İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, terör örgütü PKK'nın fesih ve silah bırakma kararına ilişkin sert eleştirilerde bulundu. Dervişoğlu, sürecin tehlikeli bir kalkışmaya dönüştüğünü savunarak, iktidarı eleştiri yağmuruna tuttu.
Dervişoğlu'ndan Sert Tepki: "Hıyanet"
Dervişoğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri, emniyet güçleri ve korucuların mücadelesiyle bitirilme noktasına gelen terör örgütünün, barışın aktörü haline getirilmeye çalışıldığını iddia etti. Özellikle Lozan Antlaşması'na dikkat çeken Dervişoğlu, PKK'nın açıklamasında yer alan "Lozan'ın inkar politikalarına karşı verilen silahlı mücadelenin başarıya ulaştığı" iddiasını sert bir dille eleştirdi. Dervişoğlu, PKK'nın Türkiye Cumhuriyeti'ni "soykırım" ile suçlayan açıklamasının "başarı" ya da "müjde" olarak sunulmasının doğrudan hıyanet olduğunu savundu.
"Tehlikeli Bir Kalkışmaya Dönüştü"
Dervişoğlu, AK Parti iktidarı ve ortağı tarafından "Terörsüz Türkiye" başlığıyla başlatılan sürecin, bugün terör örgütünün yaptığı açıklama ve "demokratik siyaset" ambalajıyla Türk vatanı ve Türk milleti açısından tehlikeli bir kalkışmaya dönüştüğünü söyledi. Dervişoğlu'nun açıklamaları, siyasi arenada geniş yankı uyandırdı.
Türkiye'nin terörle mücadelesi, uzun yıllardır devam eden ve büyük bedeller ödenen bir süreçtir. Bu süreçte, farklı siyasi yaklaşımlar ve çözüm önerileri ortaya atılmıştır. Ancak, terör örgütünün eylemlerini meşrulaştırmaya yönelik her türlü girişimin, milli birlik ve beraberliğe zarar vereceği unutulmamalıdır.
Lozan Antlaşması'nın Önemi
Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti'nin tapu senedidir. 24 Temmuz 1923'te İsviçre'nin Lozan kentinde imzalanan bu antlaşma, Türkiye'nin bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü uluslararası alanda tescil etmiştir. Antlaşma, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 23 Ağustos 1923'te onaylanmıştır. Lozan, Türkiye'nin modernleşme sürecinde önemli bir kilometre taşı olmuştur ve ülkenin uluslararası arenadaki yerini sağlamlaştırmıştır.
Müsavat Dervişoğlu'nun açıklamaları, Türkiye'nin terörle mücadelesinde gelinen noktanın ve Lozan Antlaşması'nın öneminin bir kez daha altını çizmektedir. Siyasi partilerin ve toplumun tüm kesimlerinin, milli birlik ve beraberlik içinde hareket ederek, terörle mücadeleye katkı sağlaması büyük önem taşımaktadır. Unutulmamalıdır ki, Türkiye'nin geleceği, ancak birlik ve beraberlik içinde inşa edilebilir.