Sahnede hoş bir müzik… Spot ışığın vurduğu şarkı söyleyen hoş bir kadın. Seyircilerin arasından telaşla gelen Shirley karakterini canlandıran …
Sahnede hoş bir müzik… Spot ışığın vurduğu şarkı söyleyen hoş bir kadın. Seyircilerin arasından telaşla gelen Shirley karakterini canlandıran Sumru Yavrucuk, salonda alkış kıyamet. Dışarda kar yağıyor ama salon tıklım tıklım dolu. Seyircilerin konuşmalarına kulak misafiri oluyorum; Beylikdüzü’den gelen var, Zeytinburnu Fişekhane Ana Sahne’de oynayan oyun için.
Tiyatro seyircisi böyledir işte diyorum kendi kendime. Daha bir mutlu seyrediyorum oyunu.
Sumru Yavrucuk’un oyunculuğundaki ustalığı anlatmaya gerek yok. Her zamanki gibi bizleri kendisine hayran bıraktı.
O büyünün için de kaldık ve gerçekten Shirley’in yaşamına konuk olduk.
Oyundaki duygu geçişleri çok başarılıydı. Gülerken hüzünlendik. Hatta bir ara tüm seyirciler İzmir Marşı’nı söylerken bulduk kendimizi. Yavrucuk’un “marş söylemeye nasıl başladık, buraya nasıl geldik anlamadım ama, demek ki tüm yollar Atatürk’e çıkıyor” sözleri salonda uzun bir süre alkışlandı.
Sanatın aydınlığı ne güzel, yalnız olmadığımızı bilmek ise her şeyden güzel.
Sahnede, bir mutfak görüyoruz, ortada bir masa, rutin bir hayatı olan ama bundan çok sıkılan Shirley ile bir yolculuğa çıkıyoruz. Son durak ise Bodrum…
Günlük hayatının sıkıcılığı içinde kaybolmuş ve birçok kadın gibi artık hayallerini bile unutmuş olan Shirley Valentine’nin öyküsü aslında komik ve eğlenceli sonrası ise bir kendini keşfediş hikâyesi.
Willy Russell’ın “Shirley Valentine” adlı oyunundan “Shirley” ismiyle Türkçe’ye uyarlanan oyun, mutfağa hapsolmuş bir kadının kendini keşfediş ve hayatının iplerini yeniden ele alışının hayranlık uyandıran yolculuğu, çok keyifliydi. Yönetmenliği yine Yavrucuk’un üstlendiği oyun iki perde.
Perde arasında dekor değişiminin uzun sürmesi biraz şaşırtıcıydı. Dekor değişiminde her ayrıntıyı görmemiz bence süprizi bozuyor. Neden perde kapanmadı işte o kısmı anlayamadık.
Oyunun ikinci perdesinde, mutfağından hatta ülkesinden çıkan Shirley, bir arkadaşıyla Bodrum’a gidiyor.
Mavi, beyaz dekorda begonviller, renkli ışıklar yani tüm ayrıntılar düşünülmüş.
Sahnede, Yavrucuk’a müziği ve sesiyle eşlik eden hatta arada oyuna dahil olan müzisyen Selmin Artemiz, bizi Bodrum sahillerine götürdü.