Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca elebaşılığını Sedat Peker’in yaptığı suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan 240 …
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca elebaşılığını Sedat Peker’in yaptığı suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan 240 sayfalık iddianamede, bu örgütün haksız çıkar sağlamak amacıyla izlemiş olduğu eylem taktiklerinin genellikle ilk safhada iyi niyetli yaklaşım yolu olduğu, daha sonrasında iyi niyetli şahısların bu niyetlerinin suiistimal edilerek mal varlıklarının tamamına veya bir kısmına çökme şeklinde gerçekleştiği anlatıldı.
İddianamede, suç örgütü üyelerinin, alacak-verecek konuları ile alakalı üçüncü kişilere olan borçlara kefil olma bahanesi ile alacakları ödettirmediği ya da kendi belirledikleri tarihlerde ve tutarda ödeme yapacak şekilde bu şahısları koruma altına alma karşılığında haksız kazanç elde edildiği, ayrıca gayrimeşru çıkar elde eden şahıslardan maddi menfaat temin edilerek ekonomik kaynak sağlandığı belirtildi.
‘SİLAH TEMİN ETTİLER’
Çıkar amaçlı suç örgütlerinin en etkili korunma, korkutma ve sindirme yöntemlerinin silah olduğu vurgulanan iddianamede, bu kapsamda Sedat Peker suç örgütü hakkında yapılan teknik takip çalışmalarında örgüt mensuplarının yanlarında silah taşıdıkları, birbirlerine silah temin ettikleri ve bir çoğunun 6136 Sayılı yasa kapsamında suç kayıtlarının bulunduğunun tespit edildiği kaydedildi.
İddianamede, suç örgütü üyelerinin, kendilerine yönelik teknik çalışmadan korunmak amacıyla silah ve mermiler için “emanet”, “cihaz, “oyuncak, “çekirdek” şeklinde kelimeler kullandıkları aktarıldı.
‘SİLAHLI BİR SUÇ ÖRGÜTÜ’
Örgüt lideri olan Sedat Peker’in resmi yakın koruma görevini ifa eden polis memurunun 12 Ağustos 2017 tarihinde Sedat Peker ve yanındaki özel koruma ekibinin silahlı oldukları yönünde rapor düzenlediği belirtilen iddianamede, ayrıca örgüte yapılan operasyon sırasındaki aramalarda örgüt üyelerinin büyük çoğunluğunda silah ele geçirildiği ifade edildi.
İddianamede, bir kısım müştekilerin, örgüt üyeleri tarafından silahla tehdit edildikleri yönündeki beyanları da dikkate alındığında Sedat Peker suç örgütünün aynı zamanda silahlı bir suç örgütü olduğunun anlaşıldığı vurgulandı.
‘SEDAT PEKER YAZILI TESPİH DETAYI’
İddianamede soruşturma kapsamında örgüt yöneticisi ile üyesi olan şüphelilerin ikametlerinde yapılan aramalarda üzerinde “Sedat Peker” yazılı tespih, balta, siyah renkte boş kese, boş takı kutusu, tespih kutusu, dolma kalem, kol düğmesi ele geçirildiği aktarıldı. İddianamede, Peker’in korumalığını yapan bir şüphelinin ikametinde yapılan aramada ise kırmızı renkli üzerinde Osmanlı Tuğrası bulunan “Reis Sedat Peker’e Gaziantep hatırası” yazılı kutu içerisinde topuzu çıkarıldığında kılıç olan bir asanın ele geçirildiği belirtildi.
İddianamede, örgüt lideri Sedat Peker’in bizzat listesini tutarak dağıtımını yaptığı tespihlerin imame veya boncuklarında “Reis Sedat Peker”, “SP” gibi yazıların tespit edildiği bildirildi. Bu tespihlerin örgütün parolası olarak kullanıldığının belirlendiği kaydedilen iddianamede, tespihi bulunan kişilerin örgüt liderine bağlılığının tüm örgüt üyeleri tarafından bilindiği, tespihi olan kişinin ya örgüte yardım eden ya da geçmiş tarihlerde örgütle kader birliği yapan kişiler veya örgüt üyeleri oldukları anlatıldı.
Bu kapsamda örgüte yapılan operasyonda örgüt üyelerinin bir çoğunun evinde birden fazla benzer tespihlerin bulunduğu ifade edilen iddianamede, bu hususun da örgüt üyeliği ve örgütsel yapının varlığını doğrular nitelikte olduğu vurgulandı.
‘1990’LI YILLARDAN BERİ FAAL’
İddianamede, 2016 yılında mahkeme kararı ile Sedat Peker’in ismini değiştirerek Reis Sedat Peker olarak kullanmaya başladığı, bu şekilde kurulan örgütün lideri olduğu, lidere bağlı hiyerarşik yapı içerisinde bölge ve alan sorumluları olan yöneticilerin bulunduğu, örgütün suç işlemek amacıyla 1990’lı yıllardan beri faal olduğu ve devamlılık gösterdiği, örgütün yapısının, üye sayısının ve kullandığı araç gereçlerin amaç suçları işlemeye elverişli olduğu belirtildi.
‘YÖNETEN KİŞİ’
Örgüt lideri Reis Sedat Peker’in, telefon görüşmelerine aşırı derecede dikkat ettiği ve dinlenme ihtimali olmayan programlar üzerinden örgütsel konuşmalar yaptığının belirlendiği aktarılan iddianamede, Peker’in çok sayıda yağma suçundan eylemleri bulunan, geçmişte de benzer nitelikte çok sayıda suç kaydı olan ve bu şekilde Beykoz’daki villasından örgütü kuran ve yöneten kişi olduğu ifade edildi.