer almıştı. Benzer radikal dönüşümü müziğine de yansıtmış, Manos Hacıdakis gibi müzisyenlerle klasikten, alışıldık şarkılardan uzaklaşıp ilham kaynağını işçi sınıfı kültürü içinde aramaya başlamıştı. Bu, bir manada Doğu Akdeniz’e has doğal bir blues müziğiydi. Sırrı şuradaydı ki; Theodorakis müziği özgürlük mücadelesinin bir parçası ya da her ikisini bir bütünün ayrılmaz parçaları olarak görüyordu.
Savaştan sonra tutuklanmış, serbest kalınca Paris’e gitmişti. “Zorba” filmine yaptığı müzikle sesini tüm dünyaya duyurmuştu. 60’larda Yunanistan seçimlere hazırlanırken sağcılar için en büyük tehlike artık oydu. Bu nedenle Karamanlis hükümeti tarafından müzikleri yasaklandı. İlerici politikacı Grigoris Lambrakis’in öldürülmesi, hem müziğini yaptığı “Z” filmine hem de hükümetin yıkılmasına neden olmuş; Lambrakis’in yerinde de Theodorakis seçilerek parlamentoya girmişti. 1967 yılında yönetimi ele geçiren askeri cunta, ilk iş olarak Theodorakis’i hapse atmıştı. Burada gizlice besteler yapıp dışarı çıkarıyordu. Bir fırsatını yakaladığında da yorumcuları Maria Farantouri ve Antonis Kaloyannis ile ülkeyi terk etmişti. Yurtdışındaki etkinlikler ve oluşan kamuoyu baskısı cezasının kaldırılmasını sağlamıştı. Ülkesine döndü ve yeniden parlamentoya girdi. 1986 yılında buranın işlevini yitirdiği gerekçesiyle istifa etti.
Bizde bir kuşak Anthony Quinn ile özdeş “Zorba”, sonraki kuşakta Zülfü Livaneli ile yaptığı işlerle tanıdı.
Theodorakis’in bir asrı tamamlamasına dört yıl kalmıştı. 2 Eylül 2021 günü kalp rahatsızlığı nedeniyle yaşama veda etti. Son döneminde içinde göründüğü kesim itibarıyla biraz zikzak çizmiş olsa da çağımızın aydın tanığı ve özgürlük savaşçısıydı.
Tam bir Mare Nostrum insanıydı.
Karşı yakanın tüm “zorba”larının iyi duyguları üzerine olsun komşu…
[email protected]