Ukraynalı hukuk ve siyaset bilimi uzmanı, Kiev Ulusal Doğal Kaynaklar Üniversitesi’nden Prof. Dr. Valentin Yakuşik, Rusya’nın Ukrayna’ya …
Ukraynalı hukuk ve siyaset bilimi uzmanı, Kiev Ulusal Doğal Kaynaklar Üniversitesi’nden Prof. Dr. Valentin Yakuşik, Rusya’nın Ukrayna’ya saldıracağını iddialarını ve Türkiye’nin arabuluculuk girişimini, Cumhuriyet’e değerlendirdi.
-Rusya’nın Ukrayna’ya saldıracağı yönündeki iddialar ile ilgili yorumunuz nedir?
YAKUŞİK: Sekiz yıl önce, 2014’ün şubat ayında Ukrayna’daki ihtilal sırasında Rusya’nın, o zamanki Ukrayna yönetimine, meşru bir şekilde askeri yardımda bulunma imkânı vardı. Tıpkı, Rusya’nın Kazakistan’daki meşru yönetime destek için oraya operasyon yapması gibi. Fakat, ihtilalden sonra, durum tamamen değişti ve Rusya, Ukrayna’nın güney ve doğu bölgelerinde irredantizm (soydaşlarını kendi topraklarına katma) ve ayrılıkçılık politikalarını desteklemeye girişti. Bu, Rusya’nın Ukrayna hükümeti denetimindeki diğer bölgelere doğrudan silahlı saldırıda bulunacağı anlamına gelmiyor. Rusya yönetiminin amacı, Kırım’ı elinde tutmak ve Donbass bölgesinin ayrılıkçıların denetimi altındaki bölgelerini Ukrayna’ya konfederasyon şartıyla iade etmektir. Rusya’nın Ukrayna’yla ilgili olarak, NATO’nun 1999 yılında Sırbistan’da yaptığına benzer şekilde faaliyeti, ancak ve ancak, Ukrayna yönetiminin Donbass’ta Hırvatistan’ın Sırp nüfusun bulunduğu Krayina bölgesini yeniden birleştirmeye yönelik operasyonuna benzer bir operasyon yapması halinde söz konusu olur. Yakın bir gelecekte böyle bir durum, kesinlikle söz konusu değil. Rus ordusunun Ukrayna’ya saldırması için bir neden yok.
Valentin Yakuşik
-Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna arasında arabuluculuk önerisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
YAKUŞİK: Türkiye, Ukrayna da dahil olmak üzere, pek çok jeopolitik çatışma bölgesinde bağımsız ve aktif bir rol oynamaya çalışıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Rusya ve Ukrayna’ya barış sağlama, arabuluculuk teklifinde bulunması son derece mantıklı. Fakat Ukrayna’nın mevcut jeopolitik çatışmanın çözümü konusunda gerçek anahtar Washington’da bulunuyor. Bu nedenle, ABD – Rusya arasında muhtelif görüşmelerin sonuçlarını bekleyip görelim. Umuyorum ki, yedi, sekiz ay içinde, yani, ABD’de kasım ayında yapılacak Kongre seçimlerinden hemen önce, ikili ve çok taraflı olarak kabul edilebilecek yaratıcı çözümler, orada bulunmuş olsun.