İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Prof. Dr. Nilüfer Narlı’nın şikayeti üzerine soruşturma başlatıldığı anlatıldı …
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Prof. Dr. Nilüfer Narlı’nın şikayeti üzerine soruşturma başlatıldığı anlatıldı.
İddianameye göre, kendisini istihbarat polisi Mehmet Cevat Ateş olarak tanıtan şüpheli tarafından ilk 28 Ocak’ta telefonla aranan Prof. Nilüfer Narlı, üzerine birden fazla hat çıkarılarak bu hatlarla kara para aklandığı ve FETÖ suçlarında kullanıldığı söylendi. Şüpheli Mustafa Sakar, Profesör Narlı’ya masum olduğunu bildiklerini ve operasyon kapsamında yardımcı olmasını istediklerini söyledi.
Grup amirlerinin Adem Travacı olduğunu belirten şüpheli, kendisinin ve amiri olduğunu iddia ettiği iki kişinin polis kimlik kartlarının fotoğrafını WhatsApp üzerinden yolladı. E-devletten üzerine hat açıldığını kontrol edebileceği söylenen Narlı, e-devlette hat açıldığını göremeyince kendisini arayan şüpheliye bunu söyledi. Şüpheli ise profesyonelce gizlendiği için göremediğini, hattın Narlı’ya ait olduğunu gösteren bir fotoğrafı WhatsApp’tan gönderdi. Şüpheli Sakar, Nilüfer Narlı’yı 31 Ocak’a kadar sürekli aradı. Operasyonun MİT, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Merkez Bankası koordinesinde yapıldığını ve gizli olduğu için kimseye söylememesini belirtti.
BARIŞ-PINAR ŞİFRESİYLE PARAYI TESLİM ALDI
Şüpheli daha sonra banka hesaplarının terör örgütlerince ele geçirilebileceğini söyleyerek hesap bilgilerini ve tapu bilgilerini sordu. 2 Şubat’ta çalıştığı üniversitedeyken aranan Narlı’dan paralarını çekmesi istendi. 13 bin 200 dolar ve 17 bin 100 euro çeken Narlı, eve döndü. Şüpheli paraların kriminal tarafından inceleneceğini söyleyerek kapısına gelen kişiye Barış ve Pınar şifresiyle teslim etmesini söyledi. Narlı’nın ikametinin önüne gelen şüpheli, “Barış” derken, Narlı da “Pınar” diyerek para dolu iki poşeti şüpheliye verdi.
İKİNCİ EYLEMİNDE ZİYNET EŞYASINI İSTEDİ
Devam eden süreçte 3 Şubat’ta şüpheli tarafından yeniden aranan Nilüfer Narlı, paraların bir kısmında suç unsuruna rastlandığı söylenerek, bu kez bankalarda ziynet eşyası soruldu. Bu durumdan şüphelenen Narlı, bir avukat arkadaşına sorunca dolandırıldığını anladı. Bunun üzerine savcılığa şikayette bulundu. Savcılık talimatıyla şüpheli Mustafa Sakar’a suç üstü operasyonu yapıldı. Polisle ortak hareket eden Nilüfer Narlı, 16 bin 800 dolar, 2 burma bilezik, Reşat altınlı kolye, altın kösteğini çantaya koyarak şüpheli ile buluştu. Narlı şüpheliye çantayı verdi. Polis takibindeki şüpheli ise yakalandı.
ÇANTAYI NARLI’NIN VERDİĞİNİ İDDİA ETTİ
Şüpheli Mustafa Sakar savunmasında, yakalandığı gün şikayetçiden sigarasını yakmak için çakmak istediğini, sigarasını yaktıktan sonra şikayetçinin “Şunu çöpe atar mısın” diyerek çanta verdiğini, çantayı alıp bir iki metre yürüdükten sonra yakalandığını söyleyerek suçlamayı reddetti.
AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE YARGILANACAK
İddianamede, her iki olayda da ziynet eşyasının ve paraların yakalanması, Nilüfer Narlı’nın şüpheliyi teşhis etmiş olması, şüphelinin cep telefonunda Narlı’nın ev adresinin bulunması nedeniyle ifadesinin suçtan kurtulmaya yönelik olduğu kaydedildi. İkinci eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı ifade edilen iddianamede, 5 Şubat’ta tutuklanan şüpheli Mustafa Sakar’ın zincirleme olarak “Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” ve “Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık” suçlarından 5 yıldan 17 yıla kadar hapsi istendi. Şüpheli Sakar, önümüzdeki günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak.