Meral Akşener’den fatura tepkisi: ‘Ooo, vay vay vay’

Meral Akşener, bugün esnaf ziyareti için gittiği Erdemli’de yöresel halk oyunuyla karşılandı.

Ziyaret ettiği bir kuyumcuda Akşener ile esnaf arasında şu diyalog yaşandı:

“2 BİN 500 LİRA GELECEĞİ YERDE 6 BİN 500 LİRA GELDİ”

1. esnaf: Alsak mı, almasak mı, beklesek mi, satsak mı? Sürekli bu endişeleri duyuyorlar. Öyle olunca esnaf da sıkıntıya giriyor. Bizi de çok zarara uğratıyor. Biz de alıyoruz vatandaştan altınları, dövizlerini; ertesi gün birden aşağı inmesi esnafa da zarar ettiriyor. Bunlardan dolayı zaten birçok sorunlar oluşuyor. Bu elektrik zamları çok büyük…

Akşener: Kaç lira geldi?

1.esnaf: Normalde evler, dükkan, 2 bin 500 lira geleceği yerde 6 bin 500 lira geldi.

Akşener: Bozuyorlar mı altını, alıyorlar mı?

2. esnaf: Bozma daha çok. Alma diye bir şey kalmadı. Biz, daha önce eşimle birlikte zor yetişiyorduk; artık tek başımıza yetişebiliyoruz müşteriye. Kar marjları da düştü ister istemez. Çünkü almaları gerekiyor. Almaları için de ister istemez daha düşük kardan satıyoruz.

Akşener: Diyorlar ki buradan alıyor, kredi kartıyla buradan alıyor, sonra öbür tarafa götürüp…

2.esnaf: Yapıyor. Bize de geliyor. Mesela bazen bir altın geliyor, sıfır. Biz diyoruz, hayır asla kullanılmamış, büyük ihtimal başkasından ya borca aldı bir şekilde, çünkü elden verenler de oluyor vadeli, oradan alıp büyük ihtimal gelip bana bozduruyor.

1.esnaf: O durumlara düştü insanlar.

“ALTINDAN NASIL KALKACAĞIZ BİLMİYORUM”

Akşener ile tantunici arasında da şu diyalog gelişti.

Esnaf: Vergilerle boğuşuyoruz. Zamlarla ayrı boğuşuyoruz. Ayakta durmaya çalışıyoruz.

Akşener: Kaç kişi çalışıyor burada?

Esnaf: Dört kişi çalışıyoruz.

Akşener: Elektrik ne kadar, çok şikayet var.

Esnaf: Bin 325 lira. Çok geldi yani gerçekten. Normalde 600-700 lira gelen fatura inanılmaz pahalı geldi. Evimize de dükkanımıza da çok pahalı geldi. Nasıl kalkacağız altından bilmiyoruz. Ama bakalım bir şekilde…

Akşener: Müşterinin alım gücü nasıl?

Esnaf: Müşterinin alım gücü düşüyor tabii, eskisi gibi değil. Eskiden et tantuniyi 15 liraya verirken şimdi 20 liraya vermek zorunda kalıyoruz. İster istemez halka yansıyor. Herkes 20 liraya çıkarıp da et tantuni yiyemiyor.

“ZAM YAPTI, PARAYI CEBİMİZE KOYDU, BURADA BİR ŞEYLER VARSA ALARAK ÇIKARDILAR”

Bir telefon bayiinde de Akşener ile esnaf arasında ise şu diyalog yaşandı:

Akşener: İşler nasıl?

1. esnaf: Bizde para yok, esnafta para yok.

Akşener: Peki geçinebiliyor musunuz oğlum?

2. esnaf: Hayır. Ben onu şöyle söylüyorum. Şimdi zam yaptı ya parayı şöyle cebimize koydu. Burada da bir şeyler varsa alarak çıkardılar.

Akşener: Öbürlerini de aldı götürdüler. Muhteşem bir tanım.

“İŞLERİMİZ YÜZDE 70 DÜŞTÜ”

Akşener daha sonra bir dönerciye girdi. Dönerci ile Akşener arasında da şu diyalog gelişti:

Akşener: İşler nasıl?

1.esnaf: İşlerden çok zamlardan şikayetçiyiz?

