Suriye göçünün 10. yılı kapsamında Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) tarafından yapılan ‘Türkiye’de Suriyeli Göçmenler Araştırması’nın sonuçları …
Suriye göçünün 10. yılı kapsamında Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) tarafından yapılan ‘Türkiye’de Suriyeli Göçmenler Araştırması’nın sonuçları paylaşıldı. Araştırma, telefonda anket yöntemi ile bin 67 kişi arasında yapıldı. Sonuçlara göre; halkın önemli bir bölümünün Suriyeli göçmenlere karşı negatif duygular beslediği görüldü.
‘SURİYELİLER EVLERİNE DÖNMELİ’ DİYENLERİN ORANI YÜZDE 55.4
Katılımcıların yüzde 55.4’ü “Suriyeliler ülkelerine dönmeli” derken, yüzde 45.5’i ileride sorun yaratacak tehlikeli insanlar olduğunu, yüzde 41.7’si de Suriyelileri yük olarak gördüklerini söyledi. Partilere göre yapılan sınıflamada ise, AKP seçmeninin yüzde 42.6’sı ülkelerine dönmeli yanıtını verirken, diğer tüm partilerin seçmenlerinin yüzde 50’sinden çoğu “ülkelerine dönmeli” şeklinde görüş belirtti.
Suriyelileri nasıl tanımlarsınız kategorisinde ise, ülke genelinde olumsuz bir bakışın hâkim olduğu görüldü. Suriyeli göçmenlerin “temiz, güvenilir ve kibar olmadığını” söyleyenlerin oranı yüzde 70’lerin üzerinde yer aldı. “Suriyeliler çalışkan mıdır?” sorusuna ise katılımcıların yüzde 57.5’i “hayır” yanıtını verdi.
KATILIMCILARIN YÜZDE 55.7’Sİ SURİYELİ İLE KOMŞU OLMAK İSTEMİYOR
Aynı olumsuz yaklaşım, “Suriyeli komşunuz olsun ister misiniz?” sorusunda da görüldü. Türkiye geneline bakıldığında “istemem” diyenlerin oranı yüzde 55.7 olarak kaydedildi. Araştırmaya katılanların yüzde 71.5’i Suriyelilerle “mecbur kaldıkça” iletişim kurduğunu belirtti.
“Suriyelilerle sorun yaşıyor musunuz” sorusuna “Hayır yaşamıyorum” diyenlerin oranı 49.7, “Bazen sorun yaşadığını” belirtenlerin oranı yüzde 35.1, “yaşıyorum” yanıtını verenler ise yüzde 15.3 olarak kaydedildi.
Göçmenlere karşı negatif tutuma karşın araştırmaya katılanların yüzde 38.3’ü yerel halkla Suriyeliler arasında herhangi bir çatışmaya tanık olmadığını ancak benzer vakaları duyduğunu söyledi. Herhangi bir çatışmaya tanık olmadığını belirtenleri oranı yüzde 14.2 oldu. Öte yandan birkaç kez tanık olanlar yüzde 23.1, “pek çok kez” diyenler ise yüzde 18.7’lik bir orana sahip.
Araştırmada “Son 5 yıl içerisinde Suriyelilerden bizzat zarar gördünüz mü?” sorusuna verilen yanıtlar da dikkat çekti. Katılımcıların yüzde 77.3’ü “Hayır, zarar görmedim” yanıtını vermiş. “Ailenizden biri zarar gördü mü” sorusuna katılımcıların yüzde 78.1’i hayır dedi. “Çevrenizde zarar gören oldu mu?” sorusunda ise oranlar değişti. “Evet, gördü” diyenlerin oranı yüzde 46.7 iken, “Hayır, görmedi” diyenlerin oranı da 41.1 olarak kayda geçti.
‘DEVLET, ACİL İHTİYACI OLANLARA YARDIM ETMELİ’ DİYENLERİN ORANI 52.1
Araştırmaya katılanların yüzde 52.1’i devletin acil ihtiyacı olanlara yardım etmesi gerektiğini belirtirken, yüzde 9’u ise her koşulda yardım etmesi gerektiği düşüncesinde. sorusuna katılımcıların yüzde 70’i yapılan yardımların ‘gereğinden çok’ olduğu yönünde görüş bildirdi.
ÇALIŞMALARINA DA İŞ KURMALARINA DA SICAK BAKILMIYOR
Katılımcıların göçmenlere karşı olumsuz tavrı, Suriyelilere ait işyerlerine bakışları konusunda da kendini gösterdi.
