AKP eski milletvekili ve Yeni Şafak gazetesi yazarı Mehmet Metiner, “İçimizdeki mankurtların fitne ateşine dikkat…” başlıklı bir yazı kaleme aldı …
AKP eski milletvekili ve Yeni Şafak gazetesi yazarı Mehmet Metiner, “İçimizdeki mankurtların fitne ateşine dikkat…” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Metiner, Türkiye’nin günlerdir mücadele ettiği yangınlar üzerine değerlendirmelerde bulundu. Yangınların, Türkiye ekonomisine ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı yöneltilmiş bir “Terör saldırısı” olduğunu öne sürdü.
Metiner devamında, “Darbeler artık biçim değiştiriyor” ifadelerini kullandı.
Metiner yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Doğru, dünyanın her yerinde yangınlar çıkıyor. Lakin ülkemizin özellikle turizm beldelerindeki yangınlar tam bir sabotaj eseridir. Kimin yaptığını veya kimlerin yaptırdığını bilmek için kâhin olmaya gerek yok. Çok açık söylüyorum: Yangınların kahir ekseriyeti bilerek çıkartılıyor. Taşeron örgütün arkasındaki asıl üst aklı görmek lazım.
Bu yangınlar, Türkiye’nin ekonomisine ve Erdoğan hükümetinin algısına yöneltilmiş bir terör saldırısından ibarettir. Amaçlanan şey, pandemiyle birlikte artan huzursuzluğu toplumsal bir öfkeyle buluşturarak Erdoğan’ın alaşağı edilmesi senaryosunun hayata geçirilmesini sağlamaktır. Bunun siyasal ve sosyal iklimi oluşturulmak isteniyor açıkçası.
Türkiye ekonomik olarak güçlenmemeli ve Türkiye’nin içi karıştırılmalı. Yangın bu işin bahanesi. Arkasında bir üst akıl var. O yüzden yangının başladığı ilk günden itibaren bu kaos oyununun siyasal ayağını oluşturanlar ve malum odaklar doğrudan Erdoğan’ın şahsında siyasal iktidarı hedef aldılar.
Biden’in ‘Erdoğan’ı alaşağı etme’ senaryosu askıya mı alındı sanıyorsunuz? Sanıyorsanız aklınızla bin yaşayın. FETÖ deneyimi aklınızı başınıza getirmemiş demek ki.
Darbeler artık biçim değiştiriyor. Ülkeden ülkeye farklılık arz ediyor. Tunus örneğine özellikle dikkat edilmelidir. Tunus’taki darbeyi iyi okuyamayanlar, Türkiye’de oluşturulmak istenen kaos stratejisinin kurbanı olabilirler. O yüzden içerden harlanan ateşin ucunun nereye kadar uzanabileceğini hesaba katarak milletle beraber güçlü tedbirler almak gerektiğine inananlardanım. Darbe koşullarının nasıl içerde oluşturulabileceğini veya sistem içinden darbenin nasıl gelebileceğini öngörmeyen bir siyasal akıl kaybetmeye mahkûm olur. 15 Temmuz’daki FETÖ tecrübesinde olduğu gibi dizini döver. Bu bağlamda Mısır’daki ve Tunus’taki darbe biçimlerinden gerekli dersi çıkarmak elzemdir.
Yangınla birlikte 7.5 milyon sahte hesabın açılmış olması ve bu açılan bu hesaplar üzerinden sosyal medyada tam da bu yangını çıkartanların amaçlarına uygun bir algı operasyonunun başlatılmış olması asla tesadüfle açıklanamaz. Dahası, bu büyük acı üzerinden yalan siyasetinin sistematik olarak sürdürülüyor olması ve bu süreçte FETÖ ve PKK mensuplarının bir cephede buluşuyor olmaları, Türkiye’deki yangın gerçekliğinin çevresel koşullardan kaynaklanmadığının apaçık göstergesidir.
Erdoğan’ı devirmek için Erdoğan karşıtlarını tek bir cephede hangi üst aklın buluşturmak istendiği unutulursa yangın gerçekliği de sadece bir yangın olayından ibaret zannedilir.”