Moskova yönetimi, Ukrayna ve Doğu Avrupa konusunda ABD-NATO’yla yaşanan krizde yumuşamaya işaret ediyor. Rusya bazı tatbikatları sona …
Moskova yönetimi, Ukrayna ve Doğu Avrupa konusunda ABD-NATO’yla yaşanan krizde yumuşamaya işaret ediyor. Rusya bazı tatbikatları sona erdirdiklerini açıklarken Batı ile güvenlik talepleri konusunda diyalog mesajı verdi.
ABD’nin Rusya’nın Ukrayna sınırına askeri konuşlanmasına işaretle her an işgale başlayabileceği iddiaları arasında dün yine hem sahada askeri hareketlilik hem de diplomasi adımları sürdü. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün Moskova’da önce Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’la bir araya geldi. Televizyondan yayımlanan görüşmede Putin Lavrov’a, Batılılarla görüşmeye devam etmenin anlamının olup olmadığını sordu.
“GÖRÜŞMELER SÜRSÜN”
Buna Lavrov, Batılı ülkelerin silahların kontrolü, güven artırıcı önlemler ve füzelerin yerleştirilmesi konularında görüşmelere hazır oldukları ve başarıya ulaşma şansının bulunduğu yanıtını verdi. Putin de bunun üzerine görüşmelere devam edilmesini istedi.
Diğer yandan Lavrov’dan ABD ve NATO’dan güvenlik garantileri konusunda 25 Ocak’ta yanıt aldıklarını anımsatarak bunun kendilerini tatmin etmediği ve Rusya’nın güvenlikle ilgili kaygılarının dikkate alınmadığı açıklaması da geldi.
Putin dün Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile de bir araya geldi. Şoygu, Rusya’nın düzenlediği tatbikatlardan bazılarının sona erdiğini, bazılarının ise sona ermek üzere olduğunu ifade etti. Bazı Batılı yayın organları ve uzmanlar, Rusya’nın bir taraftan Ukrayna’nın güneyinde Karadeniz ve Azak Denizi’nde, diğer taraftaysa Belarus’ta, yani Ukrayna’nın kuzeyinde tatbikat düzenlemesine işaretle, Rusya’nın Ukrayna’ya kuzeyden ve güneyden saldırma olasılığının olduğunu söylüyor.
Krizi yumuşatan bir diğer haber de Belarus ile Ukrayna’dan geldi. 2020 yılındaki Belarus devlet başkanlığı seçimlerinden bu yana ilişkileri gergin durumda bulunan iki ülkenin savunma bakanları dün telefon görüşmesi yaptı. Temasın ardından açıklama yapan Ukrayna Savunma Bakanı Oleksey Reznikov, Belaruslu mevkidaşının Belarus’tan Ukrayna’ya yönelik hiçbir tehdit ve tehlikenin olmadığı konusunda güvence verdiğini aktardı. Belarus-Ukrayna sınırı, Ukrayna’nın başkenti Kiev’in 150 km. kadar kuzeyinde bulunduğu için buraya tatbikat vesilesiyle Rus askerlerinin gelmesi Kiev’de kaygılara neden oluyor.
Kiev’in dünkü konuğu ise Avrupa Birliği’nin lokomotifi Almanya’nın Başbakanı Olaf Scholz’tu. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile görüşen Scholz, Rusya’nın sınıra asker yığmasının haklı görülecek tarafının olmadığını söyledi. Bir sonraki durağı olan Moskova’da Putin’le de bu konuda ciddi bir görüşme yapacaklarını dile getirdi.
KUZEY AKIM GERİLİMİ
Öte yandan Scholz’un, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusunun şu anda gündemde olmadığı vurgusu da dikkat çekti. Ortak basın toplantısında Zelenskiy, görüşmede Almanya’nın Rusya ile işbirliği yaptığı Kuzey Akım 2 Doğal Gaz Boru Hattı projesini de değerlendirdiklerini belirtti. Bu konuda Berlin ile bazı görüş ayrılıkları olduğunu kaydetti. Rusya’nın projeyi kendileri ve bölge için güvenlik tehdidi olarak gördüklerini söyledi. “Bu bir jeopolitik silah. Bu nedenle Ukrayna enerji ve güvenlik garantileri talep ediyor” dedi. Ukrayna’nın NATO ve AB üyesi olması yönünde destek çağrısı yaptı. Zelenskiy, Rusya’nın saldırı ihtimaline karşı önleyici yaptırımların uygulanmasının en etkili yöntem olduğunu aktardı. Bazı Batılı ülkelerin diplomatlarını Ukrayna’dan çekmesini de yanlış bir karar olarak değerlendirdi
Berlin ve Paris, Ukrayna üzerinden ABD-Rusya arasında alevlenen gerilimde son dönemde diplomatik arayışlarını artırmış durumda. Almanya, Ukrayna’nın silah gönderilmesi talebini reddederken finansal desteği sürdüreceğini duyurmuştu. Diğer yandan da Berlin’in, NATO’nun Doğu Avrupa’ya ek konuşlanma adımı çerçevesinde Litvanya’ya 350 kişilik askeri birlik yollamaya başladığı da gündeme yansıdı.
YİNE MASA GÜNDEMİ…
Rusya Devlet Başkanı Putin ile Dışişleri Bakanı Lavrov’un dün yaptıkları görüşmedeki masa ve aralarındaki mesafe dikkat çekti. Putin’in geçen hafta Fransa Cumhurbaşkanı Macron’la da uzun bir masada görüşmesi gündeme yansımıştı. Gerekçe olarak Macron’un Rus PCR testi yaptırmaması olduğu belirtilmişti.