Ruh kavramını metafor olarak ele alalım, başlangıçta saf ve temiz olan ruhlarımız zaman geçtikçe şiddete uğrar, çoğunlukla da eril bir şiddettir …
Ruh kavramını metafor olarak ele alalım, başlangıçta saf ve temiz olan ruhlarımız zaman geçtikçe şiddete uğrar, çoğunlukla da eril bir şiddettir bu. Bu maruz kalınan şiddet, ruhun o başlangıçtaki düzgün şeklinin üstüne biner, onu kaplar, şeklini bozar… Sanatçı Metin Ünsal da Galeri Işık Teşvikiye’de açılan “Boşlukta” sergisinde bu imgelerden yola çıkıyor.
İLK İKİNİN DEVAMI
Ünsal’ın dün açılan sergisi tüm canlılara, özellikle de kadına yönelik eril şiddetin ruhlarda yarattığı hasarı odağına alıyor. “Boşlukta”, sanatçının daha önceki “Hasar” ve “Bedel” sergilerinin devamı niteliğinde. İlk sergi “Hasar”, kadın-ruhların üzerinde doğdukları andan itibaren birikmeye başlayan acı katmanlarına dikkat çekmişti. “Bedel” ise bu kederli ruhların aldıkları hasar karşısında kendilerine yabancılaşma süreçlerine odaklanıyordu.
Kimliksiz, biçimsiz, boşlukta asılı kalmış formlar üzerinden yokluk, hiçlik, boşluk temaları etrafında şekillenen sergide sanatçının heykel ve resmi aynı düzlemde buluşturduğu çalışmaları da yer alıyor. Özellikle resimlere tutunmuş gibi gözüken heykeller oldukça ilgi çekici. Uğur Engin Deniz işbirliğinde hazırlanan 3D animasyon yapıt ise serginin duyusal çeşitliliğini artırıyor ve boşlukta salınan ruhları tıpkı bir hologram etkisiyle izleyicinin gözünde görünür kılıyor.
Metin Ünsal’ın amacı sanat aracılığıyla şiddete “dur” demek, farkındalık yaratmak. Bu sergiye kadar altı yıldır konu hakkında çalıştığını söylüyor sanatçı. Hatta, üzerine çalışmadan yaptığı ilk eserlerin, konu hakkında kadınlarla konuştuktan, okumalar yaptıktan sonra kendisine bile yüzeysel geldiğini ve onları yapmayı bıraktığını dile getiriyor. Bu altı yılın ilk dört senesinde konu hakkında çalışmış. Sergi mekânında bir araya geldiğimiz Ünsal, “Boşlukta” için şunları söylüyor: “Ben de bu konuya insanların dikkatini çekersem, bir şeyler öğrenen kişi sayısı artar, insanlar daha duyarlı olur diye düşündüm. Ortaya çıkmış olan haksızlıkları, kadın haklarını veya kadınların eril şiddeti yok etme çabalarını erkeklerin de fark etmesi lazım. Bu konuda beraber çalışmak lazım. Ben kendime vazife çıkardım. Mümkün olduğunca ülkenin diğer şehirlerinde bu sergileri devam ettirmeye çalışacağız. Amacımız burada bir sergiyi, bir gösteriyi, şovu yapmanın yanında insanlara da gerçekten günümüzün en büyük problemlerinden biri hakkında farkındalık yaratıp erkek olduğumuzdan utanmadığımız bir ortamı yaratmak.” Ünsal’ın yeni eserleri mart ayı başında İzmir’de iki mekânda (Galeri A ve İzmir Sanat) “Hayalet Şiddet” başlığıyla yapılacak sergilerle devam edecek.
BİR DE ÜCRETSİZ DERGİ
Serginin bir de “Tanıklık” isimli yayını var ve oldukça ilgi çekici. İçerisinde Metin Ünsal’ın, Rafet Arslan’ın ve sergi koordinatörü İpek Yeğinsu’nun sergiyle ilgili yazıları bulunuyor. 40 sayfalık ücretsiz yayında sadece sergiyle ilgili yazılar yok; örneğin Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Temsilcisi Nurşen İnal’ın “Yasaları uygulamak bir tercih değil, sorumluluk” başlıklı bir yazısı, klinik psikolog Sebla Kutsal’ın “Eril tahakkümün işbirlikçisi olarak ‘psikoloji’” başlıklı yazısı, akademisyen Dr. Aslı Topal Cevahir’in “Göçün kadın sağlık ve psikolojisine etkileri” başlıklı makalesi ve daha birçok konuyla ilgili içerik bulunuyor. Bu yayınla birlikte gezdiğiniz sergi, aklınızda tamamen pekişmiş oluyor.