Rusya’dan alınan S-400 hava savunma sistemi konusunda Ankara’nın “gerekirse kullanılır” ile “S-300 NATO ittifakı içinde nasıl kullanılıyorsa S …
Rusya’dan alınan S-400 hava savunma sistemi konusunda Ankara’nın “gerekirse kullanılır” ile “S-300 NATO ittifakı içinde nasıl kullanılıyorsa S-400 de aynı şekilde kullanılacak” mesajlarını bir arada vermesi Türkiye ve NATO’da kafa karışıklığına yol açtı. Ankara’nın çelişkili mesajlarla ABD’yi S-400 konusunda iknaya çalışması da bu konuda hâlâ bir çözüm bulunamadığını ortaya koydu.
Türkiye’nin Rusya’dan alımı için 2017 sonunda anlaşma imzaladığı, 2019’da Ankara Mürted Hava Üssü’ne teslimatı yapılan ve ABD’yle gerilim konusu olan S-400 hava savunma sistemleriyle ilgili tartışma sürüyor. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın bu hafta TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB) bütçe görüşmelerinde S-400’e ilişkin yaptığı açıklamalar, tartışmayı yeniden gündeme taşıdı. “S-300, NATO ittifakı içinde nasıl kullanılıyorsa S-400 sistemi de bizde aynı şekilde kullanılacaktır” diyen Akar, daha önce Nisan 2020 olarak açıklanan, Covid-19 salgını gerekçesiyle ertelenen S-400’lerin operasyonel hale getirileceği tarihle ilgili sorular üzerine ise “Türkiye’ye bir hava taarruzu oldu da biz S-400’ü kullanmadık mı? İkincisi, bu bir savunma konusu, bizim her şeyi böyle sahnede yapacak halimiz yok. Birtakım çalışmalarımız var ve gerektiği yerde ve zamanda kullanılacağını da herkesin bilmesi lazım, yani bu konuda bir geri adım yok. Bazı şeyler gizli, bazı şeyler açıklanamaz, ülkelerin kendi milli sırları” ifadelerini kullandı.
FARKLI AMAÇLAR
Akar’ın Türkiye’nin S-400 kullanımı için ellerinde S-300 bulunan NATO ülkelerinin çözümünü örnek göstermesi dikkat çekti. Halihazırda NATO üyelerinden Yunanistan, Bulgaristan ve Slovakya’nın elinde Rus S-400’lerden bir nesil önceki hava savunma sistemi olan S-300 bulunuyor. Bulgaristan ve Slovakya, NATO üyesi olmadan önceki dönemde edindikleri S-300’ü halen envanterlerinde bulundurmaya devam ederken NATO üyesiyken Rus S-300 hava savunma sistemi edinen tek ülkenin ise Yunanistan olduğu biliniyor.
Yunanistan’ın S-300 alımı ise Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin (GKRY) neden olduğu bölgesel krizin çözümü için bulunan ara formül sonucu gerçekleşmişti. Yunanistan’ın elindeki Rus S-300 füzeleri 1997’de ilk olarak GKRY tarafından satın alındı; ancak Türkiye’nin bu alıma gösterdiği sert tepkiye ABD ve AB’nin de katılması üzerine GKRY, S-300’leri Yunanistan’a kiraladı. Yunanistan, 1998’de Girit’e konuşlandırdığı S-300’leri 2007’de tamamen satın aldı. Yunanistan, Girit’teki S-300’leri 2013 yılına kadar hangarda bekletti ve hiç kullanmadı.
Yunanistan’daki S-300’ler Aralık 2013’te ilk kez denendi ve atış testleri yapıldı. 2015’te ABD’nin isteğiyle Girit’teki S-300’lerin İsrail uçaklarının kaçınma manevrası için kullanıldığı iddia edildi ancak Yunanistan bu iddiaları yalanladı. Yunan S-300’leri Kasım 2020’de ABD, Almanya ve Hollanda’nın da katıldığı tatbikatta operasyonel hale getirilerek karşı manevra denemesinde kullanıldı. S-300’leri hava savunmasında aktifleştirmeyen Yunanistan, bu sistemleri sadece tatbikatlarda operasyonel olarak kullanıyor. Slovakya ise elindeki S-300 sistemlerinin eski durumda olması nedeniyle 2015’te modernize etmeyi tartıştı ancak bu işlem gerçekleşmedi. Slovakya’nın S-300’leri de daha önce birçok kez tatbikatlarda NATO’nun savaş uçaklarının Rus yapımı hava savunma sistemlerinden kaçınma eğitiminde kullanıldı.
Halihazırda NATO ülkelerinin elindeki S-300’leri ağırlıklı olarak kullanım şekli, Türkiye’nin “acil ihtiyaç” olarak aldığı S-400 sisteminin kullanım amacıyla uyuşmuyor. Türkiye’nin S-400’ler için bir yandan “gerektiğinde kullanılacak” mesajı verirken diğer yandan S-300 argümanına başvurması, çelişkili mesajlarla da olsa ABD’yi ikna çabası olarak yorumlanıyor. Buna karşın ABD, S-400 sisteminin, S-300’lerden çok daha gelişmiş bir sistem olduğu ve bu sistemin F-35’lerin gizli bilgilerine erişebilecek yetkinlikte olduğu argümanıyla S-400’lere karşı çıkıyor. ABD’nin Türkiye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması için S-400’ün sahipliğinden vazgeçilmesi gibi Türkiye’nin kabul etmeyeceğini açıkladığı bir şart öne sürmesi nedeniyle de iki ülke arasındaki S-400 krizinin yakın dönemde çözülmesi beklenmiyor.