“Suriyeliler tarafından kurulan bir işyeriyle alışveriş yapar mısınız?” sorusuna yüzde 44.2’si “Aynı işi yapan Türk iş yeri varsa orayı tercih ederim” derken, yüzde 46.7’si “kesinlikle yapmam” dedi. “Evet, mutlaka yaparım” diyenlerin oranı ise 9.1 oldu.
Suriyelilerin Türkiye’de iş yeri açmasına sıcak bakmayanların oranı yüzde 67.1 olarak kaydedildi. Katılımcıların Suriyelilerin iş yeri açmasını istememe nedenleri ise üç ana başlıkta toplandı:
“Vergi ödemiyorlar (yüzde 71.4), burada kalıcı olurlar (yüzde 70.8) ve bizim imkanlarımızı çalarlar (yüzde 60.3)”
‘SURİYELİLERİN TÜRKİYE’DE ÇALIŞMALARINI İSTEMİYORUM’ DİYENLERİN ORANI YÜZDE 62.8
Araştırma sonuçları, Suriyelilerin Türkiye’de çalışmasına da sıcak bakılmadığını ortaya koydu. Katılımcıların yüzde 62.8’i “Türkiye’de çalışmalarını asla istemiyorum” dedi. Bu yaklaşıma neden olarak da şu kaygılar ön plana çıktı:
“Ülkelerine dönüp orada çalışsınlar (yüzde 73.6), ücretler düşer (yüzde 67.6), burada kalıcı olurlar (yüzde 67) ve işimizi elimizden alırlar (yüzde 56.9).”
YÜZDE 66.1’İ ‘ÜLKELERİNE DÖNSÜNLER’ DİYOR
‘Suriyeliler nerede yaşamalı?’ sorusuna katılımcıların yüzde 66.1’i “ülkelerine dönsün” derken yüzde 16.8’i güvenli bölgelere yerleştirilmeleri gerektiğini yönünde görüş bildirdi. Yüzde 7.1’i ise ülke ve şehir bazında dengeli bir dağılımdan yana olduğu yönünde görüş beyan etti.
Suriye’deki savaşın bitmesi durumunda ise katılımcıların görüşlerinde değişim olmamakla birlikte “ülkelerine dönsünler” diyenlerin oranı ise yüzde 84.2’ye yükseldi.
“SURİYELİYLE ARKADAŞ OLMAM, EVLENMEM”
Araştırmanın en çarpıcı bölümlerinden biri de arkadaşlık ve evlilikle ilgili oldu. Kadın katılımcıların yüzde 68.8’si, erkeklerin ise yüzde 64.7’si “Bir Suriyeliyle evlenmem” dedi. Çocuğunun bir Suriyeliyle evlenmesine izin vermeyeceklerin oranı yüzde 67.4, kardeşlerinden birinin evlenmesinden rahatsızlık duyacaklarını belirtenlerin oranı ise yüzde 65.3 olarak kaydedildi.
“Bir Suriyeli ile arkadaş olabilir misiniz?” sorusunda ise katılımcıların yüzde 46,4’ü “Hayır olmam” derken, yüzde 18.2’si “Olurum”, yüzde 20.9’u da “Kısmen” yanıtını verdi.
TÜM PARTİLERİN SEÇMENLERİ HÜKÜMETİN POLİTİKASINI BEĞENMİYOR
Hükümetin Suriyelilerle ilgili politikaları konusunda ise genel bir memnuniyetsizliğin hakim olduğu görüldü. Ankete verilen yanıtlar Türkiye genelinde değerlendirildiğinde; katılımcıların yüzde 48.3’ü hükümetin politikalarını “çok yanlış”, yüzde 18.5’i de “yanlış” olarak bulduğunu belirtti.
Partilere göre ayrıldığında ise AKP seçmeninin yüzde 46,3’ü politikaları yanlış bulduğunu söyledi. CHP seçmeninde bu oran yüzde 88, MHP’de yüzde 66.6, İYİ Parti’de yüzde 88.1, HDP’de ise yüzde 91.6 olarak kaydedildi.
Araştırmada katılımcılara bugünkü durumun yanı sıra geleceğe dair beklenti ve tahminler de soruldu. Katılımcılar “Gelecekte Suriyelilerin en fazla hangi konuda sorun yaratmasından endişelisiniz?” sorusuna yüzde oranlarına göre şu yanıtları verdi:
“Suç oranları artacak, iç çatışma olacak, ekonomimiz bozulacak, bize iş kalmayacak, kültürümüz bozulacak, ahlaki yapı bozulacak ve kültürümüzü kaybedeceğiz.”
Araştırmada öne çıkan diğer başlıklar ise şu şekilde: