Çalıştığı marketin kasap reyonunda köfte yapan genç, sosyal paylaşım sitesi üzerinden canlı yayın yaptı. Canlı yayın sırasında “1 kg alana 1 kg …
Çalıştığı marketin kasap reyonunda köfte yapan genç, sosyal paylaşım sitesi üzerinden canlı yayın yaptı. Canlı yayın sırasında “1 kg alana 1 kg bedava, yiyin. Hepsinin içine çivi bastım, taş bastım, yiyin de aklınınız başınıza gelsin” diyen genç kasap, üretim esnasında yere düşen köfteyi yerden alarak satışa sunulacak köftelerin içine koydu. Kasabın şok hareketi üzerine, market işletmecisi, genç ustayı işten çıkardı.
İş Mahkemesi’nin yolunu tutan genç kasap, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etti. Davalı market avukatı ise, davacının et parçalama personeli olarak çalıştığını, işyerinde mesai saatinde köfte üretimi yapıldığı esnada, kendisine ait telefonla sosyal medya sitesi Facebook üzerinden canlı yayın yaptığını dile getirdi. Davacının canlı yayın sırasında “1 kg alana 1 kg bedava, yiyin. Hepsinin içine çivi bastım, taş bastım, yiyin de aklınınız başınıza gelsin” dediğini, üretim esnasında yere düşen köfteyi yerden alarak satışa sunulacak köftelerin içine koyduğunu öne sürdü. Genç kasabın şirketin kurumsal kimliğini itibarsızlaşma yönündeki eylemi karşısında iş akdinin İş Kanunu 25/2-b-e gereğince haklı sebeple feshedildiğini kaydetti. Davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savundu. Mahkeme, davanın reddine karar verdi. Davacı işçi, kararı istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi itirazı reddetti. Bu kez davacı kasap, kararı Yargıtay’a taşıdı. Dava dosyasını yeniden inceleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, emsâl bir karara imza attı.
Yargıtay kararında, 4857 sayılı İş Kanununun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi hâlinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlandığı hatırlatıldı. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshinin şart olduğu, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı sebebe dayanıp dayanmadığının önemi bulunmadığı vurgulandı.
Kararda şu ifadelere yer verildi:
“Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Mahkemece iş akdinin işveren yönünden haklı sebeple feshedildiği kabulü ile uyuşmazlık konusu tüm talepler yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, yıllık izin ücreti alacağının, iş sözleşmesinin feshine bağlı bir alacak kalemi olmakla birlikte, feshin haklı olup olmadığına bağlı olmaksızın ödenmesi gerekmektedir. İlk Derece Mahkemesince bu konuda herhangi bir gerekçeye yer verilmeden talebin reddedilmesi, Anayasanın 141. maddesinde yer alan amir hükme açıkça aykırı olup, bu hali ile kamu düzenine aykırılık oluşturmaktadır. Mahkemece, dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirmeye tabi tutularak, oluşacak sonuca göre yıllık izin alacağına yönelik talep hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu, aynı zamanda da gerekçesiz şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, karar bu yönü ile bozmayı gerektirmiştir. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İş Mahkemesi kararının bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir”