İspanya’da Granada’da dansçı bir ailede doğan(1990) Patricia Guerrero, kuşağının en yenilikçi ve çarpıcı dansçılarından biri olarak ilk kez …
İspanya’da Granada’da dansçı bir ailede doğan(1990) Patricia Guerrero, kuşağının en yenilikçi ve çarpıcı dansçılarından biri olarak ilk kez geldiği İstanbul’da kendini dakikalarca ayakta alkışlattı! Distopya adlı gösterisinde toplumsal sorunlara dikkat çektiğini söyleyen sanatçıyı fazla takılmadan, hiçbir şey düşünmeden izlemek bile yetiyor. Müzikle mükemmel bir senkron yakalayan sanatçı, ilk sahnelerde adeta saat ekranı gibi, tık tık, tık tık, hem topuk sesleri, hem el hareketleri bir dansçının müzikle bu kadar mı örtüşür? Sonrasında ise oturduğu yerde topuk tıkırdatan dansçının içinden mitolojik bir yaratık çıkıyor! Yakıyor, yıkıyor, esiyor adeta. Kah bir ejderhanın ateş saçan dili gibi kırmızı volanlı eteğini dolandırıyor bedenine, kâh beyaz geceliğinin üzerine bir manto atıp peleren gibi kullanıyor, kâh soyunuveriyor ve iç çamaşırlarıyla dans ediyor.
Hepsinde de o topuk tıkırtıları? Ah o tahta üzerindeki tıkırtılar! Müzik kimi zaman sadece vurmalı, kimi zaman gitar, kimi zaman şarkılar eşlik ediyor. İki erkek dansçısıyla birlikte yaptığı şovlarda da müthiş bir senkron söz konusu. Ama tek başınayken adeta bir alev topu. Gerçekten çok farklı, çok yaratıcı, çok güzel ve tekniğiyle de göz alan bir dansçı ve ona mükemmel eşlik eden grubunu izlemek bir ayrıcalıktı.
Fotoğraf: Ali Öz