İpek Yağmur – Uğur Akbeniz çifti, çocuk sahibi olmak istedi. Ancak, İpek Yağmur Akbeniz bu süreçte rahim zarı kanseri olduğunu öğrendi. Doktor …
İpek Yağmur – Uğur Akbeniz çifti, çocuk sahibi olmak istedi. Ancak, İpek Yağmur Akbeniz bu süreçte rahim zarı kanseri olduğunu öğrendi. Doktor, rahminin alınmasını önerdi. Genç kadın bir taraftan kendi sağlığını düşünüyor, diğer yandan da çocuk sahibi olmayı istiyordu. İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Samet Topuz’a ulaşan Akbeniz, medikal tedavi ile kanseri yendi ardından tüp bebek tedavisi ile çocuk sahibi oldu. Bebeklerine Güneş adını veren anne Akbeniz, “Bazen gerçekten de mucize olabiliyor. Güzel kızımız Güneşimiz doğdu” dedi.
İpek Yağmur Akbeniz, bundan iki yıl önce 28 yaşında rahim zarı kanseri olduğunu öğrendi. Akbeniz, o gün yaşadıklarını “Öğlen saatlerlerinde doktorumuz patoloji sonucu için aramış, aklımın ucuna gelmeyen bir hastalığı omuzlarıma bırakmıştı. Eşimle birbirimize bakıp şaşkınlık içerisinde ağlamaya başlamıştık. Çocuk isteğiyle başladığımız süreçte kanserle yüzleştik. Hikâyemiz aslında evliliğimizin 2. yılında çocuk isteğiyle gittiğimiz doktorumuzun âdet düzensizliğini tedavi amacıyla yapmış olduğu polip ameliyatı ile başladı” diyerek yaşadıklarını anlattı.
‘MUCİZELERE İNANIN’
Akbeniz, şöyle devam etti: “Patoloji sonucumuz grade 2 endometrium kanseri (rahim zarı kanseri) olarak belirlendi. Birkaç doktorun hemen ameliyat ile rahmin ve yumurtalıkların alınması gerektiğini söylemesi üzerine daha da yıkılmıştık. Gençtik, çocuk istiyorduk ama ne ile yüzleşiyorduk. Daha sonra her zaman bir başka seçenek olduğuna inancımız bizi Prof. Dr. Samet Hoca’nın odasına göndermişti. Hocamız, sakin bir ses tonuyla ‘yaşınız genç, aynı numuneyi jinekopatoloji alanında uzman bir laboratuvarda tekrar kontrol ettirelim, çıkan grade seviyeniz uygunsa alternatif tedaviye başlarız. Tedavi sonucu hastalığın seyrinde olumlu gelişmeler olursa çocuk sahibi olmanız olası, sonrasında rahmi alırız’ dedi. Güneş ufuktan belirmiş heyecandan ne yapacağımızı şaşırmıştık. Patoloji laboratuvarından gelen sonuç yüzümüzü güldürmüştü, tümör grade 1 olarak revize edilmişti. Hemen tedavimize başladık. 8 aylık bir tedavi sonucu hocamızın ağzından ‘Her şey yolunda, hemen tüp bebek tedavisine başlıyoruz’ cümlesini duyduğumuzda ki mutluluğumuzu tarif edemeyiz. Hemen tüp bebek merkezine yönlendirildik. İnanamıyorduk gebeydim. Ameliyat günü geldi çattı. Güzel kızımız Güneş’imiz doğdu ve hastalığım için ameliyatım gerçeleştii. Mucizelere inanın. ”
6 AYDA TÜMÖR YOK OLDU
Prof. Topuz ise erken rahim kanserlerinde belli şartların sağlanması durumunda (erken evre, düşük grade ve uygun histolojik tip) çiftlerin çocuk sahibi olabileceğini anlattı.
Topuz, özetle şunları dile getirdi: “Belli şartlar sağlanırsa önce medikal tedavi ile kanseri geriletmek sonrasında hızlı bir gebelik süreci ile çiftin çocuk sahibi olmasını sağlamak olasıydı. Bunu çiftimize anlattığımda çok sevindiler, tedaviyi almak istediler. Üç ay sonra tedaviye yanıtı değerlendirmek için aldığımız biyopside kısmi bir yanıt vardı ama tümör hala devam ediyordu. Ailenin yüzü düşmüş, moralleri bozulmuştu. ‘Üç ay yeterli olmayabilir, tedaviyi altı aya tamamlama şansımız var’ dedim. Kabul ettiler. Aynı tedaviyi üç ay daha uyguladık. Altıncı ayın sonunda aldığımız biyopsileri büyük heyecanla bekliyorduk. Ne mutlu ki tedavi işe yaramıştı, tümör tamamen yok olmuştu. Şimdi doğal yollarla gebeliği bekleme lüksümüz yoktu, çünkü kanser bir anlamada pusuda bekliyordu. Hastamız tüp bebek yöntemiyle hızlı bir şekilde gebe kaldı. Gebeliğin 37 haftası geçtikten sonra tansiyonların çok yükselmesi üzerine sezaryen ve kanser cerrahisini eş zamanlı yaparak rahimini aldık. Güneş bebek gayet sağlıklı bir şeklide annesine ve babasına kavuşmuş oldu.”