Rusya Dışişleri Bakanlığı, ABD ve müttefikleri tarafından Moskova’ya yöneltilen kimyasal silah kullanımı suçlamalarına ilişkin değerlendirmede …
Rusya Dışişleri Bakanlığı, ABD ve müttefikleri tarafından Moskova’ya yöneltilen kimyasal silah kullanımı suçlamalarına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Bakanlığın internet sitesinde yayınlanan açıklamada, “Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (KSYÖ) ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) platformlarında, Avrupa-Atlantik dayanışmasına ‘bağlı’ ülkeler ile onların müşterileri ve vekilleri, SSCB’nin eski askeri-teknik programının bir bölümünü gizlediği iddiasıyla Rusya’ya karşı kanıtlanmamış suçlamalarla daha da agresif davranmaya başladılar. İngiltere’nin başını çektiği ‘Skripal davası’ ve Aleksey Navalnıy’ın zehirlendiği iddiası yeniden gün ışığına çıkarılıyor” ifadelerine yer verildi.
Sputnik Türkçe‘in haberine göre; Londra’nın suçlamalarıyla ilgili şu ana kadar hiçbir kanıt sunmadığına vurgu yapılan açıklamada, Almanya, Fransa ve İsveç’in Navalnıy’ın biyomateryallerinde Batı’da ‘Noviçok’ olarak adlandırılan zehirli maddenin nerede, ne zaman ve hangi koşullar altında ortaya çıktığını araştırmak için Moskova ile işbirliği yapmayı kesin olarak reddettikleri ve böylece Kimyasal Silahlar Sözleşmesi (CWC) ve uluslararası hukuki yardım anlaşmalarını ihlal ettikleri kaydedildi.
Son zamanlarda ABD’nin uluslararası platformlar ve medya alanında KSYÖ’ye olan bağlılığı temasını daha aktif işlemeye başladığına dikkat çekilen açıklamada, Washington’un kimyasal silahları 2023’ün eylül ayından önce imha edilmesi planına odaklanmadığı ve bunun CWC şartlarının ihlali olduğu belirtildi.
Açıklamada ayrıca, KSYÖ’nün bir grup devletin jeopolitik çıkarlarına hizmet etme aracına dönüştüğüne işaret edilerek, “CWC rejimini güçlendirme çağrılarımız Batılılar tarafından yapıcı bir şekilde karşılanmıyor. Sonuç olarak, bir zamanlar saygın, bağımsız bir teknik organizasyon olan KSYÖ’nün, dar bir devletler grubunun jeopolitik çıkarlarına hizmet etme aracına dönüştüğünü üzülerek belirtmek istiyoruz” denildi.