Türk Lirası’nda 2018’den beri yaşanan değer kaybı, son olarak Merkez Bankası’nın aldığı faiz indirimi kararıyla ivme kazandı. Yabancı para …
Türk Lirası’nda 2018’den beri yaşanan değer kaybı, son olarak Merkez Bankası’nın aldığı faiz indirimi kararıyla ivme kazandı. Yabancı para birimleri karşısında serbest düşüşe geçen lira, yurttaşların ekonomik sıkıntılarının katlanmasına sebep oldu.
Yaşanan ekonomik krizin tanımlanmasında enflasyon kavramının yetersiz kalması, ekonomistlerden, enflasyonun en üst aşaması olan “stagflasyon” kavramını sıkça duymamıza yol açtı.
STAGFLASYON NEDİR?
Stagflasyon, İngilizce ‘Stagnation’ yani durgunluk/daralma ve ‘Inflation’ yani enflasyon kelimelerinden türetilmiş bir ekonomik terimdir. Ekonomik hayatta hem durgunluk hem de enflasyon yaşandığı dönemlerde bu iki olgunun birbirini tetiklediğini ve büyüttüğünü anlatmakta kullanılır.
HEM DURGUNLUK HEM FİYAT ARTIŞI
İlk kez 1970’lerde yaşanan petrol krizi ile birlikte gündeme gelen bu terim gerek klasik iktisat teorisinde gerekse Keynesyen iktisat teoride paradoksal bir durum olarak değerlendirilir. Bunun nedeni genelde enflasyon ve işsizlik arasında ters orantılı bir korelasyon olmasıdır. Yani biri düşerken diğeri yükselir.
İstsihdamın düşmesi olarak adlandırılabilecek durgunluğun enflasyona dönüşebilmesi için toplam arzın piyasalardaki talebi karşılamıyor olması gerekir. Bu durumda fiyat artışı olurken alım gücü sabit kalır.
Durgunluğun işsizliğe bağlı olarak artması, toplumun alım gücünün de düşmesine neden olur.
Fiyat artışının olduğu yerde alım gücü de artmıyorsa buna stagflasyon denir.