Macron, Almanya eski Başbakanı Angela Merkel’in Avrupa siyaset sahnesinden çekilmesiyle oluşan liderlik boşluğunu doldurma hevesini saklamayan …
Macron, Almanya eski Başbakanı Angela Merkel’in Avrupa siyaset sahnesinden çekilmesiyle oluşan liderlik boşluğunu doldurma hevesini saklamayan bir lider.
Nisan ayında Fransa’daki cumhurbaşkanlığı seçimleri için AB Başkanlığı’nı kendi siyasi kariyeri ve ülkesinin öncelikleri için kullanacağı görüşü Avrupa’da yaygın biçimde dile getiriliyor. AB Dönem Başkanlığı’na yönelik açıklamasında Macron, “2022’nin Avrupa için bir dönüm noktası olacağını” söylemişti. “Avrupa’yı dünyada güçlü, bütünüyle egemen, kendi kaderinin efendisi ve tercihlerinde özgür” kılacaklarını da ekledi.
GÖÇMEN KONUSU GÜNDEMDE
Fransa hükümeti ayrıca dönem başkanlığı sırasında AB çapında temel maaş, dev dijital şirketlerin regülasyonu, ithal ürünlerde karbon vergileri, çevre konusunda yeni yatırımlar ve Avrupa’nın sınırlarını korumak gibi hedefler koydu. Paris, sadece NATO değil üye ülkelerle daha güçlü bir askeri savunma konusunda da ilerleme sağlamak istiyor.
2022’nin ilk 6 ayında göçmen meselesi Macron’un dikkatle yönetmesi gereken bir konu olacak. Fransa’da yükselen aşırı sağcı eğilimler ve göçmen karşıtlığı Macron’un ülkesi içindeki seçim hazırlığı sürecini şekillendirecek. Ancak Avrupa’nın göçmenler konusunda Türkiye’den beklentileri açısından Macron’un Merkel’in yaptığı gibi teması koparmayan, soğukkanlı bir yaklaşım içine girmesi kendi ülkesindeki popülist politikacıların tepkisine neden olabilir.
AB Dönem Başkanlığı Fransa’nın hem iç hem de dış politikada daha etkin bir politika yürütme hedefine uygun bir platform sağlıyor görünüyor. Macron’un salgın sonrası zarar görmüş, göçmen karşıtlığının yükseldiği, dış politikada etkinliğini giderek yitiren bir Avrupa için liderlik kumaşı olup olmadığı bu yılın ilk yarısında ortaya çıkacak.