SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen, “Devrimci Demokratik Cumhuriyet İçin İleri!” başlığıyla 7 Kasım Trabzon, 13 Kasım İzmir, 21 Kasım …
SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen, “Devrimci Demokratik Cumhuriyet İçin İleri!” başlığıyla 7 Kasım Trabzon, 13 Kasım İzmir, 21 Kasım’da ise İstanbul miting düzenleyeceklerini belirterek “Mitinglerimizle, iktidarıyla, muhalefetiyle alabildiğine sağcılaşmış siyaset ortamına karşı memleketin sağa mahkûm olmadığını göstereceğiz” dedi.
Sol Parti’nin hayata geçirdiği ve sol siyaset bakış açısını gündeme taşımak için başlattığı “Sol’la Kurtul” etkinlikleri kapsamında, Trabzon, İzmir ve İstanbul’da kitlesel mitingler düzenlenecek. Cumhuriyet’e konuşan İşleyen, “İktidar hızlı bir çözülme sürecinde. Kullanım ömrü tamamlanan Erdoğan ise kendi bekasının derdine düşmüş durumda. Türkiye kritik bir virajdayken, örgütlü bir halk muhalefetine olan ihtiyaç daha da arttı. Mitingler bir yönüyle tek adam rejimine karşı örgütlü toplumsal muhalefetin sokaktan müdahale kanallarını aşmak olacak. Bu mitingler, halkın ilerici taleplerden arındırılmış bir sağ programa sıkıştırılmaya çalışılmasına karşı da bir adım olacak” dedi. Muhalefetin de sağa yönelik siyaset yürüttüğünü söyleyen İşleyen, “Millet İttifakı ve onun ekseninde ortaklaşmış programlara baktığımızda Türkiye’nin AKP’nin ilk dönemine geri döndürülmesine odaklandığını görüyoruz. O yüzden muhalefet bloku halkın sorunlarına yanıt verecek bir çıkış politikasından ve alternatif bir gelecek tasarımından yoksundur. Mitinglerimizle, iktidarıyla, muhalefetiyle alabildiğine sağcılaşmış siyaset ortamına karşı emekçilerin taze nefesleriyle, memleketin sağa mahkûm olmadığını göstereceğiz. Bugün umut diye bizi sunulan sağın karşısına, yeni bir ‘ılımlı sağın’ konulduğunu görüyoruz. Oysa umut solun eşitlik, özgürlük, laiklik mücadelesindedir” diye konuştu. İşleyen, siyasi ve ekonomik sorunlara karşı SOL’un çözüm önerilerini ise “Krizden çıkış için öncelikle kamucu bir dönüşüme ihtiyaç var. Kamucu dönüşüm, tüm kamu hizmetleriyle birlikte barınma, gıda başta olmak üzere tüm insani ihtiyaçların yurttaşlık haklı olarak herkes için eşit sağlanabilmesidir. Bugün, artan eşitsizliklerle birlikte açlık ve yoksullukla baş etmenin başkaca bir yolu yoktur. Siyasi kriz ise sadece tek adam rejiminden çıkışla çözülemez. Devlet, tarikat ve cemaatler arasında paylaşılmış durumda. Tarikat ve cemaatlerin devlet içindeki güç odaklarını dağıtmak için bir laiklik mücadelesi olmazsa olmazdır” dedi.