Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) tarafından bu yıl ikincisi gerçekleştirilen …
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) tarafından bu yıl ikincisi gerçekleştirilen ‘Dijital Türkiye Konferansı’nda konuştu.
İkiz Dönüşüm oturumunda konuşan Ömer M. Koç, “Dijitalleşme, küresel ekonomik büyümeyi sağlayan en önemli faktör haline geldi. Dijitalleşme rekabetin oyun sahasını da genişletiyor; fikirleri hayata geçirirken ilk günden itibaren küresel düşünmek gerekiyor. Bu değişimin hızına ayak uyduramayan şirketler ve profesyoneller için parlak bir gelecek maalesef yok. Dijital dönüşümü kolaylaştıracak imkânları sağlayamayan ülkeleri de farklı bir akıbet beklemiyor. Ülke olarak geleceğe hazır olmamız gerekiyor. Dijital ve yeşil dönüşüm birbirinden bağımsız değil. Yeşil ve dijital dönüşümü birbirini tetikleyecek ve hızlandıracak iki ana akım olarak görmeliyiz” ifadelerini kullandı.
”BİZİM GİBİ ÜLKELERİN YETİŞMİŞ İNSANLARINA YÖNELİYORLAR”
Yapılan araştırmaların, 2030 yılında dünyada 84 milyon yetişmiş insan kaynağı açığı olacağına işaret ettiğine de dikkat çeken Ömer M. Koç, Avrupa Birliği’nin 2030 hedefleri çerçevesinde 20 milyon bilgi ve iletişim teknolojileri uzmanı istihdam etmeyi amaçladığını belirtti. Bugün bu rakamın 8 milyon civarında olduğunu söyleyen Koç, “Hedefe ulaşmak için bizim gibi ülkelerin yetişmiş insanlarına yöneliyorlar. İşte bu nedenle Koç Topluluğu olarak, gerek 2016 yılında başladığımız dijital dönüşüm programımızın, gerekse akabinde devreye aldığımız inovasyon, çevik yönetim, sıfır bazlı yaklaşım ve karbon dönüşümü gibi birbirini tamamlayan programlarımızın merkezinde insan kaynağımız bulunuyor. Çok ciddi yatırımlar yapmak suretiyle, dünyanın en iyi üniversiteleri ve danışmanlık firmalarıyla işbirlikleri kurarak, her seviyeden çalışma arkadaşımız için 350’den fazla eğitim ve gelişim programı yürütüyoruz” dedi.
”ETRAFLICA DÜŞÜNMEK GEREKİYOR”
Koç, ”Kamu idaremizin iş örgütlerimizle ve diğer paydaşlarla da istişare ederek içini doldurduğu strateji belgelerinde çok kıymetli tespit ve hedefler bulunuyor. Bunları gerçekleştirmek için en temel ihtiyacımızın nitelikli insan kaynağı olduğu kanaatindeyim. Ülkemizin kısıtlı imkânlarıyla yetiştirdiği pırıl pırıl gençlerimizin giderek artan bir şekilde kazanımlarını ülkemize aktarmak yerine istikballerini yurt dışında arama gayretine düştüklerini görmek beni hem fevkalade üzüyor, hem de had safhada endişelendiriyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Bütün ümidim gençliktedir’ sözünü aklımızdan çıkarmadan, gençlerimizi anlamak ve kendileri açısından hiç de kolay olmayan bu yolu neden tercih ettikleri üzerinde etraflıca düşünmek gerekiyor” dedi.