Dolar/TL, bankacıların iktisadi gerekçelerle açıklamakta zorlandığı faiz indiriminin ardından 8.8995 ile yeni tarihi zirvesini görürken …
Dolar/TL, bankacıların iktisadi gerekçelerle açıklamakta zorlandığı faiz indiriminin ardından 8.8995 ile yeni tarihi zirvesini görürken, piyasalar faiz indirimlerinin ne hızda devam edeceğine odaklanmış durumda.
Merkez Bankası (TCMB) enflasyondaki yükselişe rağmen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın uzun süredir istediği faiz indirimlerine geçen hafta 100 baz puan ile başladı. Ekonomistler politika faizinin sabit kalacağını tahmin ediyordu.
Dolar/TL TCMB’nin faiz kararı öncesi işlem gördüğü 8.65 civarından bugün 8.8995’e kadar yükseldi ve 2 Haziran’da test edilen 8.88 zirvesini aştı.
Dolar/TL’deki yükseliş ise esasen ay başında 8.3 seviyesinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uzun süredir istediği faiz indirimlerine başlanacağı yönündeki TCMB’nin yatırımcılara verdiği ilk mesajla başlamıştı.
Yabancılar zaten oldukça düşük seviyelerdeki Türkiye yatırımlarını daha da azaltma yönünde tüm TL ve TL cinsi yatırım araçlarında satış yönlü işlem yaptılar. Lokaller ise 265 milyar dolar civarındaki döviz birikimlerinden kar realizasyonu ya da nakit TL ihtiyacı için 2 milyar dolara yakın seviyede döviz bozdurdular.
Dolar/TL saat 08.37’de 8.8650/8.8700 seviyesindeydi. Aynı saatte euro/TL 10.3916/10.3983, sepet bazında TL 9.6283/9.6339 seviyesindeydi. Türkiye’nin 5 yıllık CDS’leri Cuma günü gördüğü 3.5 ayın zirvesinden de yükselişini sürdürürek 421/426 baz puan seviyesinden kapandı.
TCMB’nin faiz indirimi kararı sonrasında TL varlıklardaki satış baskısı BIST-100’de özellikle bankacılık endeksinde tahvil piyasasında CDS’lerde yani tüm Türkiye varlıklarında görüldü.
GÖZLER SALI GÜNÜNDE
Bu hafta piyasalar TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun Salı günü Finansın Geleceği toplantısında yapacağı konuşmaya odaklandı.
Piyasalar TCMB ve siyasilerin yapacağı konuşmalardan önümüzdeki aylarda da “politika hatası” olarak görülen faiz indirimlerinin devam edip etmeyeceğini anlamaya çalışacaklar.
EKONOMİSTLER DAHA ÇOK İNDİRİM VE RİSKLERE DİKKAT ÇEKİYORLAR
TCMB’nin siyasilerin de etkisinde kalarak tek bir faiz indirimi ile yetinmeyeceğini düşüşen ekonomistler indirim beklentilerini öne çekti.
Ancak ekonomistler bu revizyonlarla birlikte TL’nin değer kaybı nedeniyle Türkiye ekonomisine yönelik risklerin arttığını da belirtiyorlar. Enflasyon beklentileri önümüzdeki yıl için yukarı revize edilirken, bankacılara göre en önemli risk ise TL’nin değer kaybı.
JPMorgan 2021 yıl sonu enflasyon tahminini de %15.5’ten %16.7’ye ve 2022 yıl sonu tahminini daha keskin bir şekilde %11.5’ten %14.5’e revize etti. Yarkın Cebeci, “Gevşeme döngüsünün ne kadar hızlı ve sert gerçekleşeceğine olacağına bağlı olarak bu tahminlerde yukarı yönlü riskler olabilir” dedi.
Birçok bankacı faiz indirimlerinin devam etmesi halinde kısa sürede yeni faiz artışlarına ihtiyaç duyulacağını düşünüyorlar. Ancak siyasi gerekçelerle TCMB’nin bir artış yapma kabiliyetinin zayıf olduğu endişesi TL’deki değer kaybının daha hızlı olmasına neden oluyor.
Erken faiz indirimi endişeleri TCMB’nin ay başındaki yatırımcı toplantısında enflasyon oranı üzerinde faiz uygulayacağı taahhüdüne atıf yapmaması sonrası oluşmaya başladı.
TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun politika faizinden yaklaşık 200 baz puan daha aşağıda olan çekirdek enflasyona odaklanacağını açıklaması ise yatırımcı toplantısından bir hafta sonra gerçekleşti.
Bankacıların dikkat çektiği bir diğer unsur ise TCMB’nin indirim kararı ile tahvil getirilerini yukarı yönlü etkilemesi oldu. Bankacılar tahvil getirilerinin faiz indirimine rağmen yukarı hareket etmesinin kısa vadeli faizlerin TCMB kontrolünden çıkma olasılığını endişe ile izliyorlar.