TCMB 4 milyar doları aştığı hesaplanan dört doğrudan müdahale yaparken müdahaleler kurda kalıcı bir iyimserlik yaratmadı. Asya borsaları, Fed’in …
TCMB 4 milyar doları aştığı hesaplanan dört doğrudan müdahale yaparken müdahaleler kurda kalıcı bir iyimserlik yaratmadı.
Asya borsaları, Fed’in gelecek yıl yüksek enflasyonu kontrol altına almak için üç faiz artışı gerçekleştirme hazırlığı olarak salgın hastalık döneminde başlatılan tahvil alım programını Mart ayında sonlandıracağını açıklamasının ardından Wall Street’te görülen kazanımlara paralel olarak yükseldi.
Tahvil getirileri yükselirken, dolar dün güvenli liman olarak görülen varlıkların çekiciliğinin azalmasıyla kaydettiği kayıpları telafi ederek toparlandı. Altın ve ham petrol fiyatları ise yükseldi.
”ARTIK DESTEKLEYİCİ POLİTİKALARA İHTİYACI YOK”
Fed Başkanı Jerome Powell, dün biten ve iki gün süren para politikası toplantısının ardından yaptığı konuşmada “Ekonominin artık destekleyici politikalara ihtiyacı yok” dedi.
Yatırımcıların odağında, bugün ilerleyen saatlerde para politikalarını açıklayacak olan Avrupa Merkez Bankası (ECB) ile İngiltere Merkez Bankası’nı (BOE) izleyecekler. Başlıca merkez bankalarından ikisi de Fed’e benzer şekilde yüksek enflasyondan kaynaklanan baskılarla karşı karşıya.
TL’NİN TOPARLANMASINA ENGEL OLUYOR
Türkiye’de de enflasyon endişeleri artarken TCMB’nin yine de faiz indirimlerine devam etmesi bekleniyor.
Üç yılın zirvesinde bulunan yüzde 21.31 seviyesindeki enflasyonda birkaç ay içinde yüzde 30’a doğru beklenen yükselişe rağmen TCMB’nin bugün bir faiz indirimine daha gitme ihtimali TL’nin değerini tarihi dip seviyelere düşürdüğü gibi toparlanmasına da engel oluyor.
TCMB, enflasyonda yükselişe yol açan unsurların geçici olduğu kanısıyla son üç ayda 400 baz puan faiz indirimi uygulamış, son PPK kararında bundan sonra para politikasında kalan sınırlı alanı Aralık ayında kullanmayı değerlendirdiğini ifade etmişti.
FAİZİN YÜZDE 14’E İNMESİ BEKLENİYOR
Reuters anketine katılan 13 kurumun 12’sinin tahminleri haftalık repo faizinin 25 ile 200 baz puan indirilmesi arasında yer alırken, medyan beklentiye göre politika faizinin yüzde 14’e indirilmesi bekleniyor. Bir ekonomist politika faizinin sabit bırakılmasını bekliyor.
”DENEYİN BAŞINDA ERDOĞAN VAR”
İstanbul Analytics’ten Güldem Atabay, TCMB’nin geçmişin aksine bu kez TL’deki değer kayıplarına faiz artışı ile tepki vermeyeceğini ilan ettiğini belirterek, “Bir deney yapılıyor ve deneyin başında AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan var. Faiz çekilebildiği kadar aşağıya çekilecek” dedi.
TL’NİN DEĞER KAYBI YÜZDE 50’Yİ AŞTI
Son yıllarda TCMB ve ekonomi yönetiminde sık sık değişikliğe gidilmesi, Erdoğan’ın düşük faiz istekleri ile üretim, ihracat ve cari dengede fazla verilmesini öngören ekonomik planına yönelik endişeler sebebiyle Türk lirasının dolar karşısındaki bu seneki değer kaybı yüzde 50’yi aştı.
TL’deki kayıpların yüzde 45 ile büyük bölümü Eylül ayı başından beri, yani TCMB’nin ilk faiz indirimi sinyalinden itibaren gerçekleşti.
DOLARDA SON DURUM
Dolar/TL bu sabah 15’in üzerine çıkarak yeni rekor seviyelerini test ederek güne başladı. Kur sabah15.1300/15.3700 düzeyindeydi.
”MÜMKÜN DEĞİL”
Bir bankanın döviz masası işlemcisi, “TCMB kararına odaklanmış durumdayız. TL için risk çok ciddi boyutta ki yüzde 50 değer kaybı bunu zaten gösteriyor. Değer kayıplarının sona erdiğini de söylemek mümkün değil. Bugünkü kararda 100-200 baz puan indirim yapılmasını piyasa olası görüyor” dedi ve ekledi:
“Bu faiz indirimi yapılabilir anlamına gelmiyor ancak yönlendirme indirimlerin sona erdiği şeklinde değil. Bu nedenle PPK açıklamasında bugünkü faiz indirimini ve sonrası için ne mesaj verileceği öne çıkacak. TCMB Aralık’ta son indirimi yapabilirim demişti. Bu mesajın güncel hali önemli.”
TCMB son PPK metninde faiz indirimi için enflasyonda geçici olarak tabir edilen yükselişler ardından kalan “sınırlı alanın” kullanımını Aralık ayında tamamlamayacağı söylenmişti.
”HİÇ YAPILMAMASI GEREKİYOR”
Bankacılar bu söylem nedeniyle Aralık’ta faiz indirimi beklentilerini koruyor ancak bir çok ekonomist iktisadi gerekçeleler açıklayamadıkları faiz indirimlerinin aslında hiç yapılmaması gerektiğini savunuyor.
Hükümet ise enflasyonda “geçici” yükseliş yaşanabileceğini, ancak kısa sürede açıklanması beklenen asgari ücret artışı ve bütçe açığı artırıcı diğer tedbirlerle bunun halka etkisinin telafi edileceğini belirtiyor.
TCMB’nin politika faizi ile benzer seyirde hareket etmesi beklenen Hazine’nin borçlanma maliyetleri ise belirgin artış eğilimleni sürdürüyor. 10 yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizinin yıl başındaki yaklaşık yüzde 12 civarından yüzde 22.12’ye kadar yükselmiş durumda.