ABD, İngiltere, Kanada gibi gelişmiş ekonomiler başta olmak üzere Büyük İstifa dalgası devam ediyor. Patronlar işçi ararken, çalışanlar bazen …
ABD, İngiltere, Kanada gibi gelişmiş ekonomiler başta olmak üzere Büyük İstifa dalgası devam ediyor. Patronlar işçi ararken, çalışanlar bazen daha iyi bir ücret için, bazen daha iyi yaşam ve çalışma koşulları için, bazen hayallerindeki iş için, bazen de yeni bir iş bile bulmadan sadece huzur için istifa ediyor.
Pandemiyle yaşanılan iki yılı aşkın süre Atlantik’in iki yakasında da milyonlarca kişisinin istihdam piyasasından çıkmasına neden oldu. Pandeminin başlarında uygulanan işten çıkarmaların dışında daha iyi ücret ve koşullar için istifa edenler, erken emekli olanlar ve eğitimli veya eğitimsiz beyin göçü hareketinin kısıtlanmış olması küresel istihdam piyasalarını sıkılaştırmaya devam ediyor. Dünya genelinde enfl asyonun 20 hatta 30 yılı aşkın düzeylerde seyretmesine paralel gerçekleşen istifa dalgaları birçok uzmana göre işverenler üzerindeki ücret artış baskılarını artırdı.
ABD’DE İSTİFALAR 20 YILIN ZİRVESİNDE
Dünya gazetesinden Hilal Sarı’nın haberine göre, istihdama katılım oranlarının hala pandemi öncesine dönmemiş olması şirketleri çalışanlar için daha cazip fırsatlar yaratmaya zorladı. ABD’de pandemi öncesine göre istihdam hala 4 milyon daha düşük ve İngiltere’de de bu açık 1 milyona yaklaştı. Jeff eries Başekonomisti Aneta Markowska “İşgücü arzındaki yapısal düşüş ve ötelenmiş taleple işgücüne olan ihtiyacın benzeri görülmemiş şekilde artması istihdam piyasalarını onlarca yıldır görülmemiş şekilde sıkışaltıracak” dedi. ABD Çalışma Bakanlığı verileri özellikle yeme içme sektöründe istifa oranının yüzde 6,4’e yükseldiğini, genel ekonomide ise bu oranın yüzde 3 ile 2001’de başlayan 20 yıllık veri tarihinin zirvesinde olduğunu gösteriyor.
EN ÖNEMLİ İSTİFA NEDENİ İŞVEREN TARAFINDAN DEĞER GÖRMEMEK
Stanford Üniversitesi tarafından 2021 yılında gerçekleştirilen kapsamlı bir araştırma pandemi çağında istifaların en büyük sebebinin işverenlerin çalışanlarına yönelik tutumu olduğunu gösterdi. Araştırmanın verilerini toplayan JUST Capital Başstratejisti Alison Omens, BBC’ye verdiği bir demeçte “Verilerimiz son yıllarda çalışanlar için en önemli şeyin şirketlerinin çalışanlara karşı tutumu olduğunu gösteriyor. Bunun içinde ücretler, yan haklar, iş güvenliği, fırsatlar, güvenlik ve eşitlik gibi farklı metrikler yer alıyor” dedi. Pandeminin ilk günlerinin “insanların makine olmadığını hatırlattığını” belirten Omens, çalışanların artık işverenlerinden daha fazlasını beklediğine dikkat çekti.
ÇALIŞANLARIN YARISINDAN FAZLASI İŞ DEĞİŞTİRMEYİ DÜŞÜNÜYOR
Ernst & Young tarafından Mayıs 2021’de yapılan küresel bir araştırma çalışanların yüzde 54’ünün “işverenlerinin pandemi koşullarının gerektirdiği esnekliği sağlamadığı durumda” istifa etmeyi değerlendirdi. 16 ülke genelinde 16 binden fazla çalışanla yapılan anket çalışanların sadece yüzde 22’sinin tam zamanlı olarak ofislerde çalışmak istediğini gösteriyor. McKinsey yarafından gerçekleştirilen küresel ankette de çalışanların yüzde 40’ı gelecek 3-6 ay içinde iş değiştirmeyi düşündüğünü belirtiyor. Bu kapsamlı ankette de istifaların arkasında yatan en önemli neden “Yöneticiler veya şirket tarafından değer görmemek” olarak. İnsan kaynakları danışmanlık şirketi Randstad’ın İngiltere’de yaptığı bir anket çalışanların yüzde 69’unun önümüzdeki aylarda iş değiştirmek istediğini gösterdi.
