Ankara Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet, 29 Mayıs 2018’de Ankara’da lüks plazanın 20’nci katından düşerek yaşamını yitirdi. Olayın önce …
Ankara Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet, 29 Mayıs 2018’de Ankara’da lüks plazanın 20’nci katından düşerek yaşamını yitirdi. Olayın önce intihar olduğu ileri sürülürken, gözaltına alınıp serbest bırakılan Çağatay Aksu (34) ve Berk Akand (33), soruşturma kapsamında daha sonra tutuklandı.
Ankara 33’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılama sonunda Çağatay Aksu’ya ‘kasten öldürmek’, ‘nitelikli cinsel saldırı’, ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ ve ‘suç delillerini yok etme’ suçlarından müebbet ve 12 yıl 6 ay, sanık Berk Akand’a ise tüm suçlarda Aksu’ya yardım ettiği gerekçesiyle 18 yıl 9 ay hapis cezası verildi.
Kararda, sanık Çağatay Aksu’nun, zor durumda olan Şule Çet’i iş bulma vaadiyle içkili mekana çağırdığı ve daha sonra psikolojik baskı uygulayarak plazaya gelmesini sağladığı ve cinsel saldırıda bulunduğu belirtildi.
RAPOR TEPKİ ÇEKTİ
Soruşturma aşamasında adli tıp uzmanı Dr. Mehmet Nuri Aydın tarafından Şule Çet hakkında hazırlanıp, dosyaya giren rapor tepki çekti. Raporda, “Olağan koşullarda erişkin bir kız veya kadının rızası olmaksızın zorla ırzına geçilmesi mümkün değildir. Bir kadının bir erkekle tenha bir yerde alkol içmeyi kabul etmesi ve hele yalnız yaşadığı evine giderek birlikte içmiş olursa cinsel ilişkiye rıza göstermiş sayılır” denildi.
Çet ailesinin avukatının şikayeti üzerine Ankara Tabip Odası’nca Dr. Aydın hakkında soruşturma başlatıldı. Aydın, savunmasında, gerçeğe uymayan rapor hazırlamadığı ve deontolojiye aykırı ifadeler kullanmadığını ileri sürdü. Dr. Aydın, mütalaa talep eden vekilin sorularına adli, tıbbi yönden cevap vererek rapor hazırladığını; olayın cinayet, intihar, kaza gibi adli orijinini belirtmediğini ve bunun yargının işi olduğunu kaydetti.
6 AY MESLEKTEN MEN CEZASI
Soruşturma kapsamında Dr. Aydın’a 6 ay meslekten men cezası verildi. Kararda, kadının erkekle bir yerde ya da evinde alkol almayı kabul etmesinin cinsel ilişkiye rıza göstermesi anlamına gelmeyeceğine, sürecin tamamında kadının rızası temelinde hareket edilmesi gerektiğine, adli tıp literatürünün de bu süreçte güncellendiğine, hekimlerin kendilerini en son literatür ile güncellemelerinin önemli olduğuna, güncellenmesi gerekenin yalnızca bilgi, beceri değil aynı zamanda profesyonel ve etik tutum ve davranışlar olduğuna dikkat çekildi.
‘ÇAĞ, BİLİM, TIP DIŞI İFADELER’
Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım, uzman mütalaa raporunun bilimsel delil olduğunu söyleyerek, hazırlanırken adli tıp temeline dayanması gerektiğini belirtti. Adli tıp raporunun soruşturma aşamasında çok önemli rol oynadığını söyleyen Yıldırım, “Bu mütalaa raporunda maalesef ki, adli tıp bilimiyle bağdaşmayan ifadeler yer aldı. Bunun neticesinde Ankara Tabip Odası, 6 ay ilgili doktoru meslekten uzaklaştırdı. Bu karar TBB Yüksek Onur Kurulu’nca da onaylandı.
Bu doktor 6 ay boyunca mesleğini icra edemeyecek ve verilen kararın neticesinde bundan sonra benzer şekilde mütalaa düzenleyemeyeceğini umut ediyoruz. İlgili raporda ‘bir kadın o saatte dışarıdaysa cinsel ilişkiye rıza göstermiştir, bir kadın alkol almışsa cinsel ilişkiye rıza göstermiştir’ gibi çağ, bilim ve tıp dışı ifadeler kullanıldı. Bu ifadeler 2020’nin Türkiye’sinde, yargısında, tıp biliminde yer almayacak ifadelerdi” dedi.