Türkiye günlerdir, Antalya’da başlayıp kıyı şeridindeki şehirlere de sıçrayan yangınlarla mücadele ediyor. Yangına karşı müdahalelerde ise …
Türkiye günlerdir, Antalya’da başlayıp kıyı şeridindeki şehirlere de sıçrayan yangınlarla mücadele ediyor. Yangına karşı müdahalelerde ise yetersiz kalındığına yönelik, muhalefetten ve kamuoyundan hükümete tepki gösteriliyor.
Ülkenin akciğerlerini yok eden yangınlardan bazıları henüz kontrol altına alınamazken “Envanterimizde yangın söndürme uçağımız ve helikopterimiz yok” açıklaması nedeniyle eleştirilen Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin, üç yıllık görev süresinde her yıl artan orman yangınlarına karşı mücadele amaçlı yatırımların azaldığı ya da sabit kaldığı da ortaya çıkmıştı.
TBMM’deki muhalefet partilerinin milletvekilleri, üç yıllık görev süresinde Pakdemirli’ye ‘orman yangını’ içerikli 86 soru önergesi ulaştırdı. Pakdemirli, bu önergelerden sadece 11’ine süresi içinde yanıt verirken 70 önergeyi süresi geçtikten sonra yanıtladı. Pakdemirli, beş önergeye ise hiç yanıt vermedi.
PAKDEMİRLİ’YE İKİ YIL ÖNCE YÖNELTİLEN YANGIN SORULARI
Öte yandan, yangınlara Türk Hava Kurumu’nun uçaklarının müdahale etmemesi tartışma konusu oldu. Bununla birlikte THK uçaklarıyla ilgili CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun 21 Ağustos 2019’da, Pakdemirli’nin yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesi dikkat çekti.
Tanrıkulu’nun önergesinde, THK’nin yerine orman yangınlarına müdahale için neden özel sektörün tercih edildiği sorusu yöneltildi.
Tanrıkulu’nun yanıtlanmasını istediği sorular şöyleydi:
-Orman yangınlarına müdahaleyi Türk Hava Kurumu yaparken, bu işin özel sektöre teslim edilmesinin gerekçesi nedir?
-Orman yangınlarına müdahale için çalışacak şirketler hangi usullere göre belirlenmektedir?
-Orman yangınlarına müdahale için Türk Hava Kurumu’nun tek başına girdiği ihalede işin THK’ye verilmemesinin izahı nedir?
-Orman yangınlarında uçakları hazır olarak bekleyen THK’den, özel şirketlere uçuş başına saatlik ücret verilmesi nedeniyle yardım istenmediği iddiaları doğru mudur?
-Yangınlar için şirkete verilen garanti saat süresi ve miktarı nedir?
-Yangınlara müdahale için belirlenen süre aşıldıktan sonra ekstra uçuşlar için ödenecek miktar ne kadardır?
BİR TUHAF ÖNERİ: WEB SİTESİ
Pakdemirli’nin, 23 Aralık 2019’da Tanrıkulu’nun sorularına verdiği yanıtlarda ise dikkat çeken ifadeler yer aldı.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada ise, “Bakanlığımızca orman yangınlarının söndürülmesi sorumluluğu bağlı kuruluşumuz olan Orman Genel Müdürlüğünün görev kapsamında yer almaktadır. Bu kapsamda yangın söndürme işinin özel şirketlere devredilmesi söz konusu değildir.
Bakanlığımızca her yıl orman yangınlarıyla mücadelede kullanılmak üzere uçak ve helikopter kiralanması için ihaleler açılmakta ve hizmet almaktadır. Uçak ve helikopter kiralama işlemleri Kamu İhale Kanununa göre yapılmaktadır.
Önergede bahsi geçen diğer konulara ilişkin Bakanlığımız web sitesinde; (https://www.tarimorman.gov.tr/Haber/3908/Orman-Genel-Mudurlugu-Basin-Aciklamasi) 13.07.2019 tarihinde basın açıklaması yapılmış olup kamuoyunun bilgisine sunulmuştur” denildi.
CUMHURİYET’E ANLATTI: UYARILARIMIZA RAĞMEN…
Pakdemirli’nin yanıtını Cumhuriyet’e değerlendiren CHP’li Tanrıkulu, “Bakanın ciddiyetsizliği Meclis’te verdiğimiz soru önergesine vermiş olduğu cevabın içeriğinde çok açık bir şekilde bellidir. Milletvekillerini web sitesine yönlendirmiştir” dedi.
Tanrıkulu şunları söyledi:
“Anayasanın 169. maddesi gereğince ‘ormanların korunması ve gözetimi’ konusunda çok açık bir biçimde hükümete görev ve sorumluluk vermiştir. Bu sorumlulukların başında da ormanların yangınlardan korunması geliyor. Bu koruma görevi ise devredilmez bir görevdir. Hükümet uyarılarımıza rağmen bu sorumluluktan kaçınmıştır. Sorumluluğunun gereğini yerine getirmemiştir. Varolan koruma kurum araçlarını geliştirmek yerine, bu araçları dağıtmış, kullanılamaz hale getirmiş ve yerine yenisini koymadığı gibi bunu bir rant aracına çevirmiştir.
Özel sektöre ihale vermiştir. Bu doğrudan doğruya anayasanın yüklediği sorumluluğu kötüye kullanmaktır. Ayrıca bakanın ciddiyetsizliği mecliste verdiğimiz soru önergesine verdiği cevabın içeriğinde çok açık bir şekilde bellidir. Milletvekillerini web sitesine yönlendirmiştir. Bakanlığın web sitesine yönlendirmesinin nedeni ise kendi imzalarıyla sorumluluk ortaya koyan bir belgenin açığa çıkmasını istememelerinden kaynaklıdır.”