AŞI ZORUNLULUĞU ÇALIŞAN BULMAYI DAHA DA ZORLAŞTIRABİLİR
Bazı ülkelerde bazı sektörlere getirilen veya getirilmesi planlanan aşı zorunluluğu da darboğazı daha da derinleştirebilir. Kanada’da hala uygun bir çalışan bulunamamış açık pozisyonların sayısı yıl başından bu yana iki katına çıktı ancak aşı zorunluluğu planları şirketlerin işgücü açığını daha da büyütebilir. Kanada Bağımsız Çalışanlar Federasyonu Direktörü Dan Kelly yeni gelen aşı zorunluluklarının potansiyel çalışan sayısını yüzde 20 daha azaltabileceğini belirterek “Çalışan bulmak zaten zordu, aşı zorunluluğu olmasa bile…” dedi. Almanya hükümeti de 16 Mart’tan itibaren hastanelerde, bakım evlerinde ve diğer sağlık hizmeti verilen kurumlarda çalışanlara COVID-19 aşısı olmayı zorunlu hale getirmeyi planlıyor. Ancak pandemi boyunca sağlık sektöründe yaşanan istifalar bu alandaki çalışan darboğazını zaten kötüleştirmişti. Reuters tarafından görülen taslak yasada dişçi, veteriner ve eczacılara da geçici süreyle aşı yapma yetkisi verilmesi öngörülüyor. Ağustos 2021’de Kuzey Amerika genelinde yapılan bir anket de şirketlerin yüzde 73’ünün çalışan bulmakta zorlandığını gösterdi.
ÜCRET ARTIRARAK DURDURMAYA ÇALIŞIYORLAR
10 BİN STERLİNİ BULAN “İŞE ALIM BONUSU”
ABD’de Target ve Best Buy gibi perakendeciler ücretleri yükseltirken, McDonalds ve Amazon gibi şirketler 200 dolar ila 1000 dolar arasında değişen “işe alım bonusu” bile vermeyi deniyor. İngiltere’de de bazı sektörlerde 10 bin sterline varan işe alım bonusu ile çalışanlar cezbedilmeye çalışılıyor. Araştırma kuruluşu Korn Ferry’nin yapmış olduğu bir ankette pandeminin en yorgun sektörü perakendede işverenlerin yüzde 94’ünün boş pozisyonları doldurmakta zorlandığı belirtti.
“ÜCRET ARTIŞ BASKILARI ARTACAK”
İngiliz finans kuruluşu Lloyds’un ekimde yayımladığı bir rapor ise şirketlerin yarısından fazlasının önümüzdeki 12 ay içinde ücret artışı planladığını ortaya koyuyor. Harvard Economi Profesörü Elisabeth Allison da ekonomilerdeki iyileşme ve yüksek enfl asyon kombinasyonunun işveren nezdinde ücretlerin artışı baskılarını artıracağı görüşünde: “Yüksek enfl asyonla birlikte çalışanların birçok özellikle de daha iyi ücretlerde seçeneği olması işverenleri çalışanı elinde tutabilmek için ücretleri artırmaya zorlayacak.”
GİDENİN YERİNE YENİSİNİ KOYMANIN MALİYETİ ÇOK YÜKSEK
Oxford Economics özellikle avukatlık, doktorluk, hemşirelik veya gazetecilik gibi eğitim gerektiren profesyonel mesleklerde bir çalışanın yerinin yeni bir çalışanla doldurulmasının ortalama maliyetinin de yüksek olduğuna dikkat çekiyor. Kurumun hesaplarına göre yeni bir çalışan bulunması ve eğitimi ayrılan çalışanın yıllık maaşının yüzde 122’si düzeyinde ek maliyet getirdi.