CHP'den Gazeteye Zulüm İddiası! Rapor Gerçeği Ortaya Çıkardı
Politika

CHP'den Gazeteye Zulüm İddiası! Rapor Gerçeği Ortaya Çıkardı


21 June 20255 dk okuma8 görüntülenmeSon güncelleme: 22 June 2025

Afyonkarahisar'da CHP'li belediyenin bir gazeteye yönelik mühürleme kararı, yeni bir raporla tartışma konusu oldu. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi tarafından hazırlanan teknik rapor, mühürleme kararının altında yatan nedenleri sorgulatırken, siyasi baskı iddialarını da beraberinde getirdi. Peki, raporda neler yer alıyor? İşte detaylar...

Mühürleme Kararının Ardındaki Gerçekler

CHP'li Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal ve eşi Yasin Köksal'ın talimatıyla mühürlenen Kocatepe Gazetesi binasıyla ilgili gerçekler, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nin hazırladığı teknik raporla gün yüzüne çıktı. Raporda, gazeteci Sezer Küçükkurt'a ait binada ne kolon kesildiği ne de projeye aykırı bir inşaat yapıldığı belgelendi. Bu durum, CHP'li belediyenin sunduğu "teknik gerekçe" iddialarını çürütürken, mühürleme kararının hukuki değil, siyasi ve cezalandırmaya yönelik olduğu şüphesini artırdı.

Rapor Ne Diyor?

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nin hazırladığı bilimsel inceleme raporu, olayın seyrini değiştirecek nitelikte. Raporda belirtilenler:

  • Binada kolon kesilmediği
  • Projeye aykırı bir inşaat yapılmadığı
  • Mühürleme kararının teknik değil, siyasi olduğu

CHP'nin Baskı Politikası mı?

Bu olay, CHP'nin kendisinden olmayan milli ve bağımsız gazetecilere karşı yürüttüğü baskı politikası olarak yorumlanıyor. Mühürleme kararının ardından yapılan incelemeler ve hazırlanan rapor, bu iddiaları daha da güçlendiriyor. Gazeteci Sezer Küçükkurt, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Bu tamamen siyasi bir karardır. Gazetecilik faaliyetlerimizi engellemeye yöneliktir" dedi.

Türkiye'de basın özgürlüğü ve medya üzerindeki baskılar sıkça tartışılan konular arasında yer alıyor. Bu tür olaylar, basın özgürlüğünün ne kadar güvence altında olduğu sorusunu bir kez daha gündeme getiriyor. Özellikle yerel yönetimlerin medya üzerindeki etkileri ve bu etkilerin gazetecilik faaliyetlerini ne ölçüde etkilediği, üzerinde durulması gereken önemli bir konu.

Afyonkarahisar'daki bu olay, sadece yerel bir gazetenin yaşadığı bir sorun olmanın ötesinde, Türkiye'deki basın özgürlüğü ve siyasi baskılar konusundaki genel tabloya ışık tutuyor. Raporun ortaya koyduğu gerçekler, mühürleme kararının siyasi motivasyonlarla alındığına dair şüpheleri güçlendirirken, bu durumun basın özgürlüğü ve demokrasinin işleyişi açısından ne anlama geldiği sorusu önem kazanıyor.