Cumhuriyet’e doktorların sorunlarına ilişkin açıklamalar yapan TBB Genel Sekreteri Prof. Dr. Bulut, orman yangınları döneminde Antalya ve Muğla …
Cumhuriyet’e doktorların sorunlarına ilişkin açıklamalar yapan TBB Genel Sekreteri Prof. Dr. Bulut, orman yangınları döneminde Antalya ve Muğla bölgesinde insan hakkı ihlali boyutunda uygulamalar olduğunu kaydetti. Bulut, “Örneğin sahillere yakın bir sağlık tesisinde kamu görevlisi olarak çalışmaktasınız. Bir gece mesajla başka bir sahil ilçesinde görevlendirilyorsunuz. Devlet ciddiyetinden tamamen uzak bir uygulama. Gittiğiniz yerde konaklama sağlanamıyor. Çoğu kamuya ait eğitim-dinlenme kampları, misafirhaneler yandaş sermayeye peşkeş çekilmiş durumda. Günlük pansiyon masrafları bile 300 TL’yi geçiyor. Aslında bu görevlerin yazılı tebligatla yapılacağını bilmeyen ve mağdur olan meslektaşlarımız istifa ediyor. Bu bölgelerde artan istifaların bir nedeni de bu” değerlendirmesini yaptı.
ÇATIŞMA BÖLGESİ GÖREVİ
Doktorların yine gece yarısı telefon veya mesajla çatışma bölgesinde bulunan askeri birliklerde görevlendirildiğini, bazen doktorların ülke sınırları dışına gittiğini anlatan Bulut, “GATA’da askeri hekimler yetiştirilmekteydi. Ancak yok edildi, sonra askeri sağlık hizmetlerinde büyük aksamalar yaşandı. Bu açık, sivil hekimlerin görevlendirilmesiyle çözülmeye çalışılıyor. Bazı meslektaşlarımız, elverişsiz sağlık durumları bile değerlendirilmeden askeri birliklerde görevlendiriliyor. Bakanlık düzeyinde yaptığımız yazışmalar çözümsüz kaldı. Uluslararası Cenevre Sözleşmeleri’ne göre sağlık hizmeti sunulan sahra çadırlarının uçak saldırılarına karşı uzaktan görünür amblemlerle belirlenmesi gerekiyor. Böyle bir önlem yok ve sağlık çalışanlarının yaşamı risk altında bırakıldı” dedi.
Doktorlara yönelik mecburi hizmet uygulamasına başka bir ülkede rastlanmadığını vurgulayan Bulut, 12 Eylül döneminden kalma bu despot uygulamanın sürdüğünü kaydetti. Bulut, “Türkiye’nin en zeki gençleri, tıp eğitimi gibi zor bir hizmeti aldıktan sonra otokratik ülkelerde görülecek bir hizmet uygulamasıyla karşılaşıyor” diye konuştu.
PARÇALANMIŞ AİLELER
Mecburi hizmetin cazip mali ve konaklama olanakları yaratılarak özendirilebileceğini kaydeden Bulut, bu görev nedeniyle parçalanmış doktor ailelerinin dram yaşadığını dile getirdi. Bulut, saptamalarını şöyle sürdürdü: “Eskiden eş durumu tayinlerindeki ilkeler artık yok edilmiş, bu konuda bir ahlaksızlık ve vicdansızlık hâkim olmuştur. Sizi ailenizden bin kilometre öteye mecburi hizmete gönderiyorlar. En acı olay, bir arkadaşımızın intiharında görüldü. Bu, bize göre tam bir yönetimsel cinayettir. Örneğin Adana’da çalışırken mecburi hizmetiniz İstanbul’a çıkıyor. Eş durumu tayini istiyorsunuz, bakanlık sizi Kütahya’da birleştirelim diyor. Bu insan hakkı ihlalidir, ahlaksızlıktır, vicdansızlıktır. Sorunları iletmek için bakandan randevu talebimize 10 aydır cevap verilmiyor. Bu atamalardan sorumlu Sağlık Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü bile bir hekim değil.”
İSTİFA VE YURTDIŞINA GÖÇ
Bulut, yaşanan olumsuzluklar nedeniyle hekimlerin yoğun olarak kamudaki görevlerinden istifa ettiklerini ve son dönemde de yurtdışında çalışmak için göç ettiklerini dile getirdi. Bulut, “Bu sayı, son günlerde geçen yıl ortalamalarına göre iki katına çıktı. Yurtdışına çıkan genç hekimler oradaki tecrübelerini Türkiye’deki sınıf arkadaşlarına aktarıyor. Onlar da Türkiye’den ayrılıyor. Dünyada hekim açığı var ve kısa sürede gelişmiş ülkelerde çok daha iyi koşullarda hekimlik yapıyorlar” dedi.
SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN ÖNERİLER
Sorunların çözümü için öncelikli olarak GATA’nın yeniden açılması gerektiğini belirten Bulut, “Harp cerrahisi, askeri hekimlik, pek çok açıdan sivil hekimlikten çok farklıdır. Kıta hizmetlerinin ve sağlık koşullarının sağlanması için bu elzem. Mecburi hizmet çekici hale getirilmeli. Nusret Fişek Hoca’nın mimarı olduğu ve ‘Sosyalizasyon’ olarak bilinen sağlık politikaları buna örnektir. Eş durumu tayinleri, ‘ben yaptım oldu’ türünden saçma yönetmeliklerden vazgeçilmeli, hekim aileleri birleştirilmelidir. İstifaların ve yurtdışına beyin göçünü önlemenin yolu, ekonomik iyileştirme ve insani anayasal haklara saygılı bir sağlık politikası uygulamaktan geçiyor” diye konuştu. Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut