Ünlü yönetmen, yapımcı David Fincher, Netflix için Voir adlı 6 bölümlük bir belgesel hazırladı. Bu derlemede Fincher’ın sevdiği filmler ve …
Ünlü yönetmen, yapımcı David Fincher, Netflix için Voir adlı 6 bölümlük bir belgesel hazırladı. Bu derlemede Fincher’ın sevdiği filmler ve sevdiği konuklar yer alıyor. Belgesel ve kurgu görüntülerden oluşan bu çalışma sinemanın, kült filmlerin insanların üstünde ne denli etkili olduklarını, yaşamlarını tümüyle değiştirdiklerini vurguluyor.
KÖPEK BALIĞI MEVSİMİ
“Sinemaya aşık olduğum anı tam olarak anımsıyorum. 1975’in yazında 10 yaşındaydım ve önümde koca bir ömür vardı. 20 Haziran’da her şeyi değiştiren gerilim filmi Jaws gösterime girmişti” diyor Sasha Stone. Jaws yalnızca Hollywood’un değil tüm neslin yaşamını değiştirdi. Sasha, California’daki herkes gibi hızlı ve özgürce büyüdüklerini, yaşadıkları eğlenceyi paylaşacak bir sosyal medyaları, tik tokları, mesajlaşmaları olmadığını ama olağanüstü bir hayalgücüne sahip olduklarını vurguluyor. Onsekiz yaşından küçüklere ağır gelmesine karşın ergenler Jaws’tan kaçamadılar. Universal şirketi kapsamlı bir tanıtım kampanyası yaptı, herkes Peter Benchley’in kitabını okudu. Charles Manson, Vietnam savaşı ve Watergate skandalını henüz atlatan Amerikan kültürü Jaws’tan epeyce etkilendi.
“Jaws’ın hayranları sadece erkekler değildi, biz kızlar da çok etkilendik. Bir bilet ücretiyle ablam ve ben o yaz Jaws’ı en az kırk kere izledik. Jaws sadece gişe rekorları kıran popüler kültür olgusu değildi. Tüm yaşamımızı değiştirdi, duyularımızı canlandırdı. Sinemaya aşık olduk, kendi home movie’lerimizi çektik” diyor Sasha Stone. Jaws’ın ardından Yıldız Savaşları, Alien, Kutsal Hazine Avcıları, E.T. gibi filmler geldi. Hollywood değişti, erkekleri hedefledi, böylece kızlar dışlandı. Gişe filmlerinin hasılatıyla bilgisayar oyunlarına ve çizgi romanlara dayanan ürünler yapıldı. Bu ürünler ortaokul çağındaki erkek çocuklara yönelikti. Bu değişim şu soruyu da beraberinde getirdi: Öykülere, iyi senaryolara ne oldu? Bittiler mi? Jaws salt süper bir gerilim değildi, ortada aynı zamanda müthiş anlatılmış bir öykü vardı. Film yüksek bütçeli olsa da, en ileri teknolojiyle çekilse de sağlam bir öykü içermiyorsa o kötü bir film demektir.
Yönetmen: David Prior, Anlatıcı: Sasha Stone.
İNTİKAM AHLAKI
İntikam, öç öyküleri neden sevilir, izleyiciye neden çekici gelir? İntikam eyleminde öncelikle kin beslenir, ardından misilleme isteği doğar. İntikam öykülerinde vahşi adalet vardır, yasanın, yargının, kanunun çözemediği vakalarda vahşi adalet devreye girer. Bazen intikam eyleminde sansürlenmemiş şiddeti apaçık göstermek ilginç bir gerekçe olarak kabul edilebilir. Güçlü bir gerekçe varsa izleyici başvurulan şiddeti kabul eder, bundan rahatsız olmaz. Adalet sistemi işlemeyince, adaleti yerine getirmek bireye düşer. İzleyicinin zihnindeki şiddet ekranda gösterilen şiddetten çok daha güçlüdür.
Bu bölümde Point Blank, Thelma and Louise, Sudden Impact, The Brave One, The Equalizer, L.A. Confidential, Taken 2, Gladiator, Batman Rises, Hamlet, Death Wish, Spotlight, Unforgiven, Fist of Fury, Coffy, Rio Bravo, True Grit, Lady Snowblood, Carrie, A Clockwork Orange, Get Carter, Punisher: War Zone, Princess Bride, Mad Max, City of God, Memento, John Wick, Old Boy, Wild Tales, Goodfellas, The Patriot, Hard Candy, The Searchers, Lady Vengeance filmlerinden fragmanlar izleyerek intikamın farklı boyutlarını, uzantılarını öğreniriz. Yönetmen Tony Zhou, Lady Vengeance’ı ayrı bir yere koyarak insan zihnindeki şiddetin ekrana yansıyandan çok daha etkileyici olduğunun altını çizer.
Yönetmenler: Taylor Ramos, Tony Zhou, Söyleşiler: Jennifer Yuh Nelson, Dr. Lisa Couthard.
