Şubat ayının başından bu yana güçlendirilmiş parlamenter sistemi savunan muhalefetin DEVA ve Gelecek partilerinin katılımıyla güçlendirilmesi …
Şubat ayının başından bu yana güçlendirilmiş parlamenter sistemi savunan muhalefetin DEVA ve Gelecek partilerinin katılımıyla güçlendirilmesi yönündeki girişimler, dün Ankara’da sonuçlandı. Millet İttifakı’nın adı değişmedi; yapılan ortak çalışmalara iki parti de katıldı ve ekonomi dışında seçim yasasından, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) yeniden yapılandırılmasına kadar birçok konuda altı partinin ortak düşüncesi kamuoyuna açıklandı.
İTTİFAK GENİŞLEDİ
Toplantının yapılacağı saatlere kadar iktidar kulislerinde altı partinin anlaşıp anlaşamayacağı konusunda belirsizlikler yaşandığı, bazı partilerin son anda “masadan kalkacağı” iddiaları dile getiriliyordu. Partilerin birlikteliği Bilkent Otel’de adıyla da anlamlı olan Sakarya Salonu’nda gerçekleştirildi. Sakarya adının, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde bir dönüm noktasını simgeleyen Sakarya Savaşı’ndan alıyor olması dikkat çekiciydi. Sahnedeki sunucu, bunu vurgulu bir şekilde dile getirdi.
MASADAN KALKAN OLUR MU?
Altı parti liderinin, 48 sayfalık kitapçık ile tüm Türkiye’ye duyurulan metnin altına imza atmasıyla birçok tartışma sona ermiş oldu. Artık Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’nin ittifaka katılıp katılmayacağı, dışarıdan destek verme formülü ve ittifakın adının değiştirilmesi tartışmaları da sona erdi. Millet İttifakı’na, CHP, İYİ Parti, Demokrat Parti (DP), Saadet Partisi’nin (SP) yanına AKP’den ayrılanlarca kurulan Gelecek ve DEVA partilerinin katılmış olması da netleşti. Yoğun kalabalıkta bir CHP’liye “Bu saatten sonra masadan kalkan parti olur mu” diye sorduk. Şu yanıtı verdi:
“O aşama geçildi. Bu saatten sonra masadan kalkan siyaset sahnesinden de kalkar…” Toplantıda Türkiye’nin son 20 yıllık iktidar döneminde oluşmuş bütün konulara değinildi. HDP’li belediyelere kayyum atanması, kanun hükmünde kararnameler, seçim barajı, kamu personeli alımında uygulanan ve büyük rahatsızık yaratan sözlü mülakat konularına ilişkin uzlaşma metinleri okundu. Sözlü mülakat kaldırılıyor, kayyum atamalarına son veriliyor örneğin…
Basına yönelik olumsuz uygulamaların kaldırılacağına da söz verildi. Basın kuruluşları için akreditasyon engellemesinin kaldırılacağı, Basın İlan Kurumu’nun (BİK) yeniden yapılındırılacağı ve iddialı bir şekilde “medya sahipliklerinin saydamlaştırılacağı” vaadi de yer aldı açıklamalarda. Bu yönde şimdiye kadar verilen sözler yerine getirilemedi. İttifakın bu konuda sözünü ne kadar tutacağı önümüzdeki dönemde görülecek.
EKONOMİYE DEĞİNİLMEDİ
Farklı seçmene hitap eden parti ve liderlerin temel amacının uzlaşmak ve birleşerek seçime gitmek olduğu açık ve net olarak açıklamalara da yansıyordu. Her parti sözcüsüne eşit etkinlikte olan konular özenle seçilerek dağıtılmıştı. Uzlaşma için “elden gelenin yapıldığı” ise “İstanbul Sözleşmesi”ne ilişkin hiçbir ifadenin yer almamasıyla anlaşıldı. İttifaktaki Saadet Partisi, İstanbul Sözleşmesi’ne şiddetle karşı çıkıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, sözleşmenin kaldırılmasının ardından sözleşmenin kendi iktidarları döneminde geri getirileceğini güçlü bir şekilde açıklamışlardı. Ancak orta yolun, “Kadına yönelik şiddetle etkin şekilde mücadele edilecek, şiddetin önlenmesi adına uluslararası sözleşmeler ve ulusal mevzuat etkili şekilde uygulanacaktır” tümcesiyle bulunduğu anlaşılıyordu. İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin “eşcinsellik” tartışmalarına ne konuşmalarda ne de yazılı metinlerde yer verilmedi.
Büyük buluşmada doğrudan değinilmeyen bir konu da ekonomi. İttifak partilerinin artık ekonomi konusunu çalışmak için çok zamanı olacak.