Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi kasım ayı birinci birleşiminde Bingöl’de şehit yakınına küfrettiği için İYİ Parti Grup Başkanvekilliği …
Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi kasım ayı birinci birleşiminde Bingöl’de şehit yakınına küfrettiği için İYİ Parti Grup Başkanvekilliği görevinden istifa eden Lütfü Türkkan gündeme geldi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş başkanlığında Belediye Meclis Salonu’nda sosyal mesafe kuralı gözetilerek gerçekleştirilen ve belediyenin sosyal medya hesaplarından da canlı yayımlanan toplantıda, çeşitli konularda verilen soru önergeleri okundu.
AÇIKLAMA ÇAĞRISI
Söz alan AKP Altındağ Belediye Meclis Üyesi Sinan Burhan, Yavaş’ın siyasi geçmişinin Türk milliyetçiliğine dayandığına işaret ederek, Yavaş’ın, Lütfü Türkkan hakkında bir açıklama yapması gerektiğini ifade etti.
“ASLA KABUL EDİLEMEZ”
Yavaş, hazırlıklı olduğunu belirterek, bir açıklama hazırladığını kaydetti.
Yavaş, “Bir şehit yakınına Lütfü Türkkan’ın sarf etmiş olduğu sözler asla kabul edilemez.” ifadesini kullanarak, İYİ Partinin koruma duygusuyla hareket etmediğini Türkkan’ı görevden alarak gerekeni yaptığını aktardı.
“GEREKLİ ŞEKİLDE CEZALANDIRILMASINDAN DA AYRICA MEMNUNUM”
Olayın ilk olduğu andan Türkkan’ın yaptığı ilk açıklamayla olayı inkar ettiğini ardından ikinci bir açıklama yaparak özür dilediğini anımsatan Yavaş, Millet İttifakı’nın bir belediye başkanı olarak, partinin ve genel başkanının tavrını desteklediğini söyledi.
Yavaş, “Bizleri son derece rahatsız eden, bu hareketin gerekli şekilde cezalandırılmasından da ayrıca memnunum. (Ceza) Yeter mi, yetmez mi sonuçta parti kendisi karar verecek. Zaten aksi durum, kendimizi, tutturduğumuz ve halkımız tarafından karşılık gören nezaketli çizgimizi inkar etmek olurdu. İYİ Partinin Genel Merkezi, gerekli hassasiyeti ‘göstermemiş’ olsaydı ve biz de bu duruma ‘tepkisiz’ kalsaydık, hiç şüphe yok ki bizler de eleştirilmeyi hak ederdik…” değerlendirmesinde bulundu.
“HİÇ KİMSENİN ŞEHİT YAKININA SÖVME, ONU İNCİTME HAKKI OLAMAZ”
Şehitlerin ölümsüz ve mukaddes olduğunu vurgulayan Yavaş, şehitlerin emanetlerini en değerli varlıklar olarak gördüğüne işaret etti. Yavaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hiç kimsenin, hangi gerekçeyle olursa olsun, bir şehit yakınına sövme, onu incitme hakkı olamaz. Bu gerçeği hepimiz kabul etmekle birlikte, gönül isterdi ki, şehit yakını olarak kendini ifade eden o şahsın sosyal medyada çıkan önceki paylaşımlarına da tepki gösterilseydi. Siyaseten yan yana olmasak bile herhangi bir kadına sırf kadınlığı üzerinden, cinsiyetçi yaklaşımla hakaret ve tehdit geldiğinde, insanlığımızın ortak vicdanıyla karşı çıkmalıyız.