Dilek İmamoğlu'ndan Bayram Mesajı: Özgürlük Rüzgarı Esecek Mi?
Politika

Dilek İmamoğlu'ndan Bayram Mesajı: Özgürlük Rüzgarı Esecek Mi?


07 June 20255 dk okuma7 görüntülenmeSon güncelleme: 07 June 2025

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu, eşinin tutuklu geçirdiği ikinci bayramda Sözcü gazetesine özel bir yazı kaleme aldı. Dilek İmamoğlu, yazısında adaletsizliğe karşı direnişi ve özgürlük umudunu vurguladı. "Bu haksızlığa direnen milyonlar için adalet mücadelesi veriyoruz" diyerek, eşinin ve çalışma arkadaşlarının maruz kaldığı suçlamaların hukuken asılsız olduğunu belirtti.

Bayram Sabahı ve Adalet Arayışı

Dilek İmamoğlu, bayram sabahlarının ailece kahvaltı sofrasında buluşulduğu, neşe dolu anılarla dolu olduğunu ifade ederek, bu yıl o neşenin uzak olduğunu dile getirdi. Eşinin haksız bir şekilde cezaevinde olduğunu ve milyonların cumhurbaşkanı adayı olmasına rağmen bu durumun yaşandığını belirtti. İmamoğlu, "Artık tüm Türkiye biliyor: Cezalandırılan bir suç değil, bir duruş; halktan yana, adaleti savunan, kente ve ülkeye hakkıyla hizmet eden bir duruş" dedi.

Bu süreçte binlerce ailenin benzer acıları yaşadığına dikkat çeken Dilek İmamoğlu, eşinin "Güler yüzümüze, sevgimize yenilecekler" sözlerini hatırlatarak, Türkiye'de adalet arayışının çoktan filizlendiğini vurguladı. Saraçhane'den kampüslere kadar yayılan bu sesin, karanlığa karşı kolektif iradenin gücü olduğunu ifade etti.

Kadınlar ve Gençlerin Mücadelesi

Dilek İmamoğlu, en çok kadınların ve gençlerin mücadeleden güç aldığını vurgulayarak, Cumhuriyet ile kazandıkları haklara ve eşitlik ilkesine sahip çıkan bu kuşakların korkuya teslim olmadığını belirtti. Kadınların kazandığı haklardan vazgeçmeme iradesi ve gençlerin insanca bir yaşam arzusu, bu büyük yürüyüşe güç katıyor. "Büyük Önder Atatürk’ün açtığı Cumhuriyet yolunda biz kadınlar, bize emanet edilen değerlere sahip çıkmakta kararlıyız. Çünkü biliyoruz: özgürlüğün olmadığı yerde gerçek bayram olmaz" dedi.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Türk kadınının toplumdaki yerini sağlamlaştırmak ve onlara hak ettikleri değeri vermek için bir dizi reform gerçekleştirmiştir. Atatürk'ün önderliğinde yapılan yasal düzenlemelerle kadınlar, eğitim, çalışma hayatı, siyaset ve hukuk alanlarında erkeklerle eşit haklara sahip olmuşlardır. Bu reformlar, Türk kadınının toplumsal hayata aktif katılımını teşvik etmiş ve ülkenin kalkınmasına önemli katkılar sağlamıştır. Atatürk'ün kadınlara verdiği değer, modern Türkiye'nin temel taşlarından biri olmuş ve kadınların güçlenmesi, ülkenin ilerlemesi için vazgeçilmez bir unsur olarak kabul edilmiştir.

  • Medeni Kanun'un Kabulü (1926): Bu kanunla kadınlara boşanma, miras ve velayet gibi konularda erkeklerle eşit haklar tanınmıştır.
  • Eğitimde Eşitlik: Kız çocuklarının eğitimi teşvik edilmiş ve kız okullarının sayısı artırılmıştır.
  • Siyasi Haklar: 1930'da kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı, 1934'te ise milletvekili seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı verilmiştir.
  • Çalışma Hayatında Eşitlik: Kadınların çalışma hayatına katılımı teşvik edilmiş ve çeşitli mesleklerde yer almaları desteklenmiştir.

Umut ve Direniş Ruhu

Bayram burukluğunun altındaki umudu dile getiren Dilek İmamoğlu, son sözlerini şöyle tamamladı: "Bugün buruk bir bayram, ancak bu burukluğun içinde kararlı ve onurlu bir direnç ruhu var. Her adaletsizlik bir uyanışı, her baskı yeni bir farkındalığı ve mücadeleyi beraberinde getirir. Türkiye’de bu kararlı mücadele çoktan filizlendi. Saraçhane’den Silivri’ye, kampüslerden meydanlara, şehirlerden tarlalara yayılan ortak ses, bu bayramı farklı kılan duygunun yankısı, ezgisidir." Dilek İmamoğlu'nun bu mesajı, bayramın buruk atmosferinde umut ve direnişin önemini bir kez daha hatırlatıyor.