Rusya’nın en eski ve önde gelen insan hakları kuruluşlarından Memorial’ın faaliyetleri yasaklandı

AFP via Getty ImagesMemorial’in Moscova ofisindeki 2013 yılından bir grafitide “Yabancı ülke lobisi” yazıyordu

Rusya Anayasa Mahkemesi, ülkenin en eski ve önde gelen insan hakları kuruluşlarından Memorial’ın yasaklanmasına hükmetti.

Rus medyasına göre karara gerekçe olarak, örgütün Memorial’ın ”yabancı ülke lobisi” olarak kaydedilmesini gerektiren yasayı ihlal etmesi gösterildi.

Memorial, 2015 yılında Rusya hükümeti tarafından ”yabancı ülke lobisi” olarak tanınmıştı.

Bu kararla birlikte insan hakları örgütünün ülkedeki faaliyetleri sınırlandırılmıştı.

Geçen ay ise ”yabancı ülke lobisi” tanımının gereklerini yerine getirmediği gerekçe gösterilerek, örgüt hakkında yasal işlem başlatılmıştı.

Rusya’da muhalifler, “Yabancı ülke lobisi yasasının” yetkililer tarafından insan hakları kuruluşlarını, bağımsız gazetecileri ve aktivistleri hedef almak için kullanıldığını söylüyor.

Bugünkü karar duruşmasında savcı, Memorial’ın geniş çaplı medya kampanyaları düzenleyerek, devlet yetkililerini itibarsızlaşmaya çalıştığını iddia etti.

Memorial avukatlarından Grigory Vaipan ise savunmasında, insan hakları kuruluşunun yasalara uymak için elinden geleni yaptığını söyledi.

Mahkemenin kararı sonrası Rus Interfax haber ajansına konuşan bir Memorial avukatı, kararın siyasi nedenlerle alındığını savundu ve temyiz başvurusu yapıp gerekirse konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyacaklarını söyledi.

Nobel Barış Ödülü sahibi bilim insanı Andrey Saharov’un dahil olduğu bir grup muhalif tarafından kurulan kurulan Memorial, özellikle Stalin dönemine ait suçların belgelenmesi için mücadele etmişti.

Memorial’ın mücadele ettiği devlet kurumları arasında, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in geçmişte ajan olarak çalıştığı Rusya Dış İstihbarat Servisi (KGB) de vardı.

İnsan hakları kuruluşu, yakın dönemde ise Putin yönetimini eleştiren kesimlere yönelik baskılara karşı sesini yükseltiyordu.

Putin, bu ay Memorial’ın Rusya’nın “terörist” olarak kabul ettiği örgütleri savunduğunu ve geçmişte siyasi baskı mağduru olduğunu söylediği kişiler arasında Nazilerle iş birliği yapanlarını olduğunu söylemişti.