Nurcan Arslan davasında sert sözler: ‘Nasıl olur!’

Nurcan Arslan’ın, Abdullah Melih Barış tarafından 2016’da öldürülmesine ilişkin yargılama, bugün Bakırköy Adliyesi’nde devam etti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, duruşma öncesinde, Nurcan Arslan’ın ailesi ve arkadaşları tarafından yapılan açıklamaya katıldı. Gökçen, şunları söyledi:

“MAHKEMELERİN İYİ HAL İNDİRİMİ YARGITAY’A YETMEDİ”

“Bugün görülecek olan dava, bir hukuk tartışması etrafında yıllardır devam ediyor. Nedir o tartışma? Silahını alıp Tokat’tan İstanbul’a kadar gelen ve tehdit ettiği kadını görmeye hazırlanan bir erkek, cinayeti tasarlamış mıdır tasarlamamış mıdır? Mahkemelerin verdiği iyi hal indirimleri yetmemiş olacak ki Yargıtay, cinayeti 11 kurşunla işledikten sonra ‘neden böyle oldu’ diyen erkekle empati yaptı. Yargıtay, müebbet hapis cezasını iki kez bozdu.

Nasıl oluyor da bir erkek cinayet işleyeceği zaman ‘Ben nasılsa indirim koparırım’ diye düşünüyor? Nasıl oluyor da bir insan öldürmek söz konusu bir kadın olduğunda bu kadar normal bir şey haline geliyor? Nasıl oluyor da kilometrelerce yolu silahıyla gidip bir kadın öldüren katil ile empati yapabilen bir yargı var? Burada artık toplumsal cinsiyet eşitliğinin de ötesinde, ‘İnsan öldürmek yanlıştır’ cümlesini kanıtlamaya çalışıyoruz. Bunun için bile mücadele vermemiz gerekiyor.

Bu cinayetler kendiliğinden olan şeyler değil. Yüzlerce, binlerce kadın öldürülüyorsa bu cinayetleri önleme formülü uygulanmadığı için. Siyasi irade, kadınların canını koruyan sözleşmeyi feshederek katillere cesaret vermeyi tercih ettiği için. Kadınlar olarak İstanbul Sözleşmesi’ni, 6284 sayılı kanunu uygulayacağız, uygulatacağız. İşte bunun için bugün burada Nurcan için adalet, herkes için adalet diyoruz.”

NE OLMUŞTU?

Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 2016’da Nurcan Arslan’ın öldürülmesi ile ilgili yargılama kapsamında, kararını 12 Nisan 2018’de vermişti. Sanık Abdullah Melih Barış, “tasarlayarak kasten öldürme” suçlaması ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çaptırılmıştı. Ancak ceza, “iyi hal” gerekçesiyle müebbet hapis cezasına indirilmişti. Barış, ayrıca; “ruhsatsız silah taşımak” suçlamasıyla 1 yıl 8 ay hapis ve 1000 TL adli para cezasına çarptırılmıştı. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, sanığın “kasten öldürme” suçlaması ile yargılanması gerektiğini değerlendirmesi ile yerel mahkemenin kararını bozmuştu. Ancak yerel mahkeme, kararında direnmiş, Yargıtay ise yine bozma kararı vermişti. Yargılama, ikinci kez yeniden başlamıştı.