Gazetemiz yazarı Mehmet Ali Güller, bugünkü köşesinde “Erdoğan’ın Roma hazırlığı” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Güller, Erdoğan ve Biden’ın Roma …
Gazetemiz yazarı Mehmet Ali Güller, bugünkü köşesinde “Erdoğan’ın Roma hazırlığı” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Güller, Erdoğan ve Biden’ın Roma’da gerçekleştireceği görüşme öncesinde AKP iktidarının son dönemde izlediği diplomasi adımlarına dikkat çekti.
“AKP’nin ABD’yle pazarlığında iki çok önemli gelişme yaşandı” diyen Güller, şu ifadeleri kullandı:
“Birbirini tamamlayan bu iki konu, aynı zamanda Erdoğan’ın Roma hazırlığı anlamına geliyor; Erdoğan’ın Roma’da Biden’la yapacağı çok önemsediği görüşmeye zemin oluşturuyor.
AVRASYA’DA KOÇBAŞI OLMA ÖNERİSİ
İlk konu, Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Murat Mercan’ın makalesiydi.
“Türkiye ile ABD Arasında Uzlaşma Zamanı Geldi” başlıklı makalede Mercan’ın Washington yönetimine verdiği mesaj şuydu:
“Orta Doğu, Kuzey Afrika, Karadeniz Havzası ve Asya’da çıkarlarımız ortak. Avrasya bilmecesinin sularında istikrarlı ve güvenli bir şekilde gezinmek için transatlantik topluluğun rol modellere ihtiyacı var. Türk askeri varlığı Büyük Avrasya’daki güç dengesinin transatlantik topluluğu lehine çevrilmesine yardımcı oldu. Türkiye ve ABD birlikte çalışmalıdır” (Defense One, 17.10.2021)”
TRANSATLANTİK DÜNYA ADINA AVRASYA’DA “KOÇBAŞI”
Güller, Büyükelçi’nin Biden yönetimine, transatlantik dünya adına Avrasya’da “koçbaşı” olmayı teklif ettiğini vurguladı.
Güller ayrıca, Murat Mercan’ın doğrudan AKP’nin büyükelçisi olduğunu ve AKP kurucusu olarak Erdoğan’ın ABD yönetimiyle ilişkilerini kuran ve düzenleyen ekipte yer aldığını yazdı.
RUSYA’YA KARŞI KARADENİZ’DE CAYDIRICILIK!
AKP’nin ABD’yle pazarlığındaki ikinci konuyu anlatan Güller, AKP’nin NATO Parlamenter Meclisi’nde kabul edilen raporun detaylarına değindi.
“Biden’ın başkanlığa gelmesinin ardından ‘küresel liderliği yeniden ele alma stratejisi kapsamında NATO’ya ve üyelere güvence vermek için kararlı adımlar attığı’ belirtilen raporda Türkiye’nin, ABD’yle ilişkilerini yeniden konumlandırmaya açık olduğu belirtiliyor.
Peki, nasıl? AKP’nin NATO-PA raporunda bunun yanıtı aynen şu sözlerle veriliyor: ‘Türkiye, yeniden güçlenen Rusya’ya karşı NATO ittifakına Karadeniz’de önemli caydırıcılık kapasitesi sağlıyor’ (Cumhuriyet, Hüseyin Hayatsever, 19.10.2021).”
ÇOK TARAFLILIK DEĞİL, NEO-ABDÜLHAMİTÇİLİK
“AKP iktidarı bir yandan Rusya’yla bölgede iş birliği yapıyor ama bir yandan da ABD’yle ‘Rusya’ya karşı caydırıcılığı’ üzerinden pazarlık yapıyor. Bunu da ‘çok taraflılık’ diye pazarlıyor” ifadelerine yer veren Güller, şunları kaydetti:
“Bunun “çok taraflılık” olmadığını, “çok tarafa tavizle” sonuçlanan Neo-Abdülhamitçilik olduğunu bu köşede çok tartıştık.
Bu dış politika yapma biçiminin Türkiye’ye hem ekonomi hem de siyasi faturası var. AKP’nin iktidarını sürdürebilmek için “borcu borçla çevirme ekonomisine” musluk bulma ihtiyacı, siyasi faturayı daha da ağırlaştırabilme riski taşıyor ne yazık ki…”