ONU HİÇ BEĞENEMEDİM
Film eleştirmeni Drew McWeeney “Arabistanlı Lawrence’ı büyük ekranda izlemeye bayılırım.Görsel bir şölendir, sanal gerçeklik yoktur. Lawrence karmaşık, kusurlu bir karakterdir, korkunç zayıflıkları vardır. Zorlayıcı filmler, antipatik karakterler ilgimi çeker. Bir film eleştirmeni olarak karakterlerin beni zorlamasını isterim. Bana göre sanat onaylama değil keşiftir” der. Arabistanlı Lawrence’ın ardından Full Metal Jacket, Fences, Taxi Driver, Young Adult, Goodfellas, Barton Fink, The Big Lebowski, A Clocwork Orange, Leaving Las Vegas, On the Waterfront, Phantom Thread, Four Easy Pieces, Bad Lieutenant, Amadeus, Network, Being John Malkovich gibi zorlayıcı filmleri, zorlayıcı karakterleri izleriz. Amerikan sinemasındaki en zengin kötü karakterlerden biri Michael Corleone’dir. The Godfather ve The Godfather 2’de iyi adam Michael Corleone’nin değer verdiği herşeyden ailesi için vazgeçer, bambaşka biri olur.
Sessiz film döneminden sesli film dönemine dek Amerikan filmlerinde suçlular, gangsterler, hırsızlar, soyguncular en gözde karakterler olmuşlardır. Little Cesar, Scarface, The Public Enemy, White Heat, Badlands, Bonnie and Clyde, True Romance, Gun Killers, Natural Born Killers, The Sugarland Express en iyi örneklerdendir. 1960’ların sonu 1970’lerin başında yönetmenler insan doğasının en karanlık yanlarını A Clockwork Orange, Barry Lyndon, The Graduate, Easy Rider, Midnight Cowboy, Rosemary’s Baby, Who is afraid of Virginia Woolf? filmlerinde anlattılar. Ana karakteri sevmek zorunda olmadığımız filmleri en iyi anlatan Martin Scorsese’dir. Mean Streets, Taxi Driver, Raging Bull, Goodfellas, After Hours, The Aviator, Cape Fear, The Departed, King of Comedy, The Wolf of Wall Street’deki tüm karakterler itici, zorlayıcı ama ilginç tiplerdir.
Yönetmen: David Prior, Anlatıcı: Drew McWeeny.
CAZİBENİN GÖRECELİĞİ
Cazibe, çekici sözcüğü Disney prensesleri ya da sevimli hayvanlarla ilişkilendirilir genellikle. Cazibe, ana kahramanlarda, kötü karakterlerde, küçük isli cinlerde, bir noktada, bir çizgide de olabilir. Çizgi kadın karakterlerde cazibe denince akla güzellik, kusursuzluk geliverir. Oysa erkek çizgi karakterler çeşitli şekillerde, farklı boyutlardadır. Kızlar, kadınlar genellikle iri gözlü, küçük burunlu, yuvarlak yüzlü çizilirler. Neden kadın karakterlerin çoğu dişil kalıplarda çizilir? Burada devreye satış ve pazarlama girer. Oysa ki cazibe salt dış görünümle ilintili değildir. Animasyon filmlerin ustaları iki boyutlu çizgi filmden nasıl bilgisayar animasyonuna geçildiğini, iş birliğinin önemini örneklerle anlatıyorlar. Beauty and the Beast, Brave, Tangled filmlerinde çalışmış olan animasyoncular “Bizler yaşamı taklit ederiz” diyorlar.
Yönetmenler: Taylor Ramos, Tony Zhou, Söyleşiler: Glen Keane, Brenda Chapman, Luis Gadea.
FİLM TELEVİZYONA KARŞI
20. yüzyılın ilk yarısında sinema ABD’deki tek ve en baskın eğlence biçimiydi. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra televizyon sinemaya rakip çıktı. Bu güçlü rakibi karşısında sinema ataklar yaptı, romanları, tiyatro oyunlarını, Broadway şovlarını beyazperdeye uyarladı. Sinema salonlarına yatırım yapıldı, yeni teknolojiler (Sinerama, Technicolor, stereo ses) geliştirildi. Sinema ve televizyonun anlatım dilleri arasında fark vardı.
Aralarındaki fark Sopranos (1983) dizisiyle değişti, özel TV kanalları dizi rekabetine giriştiler, televizyonlar dijital yayına geçtiler. Son 20 yıl içinde hem sinema hem de televizyon dijital olunca Jurassic World, Godzilla vs King Kong gibi gişe filmleri çekildi. TV dizileri ilginçleşince seyirci sinemaya küstü. Yıllardır sinema ve televizyon izleyicinin ilgisini çekmeye uğraşıyor. Sinemaya gitmek sosyal bir aktivite olmasına karşın ucuz değildir ama hep zengin, görsel bir deneyim sunar.
Yönetmenler: Taylor Ramos, Tony Zhou.
AĞZI BOZUK VE DERİN
Walter Hill’in yönettiği, baş rollerde Nick Nolte ile Eddie Murphy’nin oynadığı 48 Saat (1982) geleneksel bir komedi filmi olması gerekirken ABD’inde ırk ve kimlikle ilgili tehlikeli bir gündem yarattı, ırklararası dostluk filmlerinin en önemli örneği oldu.
Beyaz Amerika’nın kabul ettiği siyahi aktörler Sidney Poitier, Richard Pryor arasına Eddie Murphy’de katıldı. Training Day, Rush Hour, Men in Black, Miami Vice, The Defiant Ones, In the Heat of the Night, Stir Crazy adlı filmler beyaz adam-siyah adam dayanışmasını betimler. Walter Hill’in tüm filmlerinde (Southern Comfort, Geronimo: An American Legend, Broken Trail, Wild Bill, Deadwood) sistematik ırkçılık yer alır.
Yönetmenler: Keith Clark, Julie Ng, Anlatıcı: Walter Chaw.