Sizlere bu konser izlenimini yazarken, yıldızların altında müzik, keyfimiz on numara, işler tıkırında demek isterdim ama tabii bizim ülkemizde …
Sizlere bu konser izlenimini yazarken, yıldızların altında müzik, keyfimiz on numara, işler tıkırında demek isterdim ama tabii bizim ülkemizde biraz da ütopya olurdu ya neyse…
Yok, gerçekler öyle değil maalesef… Canım ülkem yangınlarla mücadele ediyor, aman yanlış anlaşılmasın, halk mücadele ediyor. Canlarımız yok oldu, oluyor. Tüm bunların yanında sanat da devam ediyor. Bu kötü günlerin biteceğini biliyoruz, yaralarımızı saracağız elbette. Yine yeşerecek, yine doğacağız.
Önceki akşam Mazhar Fuat Özkan, kısaca MFÖ’yü dinlemeye gittik.
Hatta bugün de Haluk Levent’e gideceğiz. Canını dişine takıp yardım için konserler veren, durmadan çalışan sanatçılar bu ülkenin aydınlık yüzleri…
Önceki akşama gelecek olursak… MFÖ sevenlerini biraz bekletti, alkışlar ıslıklar artınca grup yavaş yavaş sahnede görüldü.
Yılların efsane grubu MFÖ’nün şarkıları dilimize yapışmış bir kere… “Ele Güne Karşı”, “Mazeretim Var Asabiyim Ben”, “Ah Bu Ben”, “Sarı Laleler”, “Sakın Gelme” şarkılarını hep birden söyledik. Fuat’ın “Ben oturuyorum, arkadaşlarım ayakta çok özür dilerim, bacaklarımdan biraz rahatsızım, onun için ayağa kalkamıyorum” açıklaması samimi, içtendi.
Geç çıktılar, ara vermezler diye düşünürken -çünkü malum müzik gece on ikide bitiyor- görüşürüz deyip ara verdiler. Yine uzun bir bekleyiş, uzun bir ara…
Konserin ikinci yarısı da ilk yarı gibi eğlenceliydi. Vadi İstanbul Açıkhava Sahnesi’ndeki tüm dinleyiciler bir ağızdan söyledi. Konserin sonunda beklenen konuşma Fuat’tan geldi: “Yangında zarar gören herkese yardım edelim.”