Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in AKP’li Burhan Kuzu hakkında gündeme oturan iddialarıyla ilgili 7 isim …
Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in AKP’li Burhan Kuzu hakkında gündeme oturan iddialarıyla ilgili 7 isim hakkında suç duyurusunda bulundu.
Hakkında organize suç örgütü yöneticisi olduğu iddiasıyla soruşturma başlatılan Sedat Peker, geçen günlerde Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarında, hayatını kaybeden eski AKP Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu ile AKP’nin Beşiktaş Kadın Kolları eski Başkan Yardımcısı Aliye Uzun’un bağlantısından bahsetti.
Peker, Aliye Uzun’un Kuzu’yu, İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti ile aynı masaya oturttuğunu anlattı. Kuzu’nun eski danışmanı Sinan Çiftçi de konuyla ilgili, “Burhan Kuzu, ciddi paralara iş takibi yapardı. En çok Berat Albayrak’ı kullanırdı. Fuat Oktay, Mustafa Şentop’a da çok iş çözdürdü” dedi. Peker’in bu iddiaları üzerine Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) avukatları bir kez daha harekete geçti.
HKP avukatları, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hazine ve Maliye Eski Bakanı Berat Albayrak, Ticaret Eski Bakanı Bülent Tüfenkçi, İstanbul Eski Sulh Ceza Hâkimi Cevdet Özcan ve Eski AKP Beşiktaş Kadın Kolları Yöneticisi Aliye Uzun hakkında suç duyurusunda bulundu.
“NÜFUZ TİCARETİ, RÜŞVET” SUÇLAMASI
HKP avukatları kişilerin, “Nüfuz Ticareti”, “Adil Yargılanmayı Etkilemeye Teşebbüs”, “Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma”, “Rüşvet”, “Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanılmasını Kolaylaştırma”, “İhaleye Fesat Karıştırma”, “Kamu Görevlisinin Suçu Bildirmemesi” suçlarını işlediklerini iddia ederek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
HKP avukatı Tacettin Çolak tarafından Başsavcılığa verilen suç duyurusu dilekçesinde,“Burhan Kuzu’nun en yakınında bulunan kişinin konuşmaları ile Sedat Peker’in ifşaları birbiriyle örtüşmektedir. Sinan Çifçi’nin görgüye ve bilgiye dayalı anlatımlarından ortaya çıkan sonuç şudur ki; Burhan Kuzu şüphelilerden de yardım alarak yargı, bürokrasi, bakanlıklar gibi yerlerde bütün kirli işlerini kotarmıştır. Tabi bunun karşılığında da yüklü miktarlarda rüşvet almıştır. Bu rüşvetin sadece Kuzu’da kalmadığı da açıktır. Dolayısıyla şüphelilerin tüm bu suçlardaki sorumluluklarının ortaya çıkartılması bakımından Savcılık tarafından etkin bir soruşturma yürütülmelidir” ifadelerine yer verildi.
Dilekçenin devamında, “Evet, bütün suçların merkezinde Burhan Kuzu var. Ama o, (şüpheli de olsa) ani ölümüyle bu suçlardan azade olmuştur. Fakat halen devletin önemli koltuklarını işgal etmekte olan şüphelilerin işledikleri suçlar yanlarına kâr kalmamalıdır. Yargıya güvenin yerlerde sürüklendiği günümüzde toplumun gündemini yeniden işgal eden suçlar nedeniyle yürütülecek kapsamlı bir soruşturma ve sonuçta açılacak kamu davası ile bir nebze olsun yargıya itibar kazandırılacağı çok açıktır” denildi.
“PEKER, TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN”
Çolak, dilekçede CMK 160’ncı maddesinde yer alan Cumhuriyet Savcısı’nın görevini hatırlattı. Çolak, dilekçede savcılık tarafından derhal soruşturmanın başlatılmasını, Sedat Peker’in yakalanarak Türkiye’ye getirilmesi ve ifadesinin alınmasını, Burhan Kuzu’nun eski Danışmanı Sinan Çiftçi’nin de tanık sıfatıyla bilgisine başvurulmasını talep etti.
Çolak, Dilekçede yer alan şüpheliler hakkında soruşturma yürütülerek kamu davası açılmasını talep etti. Suç duyurusuna ilişkin HKP Genel Sekreter Yardımcısı Av. Tacettin Çolak açıklama yaptı.
Çolak şu ifadelere yer verdi:
AKP’giller’in Burhan hocası bir suç makinasıydı biz bunu biliyorduk. Bunun böyle olduğu öldükten sonraki ortaya çıkan ifşalarla bir kez daha kanıtlandı. Bizzat bu suç ilişkilerinin içinde yer alan Sedat Peker’in geçtiğimiz günlerde yayınladığı elli tane tweettle ve yine yanında danışman olarak yer verdiği Sinan Çiftçi’nin ifşalarıyla birlikte devletin en tepesindeki koltukları işgal eden kişilerle bu organize işleri kotardığı da ortaya çıktı.
Yani Cumhurbaşkanı Yardımcısından, İçişleri Bakanından, Ticaret Bakanına, Maliye Bakanına varıncaya kadar bütün bu karanlık işleri çevirdiği ispatlı, şahitli ortaya çıktı. Devletin yargı mekanizmasında hâkimleri de 3,5 milyon dolar gibi büyük paralarla satın alarak olmazı olduranlar cinayetten, uyuşturucu kaçakçılığından, FETÖ üyeliğinden tutuklanan kişileri gece yarısı serbest bıraktıranlar memleketin hukuk sistemini tamamen yok etmiş durumdadırlar. Dolayısıyla AKP’giller için bürokrasinin, kamu güvenliğinin, sınır güvenliğinin de hiçbir anlamının olmadığı bir kez daha kanıtlanmıştır. Bu uygulamalar aynı zamanda çıkar amaçlı suç örgütü olduklarını da kanıtlamaktadır bu kişilerin ve AKP’gillerin.
İşte biz bu nedenle Halkın Kurtuluş Partisi olarak bugün bir suç duyurusunda daha bulunduk.
Nüfuz ticareti yapmaktan, adil yargılanmayı etkilemeye teşebbüsten, aslında burada kanun teşebbüsten bahsediyor ama bu olayda görüldüğü gibi teşebbüs falan hikâyedir. Yargı tamamen etki altına alınmıştır, adalet mekanizması ayaklar altında sürünmektedir. Yine ihaleye fesat karıştırma, kamu görevlisinin suçunu bildirmemesi ve uyuşturucu, uyarıcı madde kullanma suçlarıyla suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçlarından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur. Bunlar bütünlüklü olarak örgütlü bir suçtur. Cumhuriyet savcıları bu konuda aslında kendiliğinden harekete geçmeleri gerekirken, bugüne kadarki her olayda olduğu gibi burada da Cumhuriyet savcıları ölü numarası yapmaktalar. Halkın Kurtuluş Partisi tüm kanunsuzlukların peşinde olmaya devam edecektir. Bu süreçte suç işleyen savcıların da peşinde olmaya devam edecektir.”