Rusya, Ukrayna’yı işgali ile birlikte tarihte görülmemiş bir uluslararası kamuoyu baskısı ile karşı karşıya kaldı. Pek çok ülke geniş çaplı …
Rusya, Ukrayna’yı işgali ile birlikte tarihte görülmemiş bir uluslararası kamuoyu baskısı ile karşı karşıya kaldı. Pek çok ülke geniş çaplı ekonomik yaptırımlara destek verirken, özellikle Avrupalı devletler Ukrayna’ya ağır silah sevkıyatları başlattı. Peki, Putin’in Avrupa’daki dostları bu durumu nasıl karşıladı?
FRANSA
Marine Le Pen
Bir ay sonraki başkanlık seçimleri için adaylığını açıklayan Ulusal Cephe lideri, aşırı sağcı Le Pen’in 2017 seçimlerindeki tutumu, Putin ile olan dostluğunu gözler önüne sürüyordu. 2017 başkanlık seçimlerinde de aday olan Le Pen, seçim kampanyasının bir parçası olarak Putin’i Moskova’da ziyaret etti. Fransa merkezli gazete Le Monde’un aktardığına göre Le Pen, Rusya merkezli bir bankadan da kampanyası için 9 milyon Avro borç aldı.
İşgal öncesinde yaptığı açıklamada Le Pen, “Rusya’nın Ukrayna’yı işgal edeceğine inanmıyorum. Rusya, Ukrayna’da ne yapmak istiyor veya oradaki amaçları neler bilmiyorum ama Rusya yanlış anlaşılıyor. Bunu da kınıyorum” dedi. İşgalden sonra Le Pen, Kremlin’i kınadı.
Eric Zemmour
Fransa aşırı sağında yeni bir figür olan Zemmour, işgalden önce yaptığı bir konuşmada, “Rusya’nın tüm taleplerinde haklı olduğunu ve Rusya’ya yönelik yaptırımların kaldırılması gerektiğini” savunmuştu. Zemmour bir başka konuşmasında da “Bahse girerim ki Rusya Ukrayna’yı işgal etmeyecek” demişti. Kamuoyu önünde, “Putin gerçek bir vatansever” diyerek ona olan hayranlığını dile getirmişti.
Zemmour, sosyal medyada yaptığı açıklamada Rusya’yı kınadı. İşgalden sonra yaptığı bir basın açıklamasında, “Rusya’nın yaptığı elbette yanlış, ancak NATO’nun genişlemesi de bu krizdeki en büyük sorumluluklardan birine sahip” dedi.
Jean-Luc Mélenchon
Fransa’nın aşırı sol siyasetçilerinden ve başkan adaylarından Mélenchon da Zemmour ile benzer görüşlere sahip. İşgal öncesinde Rusya’nın taleplerini haklı gören Mélenchon, işgal sonrası yaptığı açıklamada, “Bu çatışma tüm insanlığı tehdit ediyor” sözleriyle Kremlin’i kınadı.
François Fillon
Putin’in Fransa’da merkeze yakın dostları da mevcut. Merkez sağ bir parti olan Cumhuriyetçi Parti’den 2007-2012 yılları arasında başbakanlık yapmış François Fillon da Putin’in dostlarından. Fillon, 2021’den beri Rusya’da faaliyet gösteren Sibur ve Zaroubezhneft isimli devlet destekli iki şirketin yönetim kurulunda. Politico’nun aktardığına göre kendisini bu pozisyonlara bizzat Kremlin önerdi.
Fillon, Rusya’yı işgalden ötürü kınadı ve şirketlerdeki görevlerinden istifa etti.
ALMANYA
Gerhard Schröder
1998-2005 yılları arasında Almanya’da başbakanlık yapan tanınmış politikacı Gerhard Schröder, Putin tarafından Rusya’nın en büyük enerji şirketleri Rosneft ve Gazprom’da yönetime getirildi. Deutsche Welle’de yer alan habere göre de Schröder, 2018’de Putin’i ‘kusursuz bir demokrat’ olarak nitelendirdi. İşgalden sonra Rusya’yı kınayan Schröder, şirketlerdeki görevlerine devam ediyor.
