Yeni yıl konserleri, 2021’in son günlerinde başladı, 2022’nin ilk günlerinde devam ediyor. Borusan Senfoni Orkestrası’nın konseri önemli. Zaten …
Yeni yıl konserleri, 2021’in son günlerinde başladı, 2022’nin ilk günlerinde devam ediyor. Borusan Senfoni Orkestrası’nın konseri önemli. Zaten Borusan Senfoni’nin müdavimler grubu, kombine biletini alır, hiçbir konserini kaçırmaz. Zorlu PSM’nin salonu büyük, koltuk sayısı çok, bu nedenle hâlâ bir koltuk boş bırakılarak oturtuluyor ve çıkışta da hurra herkesin kapıya yığılmasına izin verilmiyor, ışıklandırılan bölgeler kapıya yöneliyor, diğerleri bekliyor, hatta içeri girişte herkese turuncu maskeler dağıtılıyor ve bunları takmaları isteniyor. Buraya kadar pandemi önlemleri çok iyi. Konserin programı da solisti de iyi seçilmiş. Sergei Dogadin, kemanıyla harikalar yaratıyor, o da tamam. Ama balkonda bir seyirci var; bulduğu en ufak “es”te “Bravo bravo” diye naralar atıyor, ayağa fırlayıp alkışlıyor. Bir klasik müzik konserinde değil de futbol maçında gol görmüş fanatik heyecanında! Dikkat çekiyor, seyircileri bırakın solist Dogadin bile hayretle balkona bakıyor! Klasik müzik seyircisine bu alkış meselesini nasıl öğretmeli? Pop konseri değil bu, alkış ancak parça bittiğinde yapılmalı. Orkestra parça içinde es verebilir, burada sessizlik sürmeli, parça bitmeden alkışlanmaz. Herkes her parçayı bilmek zorunda değil, hele şimdi eskisi gibi program kâğıda da basılı değil. En kolayı şefe bakmak: Şef arkası dönük duruyorsa demek parça bitmedi. Ne zaman ki şef yüzünü döner ve hafiften eğilir, buyrun alkışlayın!
EN BÜYÜK ATATÜRK?
İkinci yarıda ajite seyirci bu kez aşağı inmiş, ön sırada “Bravooo” diye bağırmakla kalmıyor, arada “En büyük Atatürk!” diye slogan atıyor, katılan olmadığını görünce “Korkmayın!” diye cesaret veriyor. En son “One World” diye bağırınca seyircilerden biri “Kes sesini!” diye bağırıyor. Bu kez çılgın dinleyici ayağa fırlayıp kendisine tepki gösterene doğru uçarak gidiyor, kavga çıkacak, gençler ayırmak için ayaklanıyor, seyirciler “Güvenlik yok mu?” diye bağrışıyor. Şok, Güvenlik yok! Her seyircinin HES kodu alınıyor ama bundan sonra bir de ruh sağlığı raporu mu istemeli? Evdeki psikolog uzaktan teşhis koydu: “şizofreni”. Üstelik koşuşup ajite seyirciyi dışarı çıkarmaya çalışanlara tepkisi de ilginç: “Şiddet yok, şiddet yok!” Bence daha önce de benzer şeyler yaptı ve tekme, tokat yedi ki böyle bir savunma yapıyor. Çıkarılacak ders: Gösteri boyunca salonda güvenlik ya da görevli olmalı. CRR’de var, her yerde olmalı.