Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. İpek Ada Alver geçtiğimiz yılın verilerine de değinerek, “Türkiye’de geçtiğimiz yıl Türkiye Damızlık Koyun Keçi …
Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. İpek Ada Alver geçtiğimiz yılın verilerine de değinerek, “Türkiye’de geçtiğimiz yıl Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) verilerine göre 800 bin büyükbaş, 2,7 milyon küçükbaş hayvan kesildi” dedi.
Kurban Bayramı’nda herhangi bir transfer yapılacaksa hijyen kurallarına dikkat edilmesi gerektiğini belirten Dr. İpek Ada Alver önlemleri şöyle sıraladı:
– Koronavirüsün yayılımını engellemek için öncelikle bulunduğumuz illerden kurbanlıkları temin etmemiz gerekiyor.
– Eğer kurbanlıklar bir yerden bir yere taşınacaksa da transfer yapılacak araç ve personelin de dezenfekte kurallarına önem vermesi gerekiyor.
– Yapılan en büyük yanlışlardan biri maskenin çenenin altına indirilmesi ya da burnun kapatılmaması. Maskenin ağzı ve burnu kapatacak şekilde takılması gerekiyor.
– Kurban satış ve kesim merkezlerine girişte ateş kontrolü yapılması gerekiyor. Ateşi 38 derece ve üstünde çıkan kişilerin alana alınmaması gerekiyor.
– Kurban etleri alındıktan sonra kasaplarda çok uzun kuyruklar oluşuyor. Burada da sosyal mesafeye dikkat edilmeli. Bu nedenle sadece kurban kesim alanları değil et fabrikaları, mezbahalar ve kurban kesim alanlarının da denetlenmesi gerekiyor.
– Hayvanlara daha önceki bayramlarda elle dokunarak seçim yapılıyordu. Ancak artık göz ile seçerek kurban satın alınmalı.
– Pazarlıklar el teması ya da çubuk ile yapılmamalı.
“ALMANYA’DA 1 GÜNDE 7 BİN İNSAN KARANTİNA ALTINA ALINDI”
Almanya’da bir et fabrikasında yapılan testte binden fazla insanda Koronavirüs tespit edildiğini ifade eden Dr. İpek Ada Alver, Türkiye’de de aynısının yaşanmaması için uyarılarda bulundu ve şunları söyledi: “Almanya’da bir et fabrikasında 1029 işçide Covid-19 testi pozitif çıktı. Filyasyon çalışmaları sonucunda 7 binin üzerinde insan bir günde karantina altına alındı. Benzer durumlar başka ülkelerde de görüldü. Avrupa ülkelerinde 4 binin üzerinde et fabrikasından bulaşan vaka sayısı görüldü ve bunun üzerine de 9 fabrika kapatıldı. Bize hem sağlık hem ekonomik anlamda zarar veriyor bunlar.”
“ÇİĞ ETTE PARAZİTLER, VİRÜSLER RİSK TEŞKİL EDİYOR”
Çiğ etin zararlarına vurgu yapan Dr. İpek Ada Alver, sözlerine şöyle devam etti: “Özellikle çiğ et yüksek oranda protein içerdiği için virüsler, bakteriler ve parazitler başta olmak üzere pek çok enfeksiyonel hastalıklar açısından risk teşkil ediyor. Bu nedenle insanlar etleri dağıtırken tek kullanımlık poşet ya da tek kullanımlık koliler ile temassız bir şekilde, ev ziyaretleri yapmadan dağıtmalı. Aslında bu bayramda bizim önerdiğimiz vekalet ile kurban kesim aşamasına gidilmesidir. Ayrıca çiğ etler yüksek sıcaklıkta pişirilmeli ki herhangi bir enfeksiyonel hastalık açısından risk taşımasın. Ayrıca mutfak malzemelerinde çiğ etlerin temas ettiği bazı gereçler de yüksek sıcaklıklarda deterjan, su ya da sabun ile yıkanmalı. Bu önlemler alındığı takdirde vaka sayısında artış görüleceğini düşünmüyoruz.”
“ETLERİN ÜSTÜNDE KAYGAN BİR TABAKA VARSA TEHLİKELİ”
Çiğ ette parazitlerin çok kısa süre içerisinde ürediğini belirten Dr. İpek Ada Alver, “Bunlar öncelikle ince ve kalın bağırsaklarımıza yerleşiyor ve buradaki yapıları deformasyona uğratıyor. Kan dolaşımı ile birlikte tekrar kana karışıp karaciğer ve beyin başta olmak üzere, pek çok organı imha ederek kişilerin ölümüne neden oluyor. Bunun için yüksek sıcaklıkta pişirilmesi gerekiyor ve asla kırmızı, kanlı ya da pembemsi bir renkte kalmaması gerekiyor. Etlerimizi pişirmeden önce üzerinde eğer kaygan bir tabaka, farklı renkte bir doku, ette çıkıntı, koku varsa o etlerin kesinlikle tüketilmemesi gerekiyor. Etlerden türlü bakteri ya da virüslerin oluşmasını önlemek için eksi 20 derecede derin dondurucuda bekletmemiz gerekiyor. Gıda zehirlenmelerine sebebiyet vermemesi amacıyla donmuş etlerin çözülmesi için derin dondurucudan alt rafa alarak yine buzdolabında çözülmesini sağlamak gerekiyor” dedi.