DEVA Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Metin Gürcan hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “siyasi casusluk” suçlamasıyla hazırlanan …
DEVA Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Metin Gürcan hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “siyasi casusluk” suçlamasıyla hazırlanan iddianame, Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından iade edildi.
İstanbul’da gözaltına alınan ardından Ankara’da tutuklanan Metin Gürcan hakkında geçen günlerde hazırlanan 38 sayfalık iddianamenin iade edilmesine “Bilgilerin ‘devlet sırrı’ olup olmadığı konusunun Milli Savunma Bakanlığı’na sorulmaması” gerekçe gösterildi.
Konuyla ilgili Cumhuriyet’e açıklamalarda bulunan Metin Gürcan’ın avukatı Yusuf Şahin, mahkemenin iade kararının doğru olduğunu ve memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
Avukat Şahin, Gürcan iddianamesinde Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığı’nın “ihbarcı” olduğuna dikkat çekti ve “Müvekkilimi şikayet eden MİT olmasına rağmen yeniden MİT’e bu bilgilerle görüş sorulması zaten hukuka aykırılık teşkil ediyordu” dedi.
“MUHATAP MİT DEĞİL MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI’DIR”
“Müvekkilim hakkındaki süreç yeniden başlamıştır” diyen Şahin, “Süreç içerisinde toplanacak deliller ile herhangi bir suç unsurunun dosyamızda bulunmadığı ve müvekkilim Metin Gürcan’ın gizli bilgi veya sırrı paylaşmadı ortaya çıkacaktır” diye konuştu.
Öte yandan Şahin, mahkemenin şikayetçi taraf olan MİT’e sorulan sorulardan alınan cevaplar üzerinden iddianame yazıldığını bunun hatalı olduğunu söyledi. Gürcan’ın avukatı devamında, “İddia olunan gizli sırlar askeri konularla ilgili olduğu iddianamede derç edilmiş. Askeri konularla ilgili muhatap Milli Savunma Bakanlığı olması da bir diğer doğru husustur” ifadelerini kullandı.
İDDİANAMEDE NELER YAZIYORDU?
TSK’den yüzbaşı rütbesiyle emekli olduktan sonra güvenlik, dış politika ve jeo-strateji alanında çalışmalara imza atan Gürcan hakkındaki iddianamede “Devletin Gizli Kalması Gereken Bilgilerini Siyasal veya Askeri Casusluk Amacıyla Zincirleme Biçimde Temin Etme” suçlaması yapılmıştı. Gürcan için TCK’nın 328/1, 43 maddeleri uyarınca 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.
Gürcan’ın hakkında casusluk yaptığına dair deliller arasında MİT’in yazılarının olduğu belirtilmişti. Gürcan’ın İspanya ve İtalya İstihbarat servislerince 2016 yılından itibaren “Haber Elemanı” olarak kullanıldığı iddia edilirken, İspanya Servisi tarafından kendisine kod isim verildiği ifade edilmişti.
Gürcan hakkındaki casusluk iddiaları arasındaki savcılığın “Pandemi sürecinde tedarik edilen aşılar konusunda dönem itibariyle devlet büyüklerimiz itibarsızlaştırmaya yönelik asılsız beyanlarda bulunulduğu” ifadelerine yer vermesi ise dikkat çekmişti.
SADAT VE FETÖ AYRINTISI
Metin Gürcan’ın Türkiye’deki yabancı devlet görevlilerine FETÖ’cü darbe girişiminin ardından TSK’de, SADAT’ın kurucusu emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi’nin etkin olduğunu söylemesi de casusluk tespitleri arasında gösterilmişti. Öte yandan Harp Okulları mülakatlarına SADAT’ın katıldığı ortaya çıkmıştı.
Gürcan’ın söylemlerinin FETÖ üyeliği iddiasını doğurduğunu söyleyen savcılığın “terör örgütü üyeliği” suçu kapsamında soruşturma yaptığı ifade edilmişti. Gürcan’a “terör” suçlamasının da yapıldığı ancak soruşturmada takipsizlik kararı verildiği belirtilmişti.
AÇIK KAYNAKLAR CASUSLUK TESPİTİ SAYILMIŞTI
Ayrıca savcılık, defalarca haber olmasına rağmen Gürcan’ın Libya hükümetine bağlı harp okulu öğrencilerini eğiteceğine dair bilgiyi aktarmasını ve Libya’da çok fazla Türk askerinin olduğunu aktarmasını da casusluk tespitleri arasında göstermişti.
Bununla birlikte Metin Gürcan ifadesinde, yabancı devlet görevlileriyle görüştüğünü kabul ederken, söz konusu görüşmelerin şeffaf kamuya açık alanlarda gerçekleştiğini belirtmişti.
İddianamede Gürcan’ın açık kaynaklardan edindiklerini ifade ettiği görülürken, MİT’in bunun için “gizli kalması gereken bilgiler” olduğuna dair yazı verdiği yazılmıştı.
Savcılık, MİT belgelerini ve dinleme kayıtlarını “sır” olduğu için iddianameye eklemediğini belirtmişti.