2.esnaf: Bize gelen zamla kendimiz halka zamlı satamıyoruz. Zarara giriyoruz. Faturalar, zamlar bizim belimizi büktü.

Akşener: Vatandaşın alım gücü ne durumda?

1. esnaf: İşlerimiz yüzde 70 düştü.

2.esnaf: Yüzde 50 bile demiyoruz. Yüzde 70 düştü.

1. esnaf: Arkadaşın bin 200 sigortasını yatırıyordum, 2 bin lira olmuş sigortası. Nasıl eleman çalıştırayım, nasıl sigorta yatırayım? Çocuğa verdiğim para zaten kendisini kurtarmıyor. 150 lira yevmiye veriyoruz, çocuğu kurtarmıyor.

AKŞENER: “OOO, 715 LİRA. BU NE KARDEŞİM”

Meral Akşener, esnaf ziyaretinin ardından Erdemli ilçesinde vatandaşlara hitap etti. Akşener’in, konuşması sırasında kendisine uzatılan bir doğal gaz faturasına tepkisi “Ooo, 715 lira. Sesim gitti. Kardeşim bu ne” oldu. Akşener, kendisine uzatılan başka bir faturayı inceledikten sonra, “Ooo, vay vay vay. Bu ne ya? Bu da bir evin, bin 128 lira” dedi.

Bir çiftçinin “10 kilo limon, 1 kilo mazot; 100 kilo limon, 1 çuval gübre” dediğini aktaran Akşener, “Bu hak mıdır? Bu insanları açlığa mahkum etmek hak mıdır? Bölünmeye devam edersek, sizin gerçek derdinizin konuşulmasını engelleyenlerin yolundan yürürsek işte 100 kilo limonla bir süre sonra 1 çuval gübre alamazsınız” diye konuştu.

Akşener, “Otoyolun kaç kere açılışı yapıldı? Her seferinde açılış yaptılar, oy aldılar ve gittiler öyle mi? Bu defa tokat atacaksınız, sandıkta tokat atacaksınız. Burada ayağınıza gelmeyenlere sandıkta tokat atacaksınız” dedi.

ÇİFTÇİ: “AÇIZ BİZ AÇIZ”

Akşener, mikrofonu verdiği bir kadın çiftçi, şunları söyledi:

“Biz açız. Domatesin kilosunu 200’e sattık. Gübrenin torbasını bir milyon (bin) liraya aldık. Limonumuzu 150 liraya sattık. Bir tüpü 250 milyon (bin) liraya aldık. Doğal gazımız, elektriğimizi 100 ise 500 ödedik. Limonlarımızı çöpe döktük. Çiftimizi süremedik. Açız biz açız.”

“SİZİ DİNLEMEYENİ CEZALANDIRACAKSINIZ”

Akşener, sonrasında şöyle devam etti:

“Bütün bunlar milletin sesi. Bu milletin sesi duyuluncaya kadar, bu milletin sesini ağalar duyuncaya kadar gezmeye devam. Erdemli’den başlayarak Mersin’in tümünün en iyi şekilde hizmet alması için, iktidar olduğumuzda Mersin’in bize emanet olduğunu söylemek için buradayım. Bütün bunların giderilmesinin yolu haksızlığın, hukuksuzluğun, kul hakkının gitmesidir. Sarayda sefa sürenler, 11 maaş alanlar, buraya gelip burayı duyamazsınız. Sonra da ‘Geziyor geziyor, o insanların hepsi tiyatro’ dersiniz. Gelin görün bakayım burada tiyatro mu var? Gördüm ki Mersin sahipsiz, bundan sonra ele ele vereceğiz ve Mersin’i Türkiye’nin en iyi ekonomiye sahip, en iyi eğitime sahip, en iyi istihdama sahip ili haline getireceğiz. Limonun dökülmesi ayıptır, günahtır. 100 kilo limonla 1 çuval gübre alınması ayıptır, günahtır. Şaka gibi bir Tarım Bakanı var. Almanya, Hollanda, Fransa çitçisi kazanıyor. Sayın Bakan’ın çok ahbap olduğu Kanada çiftçisi de kazanıyor. Peki siz neden böyle oluyorsunuz? Çünkü burayla alakaları yok. Onun için şuculuğu buculuğu bir kenara koyup burayı gelmeyeni, sizi dinlemeyeni cezalandıracaksınız.”