“Direnmeye ve ayakta kalmaya çalıştık. Her şeye rağmen yeni bir oyun sahneledik. Benim yazdığım ‘Aklımda Bir Yer’, 2020 Kasım ayında prömiyer …
“Direnmeye ve ayakta kalmaya çalıştık. Her şeye rağmen yeni bir oyun sahneledik. Benim yazdığım ‘Aklımda Bir Yer’, 2020 Kasım ayında prömiyer yaptı, üç hafta oynayıp tiyatromuzu kapattık. Ve yeni bir macera başladı.” Bu sözler yazar, yönetmen, oyuncu Nesrin Kazankaya’ya ait.
Pandemi sürecinden tüm tiyatrolar ve sanatçılar gibi onlar da olumsuz etkilendi. Yılmadan, yorulmadan üretmeye devam ettiler. Kazankaya’nın yukarıda yeni macera başladı cümlesi, hiç alışık olmadığımız ama pandemi ile mecbur kaldığımız online oyunlar macerası…
YOUTUBE’DAN YAYIN
Kazankaya, “İnternet üzerinden oyunlarımızı sergilemek… Salonumuza alamadığımız seyircimizle sanal ortamda buluşmak… Bir önceki sezondan ‘Barakalar ve Saraylar’, ‘Ter’ ve son oyunumuz online yayımlandı. Eski oyunlarımızı da elden geçirip YouTube üzerinden ücretsiz yayımladık” diyor.
Kazankaya’nın deyimiyle tiyatro oyuncuları biraz sinemacı oldu! Ama umutlarını yitirmeden, her gün tiyatroyu “en kısa zamanda açacağız” inancıyla kendilerini diri tutarak…
Bu sezon 20. yılını kutlayacak olan Tiyatro Pera, yeni mevsime deyim yerindeyse bomba gibi giriyor. Kazankaya, “Yeni projemiz, Henrik Ibsen’in ‘Yaban Ördeği’ adlı oyununun bir uyarlaması olacak. Oyun, yalanla sürdürülen yaşamların nasıl kırılıp döküldüğünü, yaralı bir yaban ördeği metaforu üzerinden anlatıyor. ‘İnsanın inandığı yalanı elinden alırsan, mutluluğunu yok edersin’ diyor Ibsen. İnsan doğasındaki kötülüğün neden ve nasıl ortaya çıkabileceğini; paranın, çıkar ilişkilerinin yalanlarla nasıl görünüm değiştirebileceğini, ahlaki çöküşü ve insan yaşamının ne denli kırılgan olduğunu gösteriyor. Günümüz insanına ve ilişkilerine yönelik çok güçlü göndermeler var oyunda.
DAYANIŞMAYLA…
Her sezon okuma tiyatrosu etkinlikleri yapıyoruz. Yalnızca okumayıp kısmen sahneleyerek oynuyoruz. Bu sezon ilk metnimiz çağdaş Japon tiyatrosundan olacak. Daha sonra da yeni bir söylemi olan ve yeni biçim arayışları getirecek oyunlar sahnelemek istiyoruz. Tabii bu yıl da özel tiyatrolara sahnemizi açacağız. Hem dayanışma içinde oluyoruz hem de tiyatromuz zenginleşiyor” diyor.
Bu sezon perdesini açacak tüm tiyatroları ve projelerini heyecanla beklediğini söyleyen Kazankaya, “Tiyatro Pera için yeni sezona yeni bir slogan bulmanız gerekse ne olurdu sloganınız” sorusuna “Üretmek, yılgınlığa kapılmadan durmadan üretmek, sanatla var olmak” diyor.
Kazankaya, gençlik için kaygılı olduğunu söylüyor; çünkü “Ülkeyi yönetemeyen, insanıyla kavgalı iktidar anlayışı. Adaletten yoksun yargı sistemi, ekonomik çöküş, sosyal yaşamı ayrıştıran ortaçağ zihniyeti” diyor.
İKTİDAR, SANATIN HER DALINA DÜŞMAN
– Devlet bu süreçte bir politika oluşturamadı. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
İktidar hangi konuda destek projesi oluşturabildi ki? Sanatın her dalıyla neredeyse düşmanca bir ilişki içindeler. Her zaman olduğu gibi bu süreçte de devletten hiçbir destek almadık. Ama İstanbul Büyükşehir Belediyesi her alanda olduğu gibi tiyatrolara da destek oldu. Biz de oyunlarımızla birkaç kez açık hava ve kapalı salonda konukları olduk. Bir kentin sanatla gelişebileceğini gören bir yönetim anlayışı, umut veriyor.
– Bu ülkenin koronavirüs dışında en büyük derdi nedir sizce?
Ülkeyi yönetemeyen, insanıyla kavgalı iktidar anlayışı. Alt başlıklar da adaletten yoksun yargı sistemi, ekonomik çöküş, sosyal yaşamı ayrıştıran ortaçağ zihniyeti. Hepimiz için ama özellikle gençlik için çok kaygılıyım.