Çaycuma ilçe girişindeki Filyos Çayı kenarında 4 Ocak 2021 tarihinde balık tutanlar, el ve ayakları bağlı ceset gördü. İhbar üzerine bölgeye sevk …
Çaycuma ilçe girişindeki Filyos Çayı kenarında 4 Ocak 2021 tarihinde balık tutanlar, el ve ayakları bağlı ceset gördü. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen polis ekipleri, çay kenarında bulunan cesedin Arif Baykal’a ait olduğunu ve Bolu’da yaşadığını tespit etti.
Soruşturma kapsamında Baykal’ın Çaycuma ilçesinde birlikte kaldığı arkadaşı Kadir Akbaş gözaltına alındı. Akbaş, ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Soruşturma sürerken, ekipler çay kenarında birçok noktadaki güvenlik kameralarını incelemeye aldı.
TEKNİK TAKİBE TAKILDI
Kamera kayıtlarında, Baykal’ın Filyos Çayı yakınlarında en son birlikte görüldüğü kişi olan Kadir Akbaş, teknik takibe alındı. Cep telefonu dinlenen Akbaş, çevresindekilerden cinayetle ilgili bilgi almaya çalıştığı, Baykal’ı soranlara ise öyle birini tanımadığını söyledi. Ekipler, Akbaş’ın evinden de Baykal’a ait maaş ve bankamatik kartları çıkmasıyla soruşturmayı derinleştirdi. Akbaş’ın değişik tarihlerde bankamatiklere giderek Baykal’ın maaşını çektiği, kartıyla marketten alışveriş yaptığı tespit edildi. Çamaşır ipi temin ettiği de belirlenen Akbaş, geçen yıl nisan ayında tekrar gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen Akbaş, tutuklandı.
“22 ARALIK 2020’DEN BERİ GÖRMEDİM”
Soruşturmanın tamamlamasının ardından Kadir Akbaş hakkında ‘kasten öldürme’ suçlamasıyla ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Zonguldak 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına, tutuklu sanık Kadir Akbaş ile avukatı katıldı. Kadir Akbaş, 11 yıldır tanıştığı Arif Baykal’ı öldürdüğü iddialarını kabul etmedi. Baykal’ın olaydan önce Çaycuma’da yanında olduğunu anlatan Akbaş, 22 Aralık 2020’de Bolu’ya gitmek üzere yanından ayrıldığını söyledi. O tarihten sonra Baykal’ı hiç görmediğini öne süren Akbaş, “7 Ocak 2021’de beni E.Ö. aradı. Baykal’ın öldüğünü, haberim olup olmadığını sordu. Ben de ‘yok’ dedim. 25 gün sonra Bolu’ya gittim. Torunlarımı görüp, geri döndüm. Arif Baykal’ı ben öldürmedim. Gırtlak kanseriyim. Tahliyemi talep ediyorum” dedi.
ÇELİŞKİLİ İFADELER VERDİ
Sanık Akbaş, savcılığın soruşturma safhasında elde ettiği deliller ve kuvvetli suç şüphelerine yönelik mahkeme başkanının sorduğu sorulara ise çelişkili ifadeler verdi. Baykal’ın Bolu’ya gitmeden önce bankamatik kartlarını kendisine bıraktığını ileri süren Akbaş, “Bankamatik kartlarını bana bıraktı. ‘Sende kalsın bunlar’ dedi. Para istemek için E.Ö. ve bir arkadaşı onu sıkıştırıyormuş. O nedenle bana bıraktı. Çamaşır ipini ise sokak köpeğini köye götürmek için istedim. İple köpeği bağladıktan sonra otobüsün bagajına koydum ve köye götürdüm” dedi.
“SÜREKLİ ARAMASINLAR DİYE DEDİM”
Kamera kayıtlarında ise Baykal ile çaya yakın noktada yürüdükten bir süre sonra farklı kamerada sadece kendisinin görülmesi sorulan Akbaş, “O sıra ondan ayrıldım. O beni kahvede bekledi. Ben 40 lira para aldım, arkadaşımdan sonra çarşıya gittim. Baykal kaybolduktan sonra bana soranlara ise ‘onu tanımıyorum’ dedim. ‘Sürekli aramasınlar’ diye öyle dedim. Maaş konusunda ise öldü mü, aslı var mı diye maaşını kontrol ettim” diye konuştu.
Mahkeme heyeti, olayla ilgili Kadir Akbaş’ın beden ve ruh sağlığı bakımından cezai ehliyetinin tam olup olmadığı konusunda rapor alınması için Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.