16 Nisan 2025 Çarşamba

Berkin Elvan'ın Ailesine Hapis Şoku! İşte Cezanın Nedeni

Gezi Parkı olayları sırasında hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın ailesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettikleri iddiasıyla yargılandıkları davada hapis cezasına çarptırıldı. Bu karar, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Peki, mahkeme hangi gerekçelerle bu kararı aldı? İşte detaylar...

Mahkeme Kararı: Hapis Cezası ve Gerekçesi

İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, anne Gülsüm Elvan 11 ay 20 gün, baba Sami Elvan ise 1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, Elvan ailesinin farklı tarihlerde yaptıkları açıklamalarda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik kullandıkları ifadelerin hakaret içerdiğine hükmetti. Cumhuriyet Savcısı, sanıkların "terörist" ve "katil" gibi kelimeler kullanarak Cumhurbaşkanını hedef aldıklarını ve bu ifadelerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirtti.

Mütalaada, Sami Elvan'ın zincirleme şekilde "Cumhurbaşkanına alenen hakaret" suçundan 1 yıl 5 aydan 8 yıl 2 aya kadar, Gülsüm Elvan'ın ise aynı suçtan 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılması talep edilmişti.

Elvan Ailesinin Savunması

Sanık Gülsüm Elvan savunmasında, suçlamaları kabul etmediğini belirterek şunları söyledi:

Ben hakaret olarak görmüyorum, benim feryadım ve çocuğuma hasretimdi. İsyanımı kaleme döksem kalem yazmaz, taşa söylesem taş çatlar. Vicdanla karar verilmesini talep ediyorum, ben kimseye hakaret etmedim.

Sami Elvan da benzer şekilde savunma yaparak beraatını talep etti.

Kararın Ardından Yaşananlar ve Olası Etkileri

Mahkeme, her iki sanık hakkında da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Bu karar, Elvan ailesi ve destekçileri tarafından tepkiyle karşılandı. Kararın, Türkiye'deki ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirmesi bekleniyor. Bu tür davaların, gelecekte benzer olaylar yaşayan ailelerin adalet arayışlarını nasıl etkileyeceği ise merak konusu.

Bu kararın ardından, kamuoyunda çeşitli tartışmalar yaşanması bekleniyor. İfade özgürlüğü sınırları, siyasi eleştiri hakkı ve yargının bağımsızlığı gibi konuların yeniden gündeme gelmesi kaçınılmaz olacaktır.

İlgili Haberler