Cumhurbaşkanı’nın düşük faiz ısrarı ve Merkez Bankası’nın yüzde 30’u geçen enflasyona rağmen son üç ayda 400 baz puan faiz indirmesi sonucu Türk …
Cumhurbaşkanı’nın düşük faiz ısrarı ve Merkez Bankası’nın yüzde 30’u geçen enflasyona rağmen son üç ayda 400 baz puan faiz indirmesi sonucu Türk Lirası’nda tarihi değer kayıpları yaşanıyor.
Ünlü ekonomist Erdoğan ise tezinde ısrarcı:
“Faiz sebep, enflasyon netice”
Erdoğan’ın ‘yüksek faiz oranlarının enflasyonu körüklediğine dair temel öğretiye aykırı inancından kurtulamaması halinde’, Türk lirası için kalıcı bir toparlanma olasılığı zor gözüküyor.
TL’deki hızlı değer kaybı, kamu borcunun gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranının yüzde 40’a yükselmesi, özel sektörün ve bankaların yakın dönemde 90 milyar dolar dış borç ödemesi yapmak durumunda olması tüm bu yaşananların vahametini gözler önüne seriyor.
Türk ekonomisine ilişkin yabancı bankaların, fonların, yatırımcıların, uluslararası şirketlerin vb. dikkate aldığı değerlendirmeler, veriler ve analizler giderek olumsuz bir hal alıyor.
Dünyanın önde gelen kredi derecelendirme kuruluşlarının aynı anda Türkiye’yi ‘yatırım yapılamaz’ bir not seviyesine indirmesi ve görünümünü de ‘negatif’ olarak açıklamaları son derecede düşündürücü değil mi?
Tüm bu gelişmeler yaşanırken artan döviz kurları ve yaşanan ekonomik buhran sonrası Milli Güvenlik Kurulu’nun açıklamaları da garip.
Son MGK’nın ardından yayımlanan bildiride” Türkiye’nin hedeflerine uygun şekilde ekonomi politikalarını hayata geçirme sürecinde karşılaştığı ve karşılaşabileceği sınamalar ve tehditler değerlendirilmiştir.” denmiştir.
Bu yetmezmiş gibi Erdoğan’ın yasa tasarılarını ‘onaylattığı’ Prof. Dr. İzzet Özgenç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “OHAL ilanına toplum olarak hazırlıklı olmamız gerekir” diyor.
Daha da açarsak;
Türk Lirasının yabancı paralar karşısındaki süregelen değer kaybı, “Ağır Ekonomik Bunalım” sonucunun ortaya çıkacağı süreci başlatmış, bu nedenle kaçınılmaz görünen ağır ekonomik bunalım sebebiyle olağanüstü hâl ilânı olabilirmiş.
Görünen o ki AKP cenahı ekonominin freni patlayan kamyon misali yokuş aşağı hızla gittiğinin farkında.
Erdoğan’ın ‘yüksek faiz oranlarının enflasyonu körüklediğine dair temel öğretiye aykırı inancından kurtulamayacağı aşikar iken geriye tek çözüm kalıyor onlar için.
Seçime kadar OHAL ilanı…
Bu nedenle Profesör İzzet Özgenç’in sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım göz ardı edilecek bir açıklama değil.
Ayrıca Profesör İzzet Özgenç, Erdoğan için alelade bir figür de değil.
Son MGK bildirisi ve ardından İzzet Özgenç’in acıkmaları da kesinlikle tesadüf değil.
Muhalefetin özellikle iktidarı bahar aylarında yapılacak bir seçime zorlaması hem demokrasinin varlığı açısından hem de antidemokratik bir uygulama olan OHAL’in önünü kesmek için önemli.
Güven ortamının yeniden sağlanması, ülkeye huzur ve istikrarın gelmesinin ise tek yolu bu.
Yani sine-i millete dönmek.
Yoksa bu ekonomik buhrandan ekonomist Erdoğan’ın tezleriyle çıkmak çok zor.