AfD
Son genel seçimlerde yüzde 11,5 oy alan Almanya’nın aşırı sağ partisi AfD’nin Rusya’ya olan desteği bir sır değil. İşgal öncesi AfD’nin Rusya ile sıkı ilişkileri bulunuyordu. Deutsche Welle, AfD üyelerinin Rusya’ya olan ziyaretlerini yazıyordu. AfD işgali kınadı. İşgalin nedeni olarak da Rusya’dan çok NATO’yu gösterdi. Hamburger Morgen Post’a göre AfD’li yetkililer yaptıkları açıklamada, “İşgal uluslararası hukuka aykırı; kınıyoruz. Buna rağmen NATO’nun genişlemesi de çatışmadaki en önemli nedenlerden biri” dedi. Alman RND gazetesinin aktardığına göre AfD, Almanya Başbakanı Olaf Scholz’u da “yeni bir Soğuk Savaş başlatmak” ile suçladı. Alman meclisini ziyaret eden Ukrayna Büyükelçisini tüm parlamenterler ayakta karşılarken AfD’li parlamenterler oturarak karşıladı.
İTALYA
Matteo Salvini
İtalya’nın eski başbakan yardımcısı ve içişleri bakanı Salvini, ülkedeki aşırı sağcı Kuzey Ligi’nin lideri. Prospect isimli Birleşik Krallık merkezli basın kuruluşu Salvini’yi, ‘Putin’in Avrupa’daki adamı’ olarak adlandırılıyor. Putin’e olan sevgisini kamuoyu önüne göstermekten çekinmeyen Salvini, bir keresinde Putin baskılı tişört giymişti.
Kuzey Ligi, 2017 yılında Putin’in partisiyle işbirliği antlaşması imzaladı. Financial Times’a göre Putin, Avrupa’daki popülist hareketlerle bağlarını güçlendirmek, Salvini de Avrupa Konseyi, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nda işbirliği yapmak ve ticari ilişkilerini geliştirmek amacıyla bu antlaşmayı imzaladı. Reuters’in aktardığına göre Salvini’nin partisindeki bazı yetkililer, 2018’de, Kremlin ile milyonlarca Avroluk gizli bir petrol antlaşması imzalamakla suçlandı.
Salvini, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “herhangi bir şiddet girişimini kınadığını” söyledi. Salvini, kendi hesabından yayınladığı bir videoda Ukrayna elçiliğine gelerek çiçek bıraktı.
https://twitter.com/matteosalvinimi/status/1496926744904933387
ÇEKYA
Milos Zeman
2013’ten bu yana Çekya’nın cumhurbaşkanlığı görevini yürüten Milos Zeman, Putin’in Avrupa’daki en yakın müttefiklerinden biri. Zeman, 2014’te Donbas’ta başlayan çatışmaları “Ukrayna’daki iki grubun iç savaşı” olarak nitelendirdi. Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesinden sonra Kremlin’i ziyaret eden tek lider yine Çekya’nın cumhurbaşkanı Milos Zeman’dı; yakın bir zamana kadar da bu ilişkileri sürdürdü. Pandeminin ilk yılında Putin’den Sputnik V aşıları talep etti. Rusya-Avrupa’nın ilişkilerinin düzelebileceğine dair demeçler verdi.
Zeman, işgalden sonra Putin’i sert bir şekilde eleştirdi. Reuters’ın aktardığına göre Zeman, “Daha ağır yaptırımları hayata geçirmeliyiz. Bu deli adamı (Putin’i) dünyadan soyutlamalıyız” dedi. Zeman ayrıca Avrupa Birliği (AB) ülkelerine Rusya’nın SWIFT sisteminden çıkarılması için çağrıda bulundu. Zeman, işgali “barışa karşı bir suç” olarak nitelendirdi.
MACARİSTAN
Viktor Orban
Avrupa’daki birkaç otoriter ülkeden biri olan Macaristan, 2010’dan bu yana Viktor Orban tarafından yönetiliyor. Orban’ın, Putin’in Avrupa’daki yakın dostlarından biri olduğu biliniyor. Ayrıca iki ülke arasında özel doğal gaz antlaşmaları bulunuyor. Macaristan, antlaşmalar uyarınca, Rus doğal gazını diğer Avrupa ülkelerinden daha ucuza satın alıyor.
Orban, uluslararası baskıdan dolayı Rusya’nın Ukrayna işgalini kınadı. SWIFT’ten çıkarılma dahil, AB’nin Rusya yaptırımlarına imza attı. Yine de Orban, AB ülkelerinin aksine Ukrayna’ya silah göndermeyeceğini ve kendi ülkesinden Ukrayna’ya silah geçişine de izin vermeyeceğini açıkladı.