Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2025 yılı I. Çeyrek İşgücü İstatistikleri, işsizlik oranlarında dikkat çekici değişimleri ve umutsuzluğun arttığını gözler önüne serdi. İşsizlik oranı genel olarak gerileme gösterse de, verilerin detaylarında yer alan bazı göstergeler endişe verici bir tablo çiziyor. Özellikle iş bulma ümidi olmayanların sayısındaki artış ve gençlerdeki ne eğitimde ne de istihdamda (NEET) olanların oranındaki yükseliş, geleceğe dair kaygıları artırıyor.
İşsizlik Sürelerinde Değişim ve Umutsuzluk
Verilere göre, işsizler içinde 1 yıldan az süredir işsiz olanların oranı artarken, uzun süredir işsiz olanların oranı azalmış durumda. Bu durum, kısa süreli işsizliğin yaygınlaştığını gösteriyor. Ancak, işgücüne dahil olmama nedenleri incelendiğinde, "iş bulma ümidi olmayanlar" ve "işbaşı yapabilecek olup iş aramayanlar" kategorilerinde artış olduğu görülüyor. İş bulma ümidi olmayanların toplam işgücüne dahil olmayan nüfus içindeki oranı, 2023 yılı ilk çeyreğinde %5,6 iken, 2025 yılı ilk çeyreğinde %8,88'e yükseldi. Bu artış, iş arayanların motivasyonunu kaybettiğini ve iş bulma konusunda umutsuzluğa kapıldığını gösteren önemli bir işaret.
Ekonomistlere göre, bu durumun temelinde yatan nedenler arasında ekonomik belirsizlikler, iş piyasasının yapısındaki değişimler ve nitelikli iş gücü eksikliği gibi faktörler bulunuyor. Özellikle belirli sektörlerdeki daralmalar ve teknolojik gelişmelerin etkisiyle bazı mesleklerin önemini kaybetmesi, iş arayanların beklentilerini karşılayacak pozisyonları bulmalarını zorlaştırıyor.
Peki bu umutsuzluk neden artıyor? İşte bazı olası sebepler:
- Ekonomik belirsizliklerin yarattığı güvensizlik ortamı
- İş piyasasının rekabetçi yapısı ve nitelikli iş gücü eksikliği
- Belirli sektörlerdeki daralmalar ve iş imkanlarının azalması
- Teknolojik gelişmelerin bazı meslekleri ortadan kaldırması
- Yüksek enflasyon ve geçim sıkıntısının iş arama motivasyonunu düşürmesi
Gençlerdeki NEET Oranındaki Artış
15-24 yaş nüfus içinde ne eğitimde ne istihdamda (NEET) olan gençlerin oranı da son 3 yılın ilk çeyrekleri içinde yükseliş gösterdi. 2023 yılı ilk çeyreğinde %22,7 olan NEET oranı, 2024'te %22'ye düşerken, 2025'te %22,9'a yükseldi. Bu oran erkeklerde %16,1, kadınlarda ise %30,2 olarak gerçekleşti. Bu durum, gençlerin eğitim ve iş hayatına entegrasyonunda yaşanan sorunları ve geleceğe dair umutsuzluklarını yansıtıyor.
NEET oranındaki artışın nedenleri arasında eğitim sistemindeki yetersizlikler, iş piyasasının beklentileriyle eğitim müfredatının uyumsuzluğu, ekonomik zorluklar ve ailevi nedenler gibi çeşitli faktörler bulunuyor. Özellikle kız çocuklarının eğitimine erişimindeki engeller ve toplumsal cinsiyet rolleri, kadınlardaki NEET oranının yüksek olmasında önemli bir rol oynuyor.
Bu durumun önüne geçmek için alınabilecek önlemler arasında:
- Eğitim sisteminin iş piyasasının ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırılması
- Mesleki eğitim programlarının yaygınlaştırılması ve kalitesinin artırılması
- Gençlere yönelik istihdam teşviklerinin sağlanması
- Kız çocuklarının eğitimine erişiminin desteklenmesi
- Ailelerin ekonomik olarak desteklenmesi
Bu veriler ışığında, Türkiye'deki işsizlik sorununun sadece sayısal verilerle değil, aynı zamanda iş arayanların motivasyonu ve umutları açısından da değerlendirilmesi gerektiği açıkça görülüyor. İşsizlik sorununa yönelik çözüm önerileri geliştirilirken, iş arayanların beklentileri, ihtiyaçları ve motivasyon kaynakları da dikkate alınmalı. Aksi takdirde, işsizlik oranları düşse bile, umutsuzluğun ve motivasyon eksikliğinin yarattığı sorunlar devam edecektir.