Türkiye Komünist Gençliği’nin çağrısıyla bugün üniversiteliler Beşiktaş Meydanı’nda fahiş oranda artan ev, yurt, apart fiyatları dolayısıyla …
Türkiye Komünist Gençliği’nin çağrısıyla bugün üniversiteliler Beşiktaş Meydanı’nda fahiş oranda artan ev, yurt, apart fiyatları dolayısıyla ortaya çıkan barınma sorununa karşı bir araya geldi.
“Saray değil yurt istiyoruz”, “Barınma hakkımız satılık değil” sloganları atılan eylemde Türkiye Komünist Gençliği tarafından bir açıklama okundu.
Açıklamada öğrenciler için artık katlanılamaz boyutlara gelen barınma sorununun eğitim hakkı önünde düpedüz bir engel oluşturduğu vurgulandı ve öğrenciler bu sorunun ortadan kalkması için taleplerini sıraladı.
‘TÜM ÖZEL YURTLAR KAMULAŞTIRILMALI’
Gençlik adına açıklamayı okuyan Yaren Bedel şunları söyledi:
“İnsanca yaşama uygun olmayan evlere binlerce lira kira değeri biçiliyor, birçok genç rutubetli ve sağlıklı koşullardan uzak konutlarda gelirlerinin neredeyse tümünü vererek kalmaya çalışıyor.
Okulların açılmasına yaklaştığımız bugünlerde daha da açık seçik hâle gelen tabloda, ahırdan bozma evlerin üç-dört bin lira gibi öğrenciler açısından karşılanamaz meblağlara yükseltildiğini görüyoruz.
Peki çözümün muhatapları ne diyor?
Yeterli sayıda devlet yurdu inşa etmeyen, mevcut olanların bakımlarına veya koşullarının iyileştirilmesine dair hiçbir çaba harcamayan Kredi Yurtlar Kurumu, kulağının üstüne yatıyor. Plan değil rant kentlerini inşa eden AKP ve Erdoğan, abartılacak bir durum görmediğini söylüyor.
Nihayetinde topluca bu düzen, üzerine kurulduğu açgözlülük ve akılsızlıkla, 2021 yılında “barınamamak” gibi bir sorunu üretmeyi başarmıştır. Yani Türkiye’de pandemiyle birlikte eğitimde eşitsizlik katmerlendikçe emekçi çocuklarının, halkın eşit imkanlarla okumasına dönük saldırı hafiflemediği gibi şiddetlenmektedir.
Ne iktidarın politikalarının kendilerine sağladığı imkanlar sonucu beş para etmeyecek evlere binlerce lira zam yapan komisyoncular, ne hukuksuzca öğrencileri tarihleri boş taahhütnamelere imza atmak zorunda bırakan emlak zenginleri ne de doğrudan iktidar bu tablodaki sorumluluğu üstünden atabilir. Üniversite öğrencileri barınamamakta, yaşayamamakta, bu kadar talana ve yağmaya rağmen zenginlikleri tükenmeyen yurdumuzda ne yazık ki bir gelecek görmekte zorlanmaktadır.
Ancak yalnız değiliz, bugün dünyanın daha zengin kapitalist ülkelerinde de aynı sorunlara karşı aynı taleplerle öğrencilerin ayağa kalktığını biliyoruz. Türkiye’de ise kol kola verirsek bu akıl dışı düzeni durdurabilecek milyonlarla yan yana gelebiliriz.
Türkiye’de öğrencilerin bugünkü en büyük sorunu olan barınma problemini ne konuya dair hiçbir sözü olmayan iktidar, ne de bu düzende gerçekleştirilmesi imkansız vaatler vererek yelkenini şişirme derdinde olan muhalefet çözebilir.
Üretilecek yegâne çözüm ülkenin gerçek sahibi emekçilerden gelecektir. Gençlik ancak örgütlü bir mücadeleyi büyütebilirse bu rantçı/fırsatçı güruhunun üstesinden gelebilecektir.
Ancak örgütlü olursak 63 evi olan bir soytarıya haddini bildirir,
Ancak örgütlü olursak abartılacak bir şey yok diyenleri oturdukları saraylardan def edebiliriz.
Sorun ve çözümü gayet açıktır.
Sorun kâr hırsı ve rant mücadeleleri üzerinden plansız bir şekilde ilerleyen düzenin konut politikasıdır. Çözümü ise barınma hakkını temel bir hak olarak ortaya koyan kamucu bir politikadır. Bu politikanın hayata geçmesi içinde bulunduğumuz koşullarda ivedi ve zorunludur.
Buradan, Beşiktaş Meydanı’ndan bu ülkenin geleceği olan biz gençler talep ediyoruz:
1- Kalacak yer bulamayan tüm öğrenciler için atıl durumdaki evlerin kamulaştırılması da dahil gerekli adımlar atılmalı ve öğrenciler yerleştirilmelidir.
2- Tüm özel yurtlar kamulaştırılmalı, yurt binası olarak kullanılabilecek binalar acilen dönüştürülerek öğrencilerin kullanımına sunulmalıdır.
3- Öğrencilerin tüm barınma masrafları devlet tarafından karşılanmalıdır.
4- Yurt sayılarının arttırılmasına dönük çalışmalar acilen başlatılmalıdır. Yurtların yetersiz kaldığı tüm illerde öğrencilerin insanca barınıp, eğitimlerini devam ettirebilecekleri yurtlar inşa edilmelidir.
Bu taleplerin arkasında bugün örgütlü binler var, yarın milyonlar olduğunu göreceğiz. Türkiye Komünist Gençliği, haklarımızın satılığa çıkarılmasına izin vermeyecek!