Rusya’nın ABD ve NATO’yla yaşadığı gerilimde yeni bir perde açarak başlattığı Ukrayna operasyonu sürerken, uzmanlar halihazırda baskı altında …
Rusya’nın ABD ve NATO’yla yaşadığı gerilimde yeni bir perde açarak başlattığı Ukrayna operasyonu sürerken, uzmanlar halihazırda baskı altında olan Türkiye ekonomisinin bu krizden tüm yönleriyle olumsuz etkilenebileceği görüşünü dile getiriyor. Halk TV yazarı Barış Soydan, “Krize hazırlık yok, Merkez Bankası Bakan’dan habersiz adım atamıyor” başlığını taşıyan yazısında,Türkiye’nin iki ülkeden yılda yaklaşık 12 milyar dolar ihracat ve turizm geliri elde ettiğini belirterek “Savaşın uzaması burada da sert düşüşe neden neden olur. Dış ticaret açığında şimdiden patlama yaşanıyor. Ocak ayında dış ticaret açığı yüzde 234.9 arttı. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Ocak ayında yüzde 83 iken, 2022 Ocak ayında yüzde 63.2’ye geriledi” dedi.
“HAZİNE VE MALİYE TARAFINDAN YAPILDIĞINI İLK KEZ GÖRÜYORUM”
Risklerin bu kadar arttığı dönemlerde dümende kimin bulunduğunun önemli olduğunu dile getiren Soydan, “Kaptan fırtınalı dönemde belli olur, derler. Eski Merkez Bankası Başkanı Rüştü Saraçoğlu’nun da buna benzer bir sözü var: ‘Merkez Bankası başkanlığı beş yıldır ama beş günde belli olur.’ Türkiye ekonomisinin dümeninde şu anda kriz tecrübesi olmayan bir ekip var. Kriz yönetiminin en önemli aktörü olması gereken Merkez Bankası etkisiz elemana dönüştürülmüş durumda” diye yazdı. Soydan yazısında şunları kaydetti:
“Bunun son işareti, geçtiğimiz hafta Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgalinin başlamasıyla dolar 14 TL’yi aşıp 14.68’e dayandığında piyasaları sakinleştirmeye yönelik açıklamanın Merkez Bankası’ndan değil Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan gelmesiydi. ‘Böyle bir açıklamanın Merkez Bankası yerine Hazine ve Maliye tarafından yapıldığını ilk kez görüyorum’ dedi, geçmişte ekonomi yönetiminde görev almış bir kaynağım.
“MERKEZ BANKASI’NIN ATACAĞI HER ADIMIN…”
Merkez Bankası’nın atacağı her adım, yapacağı her açıklamanın Bakan’ın onayına sunulmasının istendiği konuşuluyor. Kağıt üzerinde Merkez Bankası elbette bağımsız. Hukuken iki kurum arasında sadece koordinasyon ilişkisi var. Ama hukuken var olanlar fiiliyatta kalmadı…
Ayrıca Merkez Bankası bu kadar etkisizleştirilmiş olmasa acaba bir faydası dokunur muydu acaba? Merkez Bankası’nın en kritik birimlerin üst yöneticileri (müdür ve üstü) son iki yılda tasfiye edildi. Bugün kritik birimlerde tecrübesi çok az, hiç kriz yaşamamış isimler görev yapıyor.
İstanbul’a taşınma nedeniyle bankada tam bir kaos yaşandığı da belirtiliyor. Bu yılın eylül ayına kadar Ankara’dan İstanbul’a taşınmanın tamamlanacağı açıklandı. Taşınma sürecinde, eski kadrolardan yöneticilerden danışman/başuzman atananlardan bazılarının bankadan ayrılmaya teşvik edildiği iddia ediliyor.
“SAVAŞ BİTİNCE…”
Bu durumda Rusya’nın işgalinin bir an önce bitmesi, bir an önce ateşkes sağlanması için dua etmekten başka geriye bir şey kalmıyor. Kriz inşallah mart ayında biterse turizm sezonunu nisanda kazasız belasız açarız. Rusya ve Ukrayna’dan yine rekor sayıda turist gelir. Savaş bitince petrol de 80 doların altına düşer. Buğday fiyatı da iner. Yazın turizm gelirlerinde yaşanacak patlamayla cari açığı kapatırız. Cari açık kapanınca dolar düşer; dolar düşünce enflasyon düşer. Amin.”