Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Temmuz ayı politika toplantısını gerçekleştirdi. Banka, beklentilere paralel bir şekilde faiz …
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Temmuz ayı politika toplantısını gerçekleştirdi. Banka, beklentilere paralel bir şekilde faiz değişikliğine gitmedi. Buna göre bir hafta vadeli repo ihalelerinin faizi yüzde 8.25 seviyesinde kaldı.
Art arda dokuz toplantıda faiz indirimine giden TCMB, Haziran toplantısında indirimlere ara vermişti. Bloomberg HT anketine katılan 17 kurumun medyan beklentisi faiz değişikliğine gidilmeyeceği yönündeydi. Yabancı uzmanlar da değişiklik beklemiyordu.
“TOPARLANMAYA İLİŞKİN BELİRSİZLİKLER YÜKSEK”
Koronavirüs salgınına ilişkin gelişmelere bağlı olarak küresel büyümedeki zayıflamanın yılın ikinci çeyreğinde derinleştiği belirtilen karar metninde, ülkelerin attığı normalleşme adımlarıyla üçüncü çeyrekte kısmi toparlanma sinyalleri gözlenmekle beraber, toparlanmaya ilişkin belirsizliklerin yüksek seyrettiğinin altı çizildi.
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin genişleyici parasal ve mali adımlar atmaya devam etmekte olduğu, salgının sermaye akımları, finansal koşullar, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturmakta olduğu küresel etkilerin yakından takip edildiği vurgulandı.
“MAYISTA BAŞLAYAN TOPARLANMA GÜÇ KAZANMAKTADIR”
İktisadi faaliyette kademeli normalleşme adımlarıyla birlikte Mayıs ayında başlayan toparlanmanın güç kazanmakta olduğu belirtilen açıklamada, “Salgına bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması amacıyla yakın dönemde uygulamaya konulan parasal ve mali tedbirler, ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve iktisadi faaliyetteki toparlanma sürecine katkı yapmaktadır.” dendi.
Turizm gelirlerinde gözlenen düşüşe rağmen seyahat kısıtlamalarının hafifletilmesiyle kısmi bir iyileşme beklendiği ifade edilen metinde, mal ihracatındaki toparlanma ve düşük emtia fiyatlarının önümüzdeki dönemde cari işlemler dengesini destekleyeceğinin altı çizildi.
Karar metninin devamında şu ifadelere yer verildi.
Toplam talep koşullarının sınırlayıcı etkisine karşın, salgına bağlı birim maliyet artışlarının yansımalarıyla çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimlerinde yükseliş gözlenmektedir. Uluslararası emtia fiyatları tüketici enflasyonunu sınırlamaya devam ederken, gıda enflasyonu dönemsel ve salgına bağlı etkiler nedeniyle artmıştır. Salgına bağlı tedbirlerle kısa vadede etkili olan arz yönlü unsurların, normalleşme sürecinin devamıyla kademeli olarak ortadan kalkacağı öngörülmektedir. Nitekim öncü göstergeler, normalleşme sürecinde kapasite kısıtlarına tâbi olan hizmet gruplarındaki aylık fiyat artışlarının yavaşlamaya başladığına işaret etmektedir. Yılın ikinci yarısında talep yönlü dezenflasyonist etkilerin daha belirgin hale geleceği öngörüsü korunmakla birlikte, yakın dönemdeki gerçekleşmeler nedeniyle yıl sonu enflasyon tahmini üzerindeki risklerin yukarı yönlü olduğu değerlendirilmektedir. Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir.
Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir. Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir. Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir.