Rusya’nın Leningrad bölgesinde yer alan Leningrad NGS-2’nin ikinci güç ünitesinde yer alan VVER-1200 reaktörüne ilk 163 yakıt demetinin …
Rusya’nın Leningrad bölgesinde yer alan Leningrad NGS-2’nin ikinci güç ünitesinde yer alan VVER-1200 reaktörüne ilk 163 yakıt demetinin yüklemesinin tamamlanması ile santralin devreye alınmasında önemli bir adım atıldı. Yakıt yüklemesi, NGS’nin fiziksel olarak devreye alınması anlamına geliyor. Santral, Rosatom’un Elektrik Enerjisi Bölümü Rosenergoatom tarafından işletiliyor.
Rosenergoatom Genel Müdürü Andrei Petrov, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Fiziksel devreye alma prosedürleri, ünitenin inşasıyla ilgili tüm işlerin tamamlanmış olduğu anlamına gelir. Bugün ünitenin bu önemli ekipmanı, ‘nükleer enerji tesisi’ statüsünü alıyor ve nükleer uzmanlar önümüzdeki uzun yıllar boyunca bu tesisin güvenli bir şekilde işletilmesinden sorumlular” dedi.
Yakıt yüklendikten sonra tüm ilgili proseslerde güvenliği sağlamak için reaktöre minimum kontrol edilebilir güç (yüzde 1’e kadar) verilecek. Fiziksel olarak işletmeye almayı, gücün devreye alınması, deneme operasyonları ve tümleşik testler izleyecek. Güç ünitesinin 2021’de devreye alınması planlanıyor. Bu güç ünitesi, Leningrad NGS-1’in 45 yıllık servis süresinin ardından bu yıl sonunda devre dışı bırakılacak 2. güç ünitesindeki RBMK-1000 reaktörünün yerini alacak.
AKKUYU’DA DA AYNI TEKNOLOJİ UYGULANIYOR
Mersin’de inşa edilen Akkuyu NGS’de de kullanılacak olan VVER-1200, Rosatom’un 3+ nesil PWR tipi reaktörlerinin en iyisi ve dünyanın seri üretime sahip tek 3+ nesil reaktörü niteliğini taşıyor. Sırasıyla 2016 ve 2019 yıllarında Novovoronezh-2 NGS’nin 1. ve 2. ünitesinde devreye alındı. 2017 yılında Leningrad-2 NGS’nin 1. ünitesinde devreye alınan aynı tip reaktörün, Leningrad-2 NGS’nin 2. ünitesinde de kullanılmasıyla bu serinin hayata geçirilen dördüncü reaktörü olacak.
Yenilikçi VVER-1200 reaktöre sahip 3+ nesil güç ünitesinin, bir önceki nesille karşılaştırıldığında (VVER-1000) birçok avantajı bulunuyor. Yüzde 20 daha güçlü olan reaktörü işleten personel sayısı da yüzde 30- 40 oranında daha az. Ayrıca reaktörün çalışma ömrü iki katı artarak 60 yıla ulaşırken, ilave bir 20 yıl opsiyonuyla işletme ömrü 80 yıla kadar çıkabiliyor.
Diğer ülkelerin yanı sıra bu teknolojiyi kullanmayı tercih eden ülkeler arasında Finlandiya, Macaristan, Çin, Bangladeş, Belarus ve Türkiye yer alıyor. Rosatom’un uluslararası portföyünde 12 ülkede farklı aşamalarda bulunan 36 güç ünitesi projesi bulunuyor.
NÜKLEER SANTRALİN BÖLGEYE KATKISINA ÖRNEK
Rusya’nın en büyük santrallerinden biri olan Leningrad Nükleer Santrali’nin bulunduğu bölgeye sağladığı katkı, Akkuyu NGS’nin gelecekte bulunduğu bölgede nasıl bir değişim oluşturacağını göstermesi açısından güzel bir örnek oluşturuyor. 45 yıl önce inşa edilen santral sayesinde bugün nüfusu 70 bine ulaşan Sosnovy Bor adlı bir yerleşim birimi kurulup gelişti. Rusya’nın en önemli şehirlerinden St.Petersburg’un 80 kilometre güneybatısında, Finlandiya Körfezi kıyısında çam ağaçları arasında yer alan Sosnovy Bor, ülkenin önemli nükleer şehirlerinden biri olarak biliniyor.
Sosnovy Bor’un Merkez İdari Yönetim Başkanı Mikhail Voronkov, daha önce bölgeyi ziyaret eden İHA ekibine yaptığı açıklamada, nükleer santralin bölgeye katkısını şöyle anlatmıştı:
“Kentimizde yaşayan iki kişiden biri geçimini nükleer santralden sağlıyor. Belediye de şehirde yaşayan insanlar da en büyük geliri nükleer santralden elde ediyor. Bütün nükleer tesislerde bu böyle. Sivil mühendislik açısından çok güçlü şirketlerimiz var. İş dünyası burada oldukça gelişmiş durumda. Okullarımız çoğunlukla nükleer enerji ve sanayi ile ilgili. Santralde birkaç nesildir çalışan aileler var. Finlandiya Körfezi’nde ne kadar çok balıkçının balık avladığını, yazın plajımızda insanları görebilirsiniz. İnsanlar buraya gelip, tatil yapıyorlar. Sosnovy Bor olarak gençlerin göz bebeği olmaya devam ediyoruz. Onlar için hem eğitim hem de istihdam açısından tam bir cazibe merkeziyiz. Şehrimize talep çok yüksek. Burada okuyan gençler hemen tesislerde istihdam ediliyor.”